Merhaba, senin de içinde bir yerde, ne yapmak istediğini bildiğin ama alışılmış doğrular(!) sebebiyle hayalini gerçekleştirmeye cesaret edemediğin bir dönemin oldu mu? Cevabın evet ise yalnız değilsin, bil istedim. Çoğu gencin gelecek planlarının, belki ailesi tarafından belki öğretmenleri tarafından baskılandığını ve değiştirilmeye çalışıldığınıbiliyorum. Bunlardan biri de bendim aslında. Ben Fransızca öğretmenliği bölümünde okuyorum ve buraya gelebilmem çok da kolay olmadı. Küçüklüğümden beri en büyük hayalim olabildiğince fazla yabancı dil öğrenmekti. Buna karşın kafamda spesifik bir meslek yoktu. Bunun için bir lise tercihi yapmışken, umduğumu pek de bulamadım. Öğretmenlerim tarafından sayısalbölümde okumam gerektiğine karar verildi. Çünkü toplumumuzca geçerli meslekler buradaydı ve benim kafamda bir meslek yoktu. Ben de bu tarafasürüklendim. Başarısızlık burada bir parametre değildi, belirtmek isterim. Başarılı da oldum. Matematik bölümünü kazandım. Fakat daha ilk günden bu bölüme uygun olmadığımı anlamıştım. Gerçekten yıkılmışken içinde olduğum bir kulüp sayesinde hayatıma girişimcilik girdi. İşte geleceğe dair umudum bu noktada yeşerdi. Girişimcilik öyle geniş bir kavram ki, her sektörden, her bölümden… Bu ekosistemdeki faaliyetlerimden sonra şunu fark ettim: Alışılmışın dışına çıkmaktan korkmamalıyım ve hayallerimin peşinden gitmeliyim. Bu çevreden kiminle konuşsam bana denilen şey bu oluyordu. Ben de bunu yaptım, tekrar sınava girdim ve şu an çok sevdiğim bir bölümü kazandım. Girişimci ruhumu da kaybetmedim, ileriki hedeflerim de olduğum bölümle girişimciliği birleştirmekle ilgili. Aynı dönemde içinde olmayı çok istediğim Girişimcilik Vakfı’na başvurdum. Şu an bir Challenger’ım. Burada da aslında benim gibi olan o kadar arkadaşım var ki. Her birimizin uzmanlaştığı farklı alanlar var ama hepimiz bir noktada birleşiyoruz: Hayallerimizin peşinden gidip fark yaratmaya çalışmak… Hayat aslında tek bir karar vermek, tek bir yöne koşmak için o kadar uzun ki, girişimcilikle ilgilenince bunu fark ediyorsun. Herkesin farklı alanlara özgü farklı potansiyelleri var ve bir insan kendisi için en doğru kararı yine kendisi verebilir. İşin özünde şunu söylemek istiyorum, bu hikayede kendinden bir parça bulabildiysen, her zaman hayallerinin peşinden git, cesur ol ve hiçbir zaman girişimci ruhunu kaybetme. Sina Afra’nın çok sevdiğim sözüyle bitirmek istiyorum ‘’Farkın özgürlüğün, cesaretin girişimin olsun’’.