Bu yazıyı yazmamdaki ana sebep, fikri ya da bir işi olan ancak kod yazamayan bir arkadaşımın sürekli bana “Abi bi yazılımcı lazım” demesi idi. Bu bir dert ve size bu derde derman olabilecek bazı önerilerim var. Bu arada öğrenmekten kaçmayın, yazılımcılığa ayrılacak ilk 100 saatin 100 kat fazla yatırım dönüşü var, bana güvenin!
Şöyle dediğinizi duyar gibiyim :
“Ben koddan başka her şeyi yapabilen kurucularından biriyim. Pazarlama? Bir esinti. Muhasebe? Amaan. Operasyonlar? Çocuk işi. Kod? Hemen döneceğim!”
Kodlama yapamamanız doğru programcıyı bulma ve işlerinizi daha da büyütme kabiliyetiniz üzerine kara bulut gibi çöker. Görüşmelerinizde muhteşem ve görkemli görünen üç programcı tutarsınız, ancak nihayetinde sizin işinizi beceremezler. Her zaman programcıları sorumlu tutarsınız (onların gerçek yetenekleri hakkında sizi yanıltmaları onların hatasıdır ne de olsa). Ama yine de, belki de üç kez aynı deneyimi yaşadığınız için, belki kendinize itiraf etmeniz gereken bir şeyler vardır. Kurucu olarak, kiraladığınız programcıyı doğru bir şekilde değerlendirebilmeniz gerekir. Ancak soruya hala cevap vermedik, “Programlama geçmişime sahip değilsem nasıl programcı tutabilirim?”.
Okuma yazmayı dahi bilmeyen insanlar için, mevcut en iyi programcıyı seçme sırrını çözmüş olabilirim:
- Adım: Programcı Dostlarınıza Danışın
Yapmanız gereken ilk şey, diğer şirketler için programcı olan veya şu anda bir programcı ekibinde lider olan arkadaşlarınızın ilgisini çekmektir. Onlara işinizi tarif edin ve nasıl bir programcı aramanız gerektiğine dair daha iyi fikriniz olsun. Bu, görüşme süreci başlamadan önce ayağınızı ıslatmanın harika bir yolu.
Ayrıca önünüze gelen CV’lerde beğendiklerinizi onlara göndererek geri dönüş alabilirsiniz. İlk görüşme aşamasına geçmeden önce başvuran kişiye dair bir ön yargı inşa etmelisiniz ki bu doğrultuda net sorular sorup net cevaplar almanız mümkün olsun.
İş ilanına kimse başvurmuyor mu? Bunun iki sebebi olabilir, ya işinizi beğenmiyorlar ya da cömert davranmıyorsunuz. Her iki seçeneği de gözardı edecekseniz arkadaşlarınızdan sizin için çalışmasını istemek ya da beraber çalışabileceğiniz bir arkadaşını bulmasını istemek üçüncü bir yol olabilir. Burada da arkadaşınıza olan güveniniz önemli tabii, yönlendireceği kişiyi sırf arkadaşı diye yok yere övebilir.
- Adım: Doğru Soruları Sorun
Bir iş görüşmesinde yanlış soruları sorarsanız, programcıların yeteneğini doğru bir şekilde ölçemezsiniz. Bunu önlemek için size yol gösterecek bazı sorular şunlardır:
“Kendiniz ve geçmişiniz hakkında biraz bilgi verin.”
Kişiyi tanımak, ilk kez programlamaya nasıl başladıklarını öğrenmek ve yaptıkları bazı şeyleri duymak hoşunuza gidecektir. Onlar hikayelerini paylaşırken kendiniz ve ekibinizin her gün onlarla birlikte çalıştıklarını hayal etmeye çalışın.
“Hangi saatlerde çalışmayı tercih ediyorsunuz? Hangi zamanlarda en verimli oluyorsunuz? “
Bu soru programcının nasıl çalıştığına dair bir fikir edinmenize yardımcı olacaktır. Genelde herkes 9:00-17:00 zaman diliminde çalışabilecek birilerini arar, ancak ofis ortamı yaratmaya çalışmıyorsanız evden çalışmaya ya da esnek çalışma saatlerine de kapı aramalısınız. Üretkenlik her şeyden önce gelmez mi?
“Bize ne kadar zaman ayırabilirsin? Mesai uzadığında tepkin ne olur?”
Gerçekten tutarlı bir zaman taahhüdünde olup olmadıklarını görmek için şu anda üzerinde çalıştıkları başka şeyleri bilmek önemlidir. Sadece şirketinize taahhüt ettiği zamanının yüzde 110 oranını ayırabilecek programcılar tutun.
“Kendinizi proje yöneticisi, geliştirici veya her ikisi olarak görüyor musunuz?”
Bu soruya cevap vermek biraz zor olabilir. Yeni özellikler ve arayüzler tasarlamamda size yardımcı olabilecek bir proje yöneticisi istiyorsunuz diyelim. Yönlendirmeleri tamı tamına takip edebilen ihtiyaç duyduğunuz şeyi geliştirebilecek bir geliştirici de istiyorsunuz. Her ikisini de yapabilen programcılar tutmayı tercih etmelisiniz.
