Avrasya’nın En Büyük Startup/Girişimcilik Etkinliği: STARTUPISTANBUL’15

Aylardan ekim. Yapraklar düşmeye başladı derken hüzün vaktine tam geçiyorduk ki o da ne: Avrasya’nın en büyük Startup konferansı var. Hem de Steve Blank, Dave McClure konuşmacı. Herkes şokta. Girişimcilik Gurusu Steve Blank İstanbul’a geliyor. 100’den fazla da startup olacakmış. E biz de durur muyuz? Fellowlar olarak hemen gittik. İşte bu yazıda da neler deneyimlediğimizi her birimizin ufak katkılarıyla sizlerle buluşturacağız.

 

(Müge) Sabah 8.30 itibari ile çaldı ziller. İlk oturum Ertuğrul Belen ile Speed Networking. “Meeting new people and learning new experiences” hepimizin etkinlik klişesidir. Ne kadar gerçekleştirebiliyoruz, utanıp sıkılmadan ne kadar konuşabiliyoruz orası tartışılır. Ancak girişimcilik etkinliklerinin en güzel yanı da bu “tanışma” anları. Yalnızca boynumuza geçirdiğimiz kimlik kartlarına dayanarak fikir yürütmeye çalıştığımız zamanlarda “Merhaba, ben sosyal girişimciyim, siz neler yapıyorsunuz?” diyebilmek için binlerce takla atarız. Speed networking de tam böyle zamanlar için biçilmiş kaftan. Nedir bu speed networking? Bir TDK olamasam da benim sözlüğümdeki tanımı: Adından da anlayabileceğimiz üzere, birkaç dakikalık zaman diliminde karşılıklı birbirimizi tanımaya çalıştığımız, merak ettiklerimizi sorup cevabını kaptığımız harika zaman dilimi. Speed networking’in kurucusu ve tarihçesi bana kalırsa mağara dönemine rastlıyor. Kendimizi anlatmaya çalıştığımız, kelimelerle olmasa da resimlerle anlattığımız, speed kısmının belki çok da hızlı olmadığı bir zamandan geliyor. Ancak Türkiye’de girişimcilik alanında speed networking dendiğinde aklıma ilk gelen isim sevgili Ertuğrul Belen.

 

Networking konusundaki her türlü detay sorularımı itina ve sabırla cevaplandıran Ertuğrul Bey ile rastlaşmamız Girişimcilik Vakfı’mızın Fellow Up’larına denk geliyor. Birbirimizi yakinen tanıdığımız sevgili fellow dostlarımla gerçekleştirdiğim ilk speed networking deneyimimde, zil sesini duyuncaya dek karşınızdaki insanla bir sohbet gerçekleştiriyorsunuz.  “10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?”, “Yeni fikirlerin nelerdir?”, “Hayatında bu ara ne gibi değişiklikler oldu” gibi spesifik sorular üzerine yoğunlaşıyorsunuz ve  her zilde karşınızdaki insan değişirken yaşadığınız heyecanı büyütüyorsunuz.

 

Startup Istanbul’da Ertuğrul Belen ile Speed Networking zamanını görünce, ne yalan söyleyeyim, o heyecanı tekrar hissettim. Dünyanın dört bir yanından gelen girişimcileri birkaç dakikada hızlıca tanıma imkanı edindim. Tedarik Zinciri Sistemlerinden  E-ticarete, İthalattan Sürdürülebilir Geri Dönüşüm Ürünlerine kadar birçok alanda farklı insanla konuştum. Çıkışta cebimden taşan kartvizitlerle kendime olan güvenim artmış, yurtdışı pazarına ulaşabildiğim birçok insanın bilgisi ile Steve Blank oturumuna yol aldım.

 

Ertesi gün ise, benim için fikirlerine danışabileceğim birçok insana gönderdiğim maille günümü süsledim.

“Merhabalar.

Ben Müge. Dün Speed Networking zamanında tanışmıştık. Nasılsınız? Kahire nasıl? Bu arada Kahire pazarı ile ilgili birkaç sorum olacak size.”

