21. Yüzyıl Yetkinlikleri

Mehmet Zorlu Vakfı’nın sponsorluğunda ve Özyeğin Üniversitesinin Kurucu Rektörü, MEF Üniversitesinin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut önderliğinde kariyer planlama üst başlığında ama daha çok hayatın yönetilmesi için, muasır medeniyetler seviyesinde yakalanması gereken “yeni yetkinlikleri” anlatan oldukça aydınlatıcı bir günle programa başladık.

 

Üniversitelere giriş esnasında bence tüm öğrenciler bu programı bilmeli, çünkü üniversiteler, ne yazık ki çağı yakalamakta ve hatta ileriyi görmekte geri kalabiliyorlar. Bunun maddi ve sistemsel sebepleri de olabiliyor. Ancak neyse ki, dünya eskisi gibi birbirinden habersiz ve uzak değil. İnternet mükemmel bir şey, hem Erhan Hoca’nın 21. Yüzyıl yetkinlikleri programını internet üzerinden canlı takip edebilir, hem de üniversitelerin vermediği eğitimleri kendi emeğinizle, planlamanızla ücretsiz olarak önde gelen üniversitelerden online olarak alabilirsiniz. Gerçekten her şey istemekle başlıyor.

 

Ben bu programdan kaptığım temel unsurları söyleyeyim, bunlar kulağa küpe olsun!

  1. Üniversiteden alacağınız eğitime güvenmeyin, muhakkak üzerine çok şey koyun.
  2. Bunlar kesinlikle İngilizce’yi, giriş seviyesi kodlamayı, iletişim becerileri, grup çalışması becerilerini içersin.
  3. Muhakkak staj yapın, Erasmus veya Exchange’e gidin.
  4. Hobilerinizi geliştirin, bunlar sizin ilgi alanlarınızı, hangi alanlarda güçlü olduğunuzu gösterecek.
  5. Benden bir ek, spor hayatınızın bir parçası olsun.

 

Kariyer, başı ve sonu olan bir öcü değil, yaşadığımız her an kariyerimiz ve kariyere yön verebilirsiniz. Düşündüğümüz veya öğretilen gibi “tek yol” yok! Liseden sonra ne okumak istediğinizi anlayabilmek için 1 sene okumayın, sosyal sorumluluk projelerine katılın, seminerlere katılın, yurtdışında çalışın, kendinizi tanıyın (gap year) yapın. Kendinizi tanıyın ve hedef koyun! “Ben mezun olmadan önce nasıl biri olmak istiyorum?”, “Mezun olduktan sonra nasıl bir hayat istiyorum?” bu sorulara cevap vermek kolay değil, ben de tam anlamıyla veremedim; ama cevap vermeye çalışın. Ona göre hedeflerinizi belirleyin ve o sonuca ulaşmak için çok çalışın.

 

Bu hedeflerin şekillenmesi, yalnızca hayal ederek, düşünerek olmuyor. Ben öyle olur sanıyordum. Ama staj yaparak, özellikle yurtdışına gidip “başka bakış açılarını” görerek, ufkunuzu genişleterek oluyormuş. Hatta bu yolla genellikle neyi sevdiğinizi değil, neyi sevmediğinizi öğreniyorsunuz. Sevmediğinizi işi sonlandırmak yerine inat ederek, yerine getirmek insana çok ayrı bir özgüven aşılıyor. “Ben bu işi yaptım!” demek, kimsenin torpili veya göz yumması olmadan yalnızca kendinizin bir işi başarması gerçek özgüven hakikaten! Ve bu özgüveni yakaladıktan sonra, inanın çevrede “kasılan, balon özgüvenli” insanlardansa, gerçekten emek verip başaran, iş bitiren insanlar sizi, siz onları gözünden tanıyorsunuz ve hayat hiç ummadığınız olanakları size art arda sunuyor. Yeter ki bu belirsizlikten korkmadan üzerine gidin, hayat cesurlara yol açıyor. Bir de düşünün sevdiğiniz işi bulduğunuzda yapabileceklerinizi!

 

Ama bu söylediklerim asla körü körüne, plansız hareket edin anlamına gelmiyor. Tam tersi 5 yıllık ve her 6 aylık planınızı yapın. Muhakkak bu süreç sonunda kendinizle samimi bir özeleştiri yapın ve yeni hedefler koymaktan, mevcut hedefleri değiştirmekten korkmayın. Çünkü hayat planladığınız gibi gitmiyor; bu hedefler değişir, verdiğiniz cevaplar değişir, bunlar da normal. Hocamızın da söylediği gibi hakikaten bu devirdeki en önemli beceri her sorun karşısında, her değişiklik sonrasında yeni duruma adapte olabilmek ve kendinize yol açabilmek.

 

Adapte olmak ise asla asimile olmak değil, bu ikisi karışsa da arada ciddi bir fark var. Mevcut değişiklikleri görmezden gelmeyin. Dünya örneğin şu esnada Nesnelerin İnterneti (IoT), Büyük Veri (Big Data), Bulut Bilişimi (Cloud Technologies), Yapay Zeka (AI) gibi benim uzmanlığım olmayan ama mevcudiyetinden kaçamayacağımız bir devrim yaşıyor. Bu devrim gümbür gümbür hayatları değiştiriyor. Bu değişimin bilincinde olmak, izlememek ama belirsizlik içinde panik olmamak, tam tersi bu değişimin hızından heyecan duymak benim anladığım adaptasyon. Bunun için de, kesinlikle ama kesinlikle okumak, farkında olmak, verilenlerle yetinmeyip kendinizin üzerine sağlam bir bina inşa etmeniz gerekiyor. İşin eğlenceli tarafı da bu bina artık üzerinde ağaçlar yetiştirilebilen, minimalist bir kulübe veya upuzun bir gökdelen olabilir. Güneş enerjisiyle kendi kendine yetebilen, yapay zeka sayesinde sizin için sıkıcı ev işlerini yapabilen, müthiş bir oyun bahçesi olabilme teknolojisine sahip. Bunlar da uzak hayaller değil, hepsi şuan mevcut. Hayal edip, çok çalışıp, cesur olup kendimize güvenmek bunları bizlere de ulaşılabilir kılacak. Bu arada Erhan Hoca’nın eğitimleri canlı olarak eşzamanlı yayınlanıyor ve kendisinin de birçok ücretsiz videolarını bulmak mümkün, bunları inceleyip bir yol planı çıkarmak okuyanlara naçizane önerimdir.

 

Son olarak eklemek istediğim ise, tüm bu gelişmeler, inanın insanlığın gelişimini gönülden isteyen bir dünya idealistin emeğinin sonucudur. Bu nedenle muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak, teknolojik gelişime ayak uydurmak, bunların hepsinin merkezinde insan var. İnsan onuruna yaraşır hayatlar hepimize layık, bu teknolojik gelişmelerin, kariyer planlamasının en büyük motivasyonu benim gözümde bu; barış dolu, sevgi dolu geleceklerimiz olması dileğiyle.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*