İnsanlarla tanıştığımda onlara, “Hikayen ne?” sorusunu sormayı severim.
Bana göre eğitimi, okuduğu bölüm, doğduğu şehir, yaptığı iş ya da tuttuğu takımdansa bu daha ilginç gelir. Tüm bu öğeler hikayelerinde rol oynar ama hikaye çok daha geniş ve özel bir şey ifade eder. Bu geçmişinizin, bugününüzün ve beklediğiniz geleceğin hikayesidir. Hikayeniz, hayatınızın bir tiyatro oyunu gibi sergilenmiş halidir.
Tanıdığım en ilginç ve yetenekli kişileri düşündüğümde aklıma onların hikayesi gelir. Statülerini düşünmem. “Yeni mezunmuş” bir statüdür. “Evli, satış görevlisi, Ohio’da yaşıyor” veya “USC’de işletme okuyor” da bir statüdür. Statü, bazı kuruluşlar ya da dış standartlara bağlı olarak oluşan kişinin etiketlerinin bir araya gelmiş halidir. Kişiyi özünde tanımayı sağlayacak veya hareketleri ve fikirlerinde ona güç veren öğeler konusunda benzersiz bir bilgi sunmaz. İçinde tutku yoktur. Yönlendirme ve hayal gücü de yoktur.
Ama hikayeniz eğlenceli, zevkli, sürprizlerle dolu ve neşelidir. Hayatınızın, motivasyonlarınızın, hedeflerinizin, sizi sabah uyanmaya iten şeyin ve yaptığınız işi yapma sebebinizin açıklandığı sözlü anlatım sanatıdır. Geçmiş başarılarınız ya da şu anda yaptıklarınızın bir özeti ya da hobilerinizin listesi değildir. Dünyanızdaki temanın tarif edilmiş halidir. Eğer Matrix filmini tipik bir kokteyl partisi yaklaşımıyla tarif edecek olursanız şunun gibi birkaç tane ana madde belirlersiniz: “Adam işinden istifa ediyor. Uzakdoğu sanatlarında eğitim alıyor. Ajan Smith problemini çözüyor. Kod okuyor.”. Yani hikayenin verdiği ilham verici, unutulmaz gücün aksine bir etki yaratıyor.
Size gittiğim okullar ya da üzerine çalıştığım konularla ilgili birkaç madde yollasam, böyle bir giriş kadar etkileyici olur muydu: “Kelime oyunlarına takık bir kız ve çocukluğundan beri iyi tanınan bir yazar olmak istiyor” ya da “Masa başı işini çıplak ayakla dağ tırmanmak için bıraktı; çünkü sağlık sorunları yaşamaktan bıkmıştı” ya da “İnsanların ruh halini düzeltmek için tasarımın nasıl kullanılabileceğini anlamaya çalışan bir kız”.
Bir hikayenin içinde yaşıyorsunuz. Peki sizin hikayeniz ne? Kendinizi durumunuzla tanıtmayı ne kadar çabuk bırakırsanız, oluşturduğunuz güzel hikayeyi keşfedip bunu başkalarına da o kadar çabuk aktarırsınız.
Bu makale medium.com’da Isaac Morehouse tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.