“Bir programcı ekibini nasıl idare ederdiniz?”
Burada aramak gereken anahtar şeyler liderlik becerileri ve örnek olmak değil, sizden ne bekledikleri. Anlaşabileceğiniz ve sorunları çözebileceğiniz biri olmalı ve onun yönteminin sizinki ile uyumlu olduğunu anlamalısınız. Ellerinizi kirletmekten korkmayacağınız kişiler lazım.
“Bu sorunları nasıl gidereceksin?”
Bu bir make-it-break-it sorusu. Geçmişte karşılaştığınız bazı sorunlara örnek verin. Onları nasıl düzelteceklerini görmek için onlara aynı sorunları sunun. Yanıtları kullandığınız çözümler veya daha iyileri olmalıdır. Kısa bir cevap veremezlerse bu genellikle bu iş için doğru kişi olmadığının iyi bir göstergedir. Ama çok da direkt düşünmemek gerekir, büyük bir problemde ilgili adaya biraz vakit vermeyi deneyebilirsiniz.
“Bunun önümüzdeki birkaç hafta içinde yapılması lazım. Onları zamanında bitirmek için ne gibi adımlar atacaksınız? “
Onlara acilen tamamlanması gereken ve önümüzdeki birkaç hafta içinde yapması gereken birkaç şey sunun. Her şeyi bitirmeyi nasıl planladıklarını dinleyin ve yaklaşık bir süre tahmini isteyin.
“İşimizin zamanın % 100’ünde ayakta ve çalışır olmasını sağlamak için ne yapardınız?”
Sunucularınız çökerse para kaybedersiniz, müşterileriniz sizden soğur ve en önemlisi müşterileri kaybedersiniz. Tutmak istediğiniz programcı bazı veritabanı ve sunucu bilgisine sahipse size % 100 çalışma süresini nasıl koruyabileceğinizi ve yaklaşan sunucu çökmelerini nasıl engelleyebileceğini açıklaması gerekir. Dikkatlice dinleyin ve bu hikaye realist mi sürrealist mi karar verin.
“Daha önce hiç yapmadığınız bir şeyi istesek, buna nasıl yaklaşırdınız?”
Bu soruyu daha önce hiç karşılaşmadıkları durumlara nasıl yaklaştıklarını görmeniz açısından sormalısınız. Genellikle bir çözümü nasıl araştıracağını ve meydan okuyucu bir kişiliği olup olmadığını test etmeniz gerekir. Girişimler çetrefillidir ve size yılmaz bir güreşçi gerekir.
“İşte senden beklediğimiz şey.”
Onlardan ne beklediğinizi başlangıçta bildirin. Onlara ne kadar zaman çalışmalarını beklediğiniz konusunda taahhüdünüzü söyleyin: hafta sonları boyunca, eğer büyük sorunlar olursa, beklenmedik zamanlarda vb. Siz tüm bunları anlatırken vücut dilini okuyun ve önyargınızı güçlendirin.
Eğer bu soruya kadar her şey iyi gittiyse şirketin gelecek planlarından ve onun bu karlılıktan payının ne olacağından bahsedin. Onun size sorusu olup olmadığını sorun ve sakin bir şekilde sorulanları cevaplayın. Eğer sorular size şaşırtıyorsa ve görüşme olumluysa büyük ihtimalle yeni çalışanınızı buldunuz. Hiç soru sormuyorsa büyük ihtimalle şirketinize “kapak atmak” istiyordur. Sorulan sorular öylesine ve çok sıradansa aman dikkat! Sizi oyalayıp üç ay içinde yolları ayırmanız gerekecek bir kişiyi işe alıyor olabilirsiniz.
- Adım: Uzmanları Getirin
Bu sorular en iyi üç programcıyı ayıklama konusunda size yardımcı olacaktır. En iyi adaylarınızı seçtikten sonra aynı arkadaşlarınızdan ikinci tur için adaylar ile röportaj yapmanızda size yardım etmelerini rica edin. Bu aşamada finalistlerin yeteneklerini daha iyi ortaya çıkarmak için daha teknik sorular sorun. Yardımcı olabilecek arkadaşınız yoksa yakınlarınızdaki yetkin bir programcıdan danışmanlık alın. Bir uzmandan alınan geri bildirim sonrasında takımınız için doğru adayı seçmek için iyi bir konumda olacaksınızdır.
Bir zamanlar bir arkadaşımın bana söylediği gibi birlikte çalışabileceğiniz iyi bir programcı, dayanamayacağınız parlak bir programcıdan daha iyidir. İyi programcı her zaman deneyim ve araştırma yoluyla öğrenirken, parlak programcı muhtemelen kişiliğini size uyacak şekilde değiştiremeyecektir.
Umarım bu yazı siz değerli okuyuculara iyi bir programcı ile çalışabilme yolunda katkı sunmuştur. Kolaylıklar dilerim 🙂