 

(Öykü) Ve sırada Erhan Erkut & Steve Blank ateş eden Fireside Chat’i. Bu iki ismi bilenler onlara Girişimciliğin Gurusu diyorlar. Tek bir fark var; birisi Türkiye’nin diğeri Dünya’nın. Ve tahmin edeceğiniz üzere inanılmazdı. Eminim ki benim gibi birçok girişimci ve girişimci olmaya aday birçok kişiye ilham kaynağı oldular ve yol gösterdiler. Şimdi bu konuşmadan bir girişimci adayı olarak çıkarımlarımı şöyle sayabilirim:

 

1-”Startup tekrarlanabilir ve ölçeklenebilir bir iş modelini aramak için tasarlanmış geçici bir organizasyon modelidir, kalıcı olarak yola başlamıyoruz.

2-MVP (Minumum viable product) sadece kodlama demek değildir, evet kodlama güçlü bir nokta. MVP İletken bir arka plan ya da müşteri geri bildiriminin datasını erkenden almaktır.

3-Müşteriler hiçbir zaman umduğumuz gibi hareket etmezler. Asla.

4-Bir startup, birçok bilinmeyen serisinden ibarettir.

5- MBA girişimcilere göre bir şey değil.  Şirket kurmayı öğretmiyor, onu nasıl yöneteceğini öğretiyor ki bu kuramlar büyük şirketler için geçerli. Asıl şirket kurmayı öğrenmek istiyorsanız artık Girişimcilik Programları / Yüksek Lisanslarını talep etmelisiniz.

6-İşe almak ve fikrini uygulamak demek başarılı oldun anlamına gelmiyor.

7- Ölçeklendirilmiş girişimci gerçekten çılgın biridir. O, Türkiye’yi değiştirmeyi değil tüm dünyayı değiştirmeyi amaçlar.

 

(Gizem) Lütfü Kırdar‘ın her boşluğunda bir startup var desek yanılmayız, her yerde Startup’lar için kurulmuş karşılıklı standlar var ve etraf tam curcuna: Üniversite öğrencilerinden tutun Profesör olup kendi startup’ını kurmuşuna kadar her yaştan, her gruptan insanlar temsil ediyordu, etkinlikte gönüllü olarak yer aldığımız bir alanda canlı Periscope yayını yapmak vardı, startupların hikayesini 10-15 saniyelik Periscope yayınları çekerken dinleme fırsatı bulmuştuk, 100 üzerinde startup var, Hindistan’dan gelen de var, Ankara’dan gelenler de Rusya’dan gelenler de hepsi etkinlikten memnuniyetlerini dile getirdiler, onlar için çok eğitici aynı zamanda yeni fırsatlara sebep olan güzel bir networking olduğunu bildirdiler.

 

En çok ilgimi çekenlerden biri: Evreka vardı. Odtü’den yeni mezun olan arkadaşlar, yaklaşık 2 senedir uğraştıkları girişimlerinde çok ilerleme kaydetmişlerdi, çöplerdeki doluluk oranlarının tespit edilmesini sağlayarak hem zaman hem de kaynak kaybını önlemek amacı ile çöp konteynırlarına özel sensörler takarak doluluk oranlarını belirliyorlar, bu oranlara bağlı olarak en az kaynak kullanılan ve zamanı optimize eden bir sistem geliştiriyorlar genç girişimciler çok tutkulu ve doğaya saygılı bireylerdi, Ankara’da anlaştıkları ve sistemi hayat geçirdikleri belediyelerin olması işlerinin büyüyeceğine işaret.

 

İkincisi: Couplinked. Son zamanlarda trend olmaya başlayan sağlam bir altyapıya sahip olan buluşma app’i. Beklentilere göre bir algoritmaya dayanan eğitimli insanları eşleştiren bir uygulama, 3 ay içerisinde uygulamayı yükleyip kullanmaya başladığında size bildirim ile geri dönüyor, modern zamanların çaresizliği, doğru eşi bulamamaya ilaç olacak uygulamalar: dating uygulamaları ve eşleştirme app’leri 😉

 

(Zafer) Finalist startupların sunumu sırasında juri çok zorlayıcı sorular sormayı ihmal etmedi. Aynı zamanda Avrasya’nın en iyi startupları seçildi. 3 günlük bir yarışma / kamp ardından ilk üç şöyle oldu: Taskulu / Iran (3), iGrow / Indonesia (2), Nims / Kenya (1).

