Dürüst olacağım. Bu sene başkanlık seçimleri konuşmalarını televizyondan çok fazla izlemediğimi söyleyebilirim. Doğruyu söylemek gerekirse onların şakalarına ve kaosa sürükleyen söylemlerine dayanamadım. Ama olayları takip ettim, bütün slaytları okudum ve özümsedim. Politikacıları kesinlikle önemsiyorum.
Ayrıca markalaşmaya dair çok fazla bir şey yapamasam da dikkatimi vermeye çalışıyorum. Pazarlama ve markalaşmayla ilgili öğrenilecek çok şey var. Her zaman dediğim gibi “Pazarlama bir gösteri sporudur”
İşte pazarlamayla alakalı birkaç düşüncem;
1.Kaostan bağımsız olarak emir ver
İyi markalaşma, birbirinden bağımsız parçaları bütün, kontrollü, duygusal temelli ve merak uyandıran mesajlar haline getirir. İki seçim de kaos ortamında başladı. Belli nedenlerden ötürü, mesaj verme ve görselliği hiçbir aday kontrol edemedi. Her hafta sonuna doğru, her aday hakkında farklı görüş ve daha net ayrımlar ortaya çıkıyordu. En sonunda kaos çöktüğünde onların markaları parlamaya başladı.
Ders: Kendi markanın en yüce temsilcisi olarak senin işin, çarpışan öncelikleri, karmaşık mesajları ve değişmeyen zaman sınırını kaostan bağımsız hale getirmek. İşini markalaşma çerçevesinde maksimum etkililik için sıraya koy. Böylece müşterilerin onlara ne sunduğunu anlayacak ve hayatlarına ne tür değerler katacağının farkına varacaklar.
2.Kullanıcı odaklı içerik
İki aday da akıllıca onları meydana getiren yapı taşlarına odaklanarak konuşmalarını ve paylaşımlarını o yönde yaptılar. Noktadan noktaya diyalog, tartışma ve öneriler markanın kendisinin konuşmasından ve seçimlerde rol almasından çok daha etkili.
Ders: Diğerlerinin markan hakkında konuşmasına izin verebilirsin. Sadece doğru bilgi ve algı için onlara biraz malzeme ve mesaj ver. Sosyal medya bu yaklaşım için en iyi araç.
3.Hashtag içinde söyle
Açıklık ve kısalık iyi bir pazarlamanın anahtarları. Hashtagler ise birkaç karakter içine akılcı, açık ve hatırda kalan mesajları vermeyi hiç bu kadar kolaylaştırmamıştı. İki aday da uzman bir şekilde hashtagleri sadece sosyal medyada değil mesajlarını iletmek için de kullandı. Onlar ayrıca diğerlerine hastaghlerini oluşturmaları için izin verdi. Bu da daha etkileyici sonuçlar doğurdu. Biz bundan daha açık ve özlü mesajlar görmemiştik. #crookedhillary ve #therealone bunlara iki örnek olabilir.
Ders: Eğer mesajını hashtag içinde söyleyemiyorsan, o halde ilgi çekici bir markalaşman veya pazarlama kampanyan yok demektir. Kendini mesajına odaklanmaya zorla ve onu hashtag olarak akılda kalıcı ve kullanılır kılmaya çalış.
Belki politikayı markanı geliştirmek için kullanmayı hiç düşünmedin. Ama politikacıların da markalaşmaya önem verdiğine bahse girerim. İyi, kötü ve çirkini görmek senin kendi pazarlama stratejilerini geliştirmen için iyi bir fırsat olabilir. Nihayetinde pazarlama bir gösteri sporu.
