Başarıya giden yol azim ve sabırdan geçiyor!

Ben girişimci bir ailenin içinde büyüdüm. Antakya’da kendi mobilya üretim yeri ve mağazası olan girişimci bir alenin oğlu olarak borç, alacak, ödeme, tahsilat gibi iş hayatının içindeki kavramlarla iç içe bir dünyada büyüdüm.

Index’i kurmadan önce kısa süren profesyonel hayatımda da kendi girişimimi hazırlamak üzere kafamda bir iş planı vardı. Dolayısıyla Index’in ortaya çıkışı ve bilişim sektöründe aktif bir oyuncu olması tesadüfen gelişen bir oluşum değildi. İstanbul Teknik Üniversite’nde arkadaş olan üç bilgisayar ve bir makine mühendisinin ortaya koyduğu iş fikri, 1989 Temmuz ayında hayata geçti.

 

Her şirketin kendine özgü bir kuruluş öyküsü, kuruluş öyküsündeki zorlukları ve kolaylıkları var. Bizde biraz da mektepli olmamızın getirdiği bir avantaj vardı. Dış dünyaya bir miktar daha fazla bakabilme tecrübesini yaşamıştık. En azından ne yapacağımızı net bir şekilde biliyorduk. Bir diğer avantajımız da, o zaman bilişim sektörünün küçük bir sektör olmasıydı. Hatta sektör denmesi bile pek kolay değildi. Küçük bir Pazar ve çok az oyuncu vardı. Bunun yanısıra IBM gibi birçok yabancı firmanın önemli öğretileri vardı. Yol haritası olarak iyi değerlendirdiğimiz, önümüzdeki muazzam iyi örneklerdi. Kendi girişimimin öncesinde Nixdorf Computer’de geçirdiğim iki yılın da, pazarı tanımak, pazarda pozisyon ve rol almak açısından çok önemli getirileri vardı. O dönemdeki pazarın darlığı bu kısa tecrübeleri daha büyük tecrübeler olarak masamızda bulmaya yetmişti. Çok istedik, çok arzuladık, çok çalıştık. Keyifle itiraf edebilirim ki biraz da zarlar doğru geldi.

 

Bir de çok iyi bir ekip vardı, neredeyse hepsiyle hala beraber olduğumuz 10 Temmuz 1989 yılında Beşiktaş’ta küçük ama sevimli bir apartmanın birinci katında açtığımız ofisle başlayan yolculuğumuz, bugün Kağıthane’deki yeni binamızda, Bilişim Teknolojileri sektöründe 8 binin üzerinde iş ortağı, 100’den fazla dünya markası ve çift basamaklı büyüme rakamlarımızla, İstanbul’dan başlayarak tüm Türkiye’ye katkı sağlayan bir teknoloji ekosisteminin ve sosyo-ekonomik dönüşümün öncülüğüyle devam ediyor. Ve geriye baktığımızda arkada bıraktığımız çeyrek yüzyılın her dakikasından müthiş keyif aldığımı görüyorum.

 

Bu süreçte bir çok inandığım, tutunduğum ve uyguladığımız felsefeler oldu. En önemli iki tanesi;

 

  • Azimli ve sabırlı ol!
  • Bir şeyi çok arzu edip çalışmamıza rağmen olmamışsa, mutlaka daha iyisi olacağından olmamıştır!

 

Genç girişimcilere destek çok önemli

 

Türkiye’nin en başarılı girişimcilerinden ve yatırımcılarından biri olan Sina Afra’nın önderliğinde hayata geçirilen Girişimcilik Vakfı’nın çok önemli bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Geleceğimizin yapı taşları olan gençlere rehberlik etmek, Türkiye’de girişimciliğin yaygınlaşmasını sağlamak ve bunun için Türkiye’de girişimcilik ve liderlik açısından en yatkın ve en yetenekli gençleri bulmak ve desteklenmek için kurulan Girişimcilik Vakfı, İstanbul’dan başlayarak tüm Türkiye’ye katkı sağlayacak ve sosyo-ekonomik dönüşüme destek olacak son derece önemli bir adım. Bu atmosferin Türkiye’de yakalandığını, taşların ve mozaiklerin zaman içinde yerli yerine oturmaya başladığını görmek beni çok mutlu ediyor ve geleceğe dair umut veriyor. Türkiye’de ve dünyada ilk kez hayata geçirilen bu oluşumun içinde yer almak çok önemli.

 

Ekonominin gidişatını belirleyebilecek bir potansiyele sahip olan girişimcilerin desteklenmesi, bir ülkenin geleceği ve sosyo-ekonomik zenginliği için oldukça önemli. Girişimcilik ruhunu gençlerimize aşılamamız, girişimciliği eğitim sistemimize dahil etmemiz ve tabii ki dünya ile daha fazla bağlantı kurmamız gerekiyor. Sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve kamu kurumları bir arada çalışarak kadın ve erkek girişimcilerin sayısını artırmalı, girişimciliği yalnızca proje geliştirme düzeyinde değil, kavramsal düzeyde benimsemeliyiz diye düşünüyorum.

 

Bu vesileyle, tüm girişimci gençlerin yolu açık olsun!

 

Erol Bilecik
Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*