 

Üçüncü olan Taskulu, projeler için görev paylaşımını ve takip edilebilirliği kolaylaştırmak için tasarlanmış bir platform. Kendi hesabınızla giriş yaptıktan sonra projenizi oluşturup görev paylaşımını yapabiliyor, yapılması gereken görevleri, notları ekibinize mesaj olarak gönderebiliyor ya da anlık olarak mesajlaşabiliyorsunuz. Ayrıca belirlediğiniz görevdeki kişilerin yalnızca projeyi gözlemlemesi ya da değişiklik yapabilmesi gibi farklı yetkileri de belirleyebiliyorsunuz. Son olarak Taskulu, projenin aynı anda birden fazla kişi tarafından gözlemlenmesi ve birden fazla kişinin o projede farklı rollerde işlem yapmasına da izin veriyor. Taskulu hakkında detaylı bilgi için: https://taskulu.com/

 

İkincimiz iGrow Endonezya’nın gıda ve beslenme sorununa çözüm bulmak amacıyla yola çıkmıştır. iGrow herkes tarafından kullanılabilen yeşili korumaya yönelik bir platformdur. iGrow herhangi bir dikim / ekim işleminin kontrol ve yönetilmesini sağlar. Ürününüzü istediğiniz zaman Facebook ya da Twitter hesabınıza giriş yaparmışçasına kolay bir şekilde izleyebilirsiniz. Aynı zamanda yetiştirme alanınız olmasa dahi iGrow’un anlaşmalı alanları sayesinde istediğiniz yeşil ürünü toprak sahibi olmadan yetiştirebiliyorsunuz. Ayrıca ürün yetiştirme işlemi ile ilgili bilginizin olmasına da gerek yok. İlgili uzmanlar da bu konu ile ilgili size yardımcı oluyor. Asıl amacı doğayı korumak olan iGrow hakkında detaylı bilgi için: http://igrow.asia/

 

Ve son olarak birincimiz Nims. Ta Kenya’dan gelen bu girişim çok yakında globalde inanılmaz bir etki yaratacak gibi duruyor. ‘Peki, napıyor bu Nims’ dersek aslında şirketler, kobiler ve startuplar için masraf yönetimi yazılımı. Bu yazılım sayesinde şirketler yanlışlık ve hileleri bertaraf edip daha transparan bir şirket yapısı sunuyorlar. Nims bu uygulamanın çıkış noktasını kendi bölgesindeki illegal ve yanlış yapılan işler sonrası batan / başarısız olan şirketler / startuplar için geliştirdiklerini söylüyorlar. Bir nevi iç denetime giren bu yazılım sayesinde artık şirket içi mikro finansımızı kurabilecek ve neye, ne kadar gittiğini daha kanıtlayabilir şekilde olacağız.

 

(Gözde) Son olarak toplarsak Startupİstanbul deneyimi bize ne kattı peki?

 

Startupİstanbul’un en güzel yanı, global bir girişimcilik konferansı olmasıydı. Önemli isimlerin yanında farklı kültürlerden gelerek girişimcilik ekosistemini canlandıran girişimciler ile buluşmak deneyim, fikir paylaşımı ve motivasyonları yükseltme konusunda çok verimliydi. Tanıştığımız girişimciler ile hem Türkiye’de küçük / büyük ölçekte neler yapıldığını daha yakından takip etme fırsatımız oldu hem de de farklı ülkelerde hayata geçirilen fikirlerin ülke dinamiklerine göre yaşadıkları zorlukları, kolaylıkları öğrenerek farklılıklardan ilham aldık.

 

Konferanstan aklımda kalan ve defalarca tekrarlanan birkaç notu sizlere de aktarmak isterim:

 

  • Girişimciliği bir meslek olarak görürseniz, bir gün elbet pes edeceksinizdir. Girişimcilik yolunda karşılaşacağınız zorluklara direnç gösterip ve tutkuyla girişimciliği hayatınızın her alanında yaşamalısınız.
  • Müşterileriniz, asla ve asla umduğunuz gibi davranmaz! Onlarla devamlı görüşmeler yapmayı ihmal etmeyin.
  • Silikon Vadisi’ni gözünüzde büyütmeyin! Siz de girişiminiz ile orada olabilirsiniz.
  • Steve Blank: “Başarısız olmaktan korkmayın. Biz başarısızlığa Silikon Vadisi’nde tecrübe diyoruz.
  • Girişimleri devamlı takip edin ve hatta gönüllü çalışma teklif ederek destek olun.

 

Girişimle kalın,

Gizem&Gözde&Müge&Öykü&Zafer

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*