Bazı Şirketler Neden Bu Kadar Başarılı?

Bugünün doymuş pazarında bir işletmeyi öne çıkaran ve başarılı yapan nedir?

İster Apple olsun ister Facebook, Twitter veya Uber, tüm girişimciler süper başarılı şirketlere bakar ve neyi farklı yaptıklarını merak eder. Basit bir başlangıçtan olağanüstü bir başarıya birdenbire nasıl yükseldikleri bizi şaşkına çevirir. Engellere nasıl çarpmıyorlar? Neden aşmaları gereken problemleri yok? Her şeyi doğru yapmalarına hangi özel yetenek yardım ediyor?

Pekâlâ, her şeyi doğru yapmıyorlar. Yalnızca en önemli şeylerde uzmanlaşıyorlar.

Zirvedeki herhangi bir şirketin geçmişine hızlı bir bakış, zirveye ulaşmak için atlattıkları karmaşayı ortaya çıkarıyor. Apple ünlü ‘Steve sacking’ bölümünü gördü, Facebook çirkin bir şekilde kurucularını kaybetti, Twitter CEO’su için bir sandalye kapmaca oyunuydu, Uber uluslararası kurulumları ile ilgili pek çok hata yaptı – ve daha yakın zamanda yöneticileri uygunsuz açıklamalarda bulundu. Ve bunlar yalnızca çevredeki problemler yaşamış pek çok şirketten bazıları.

Peki, ne bu şirketleri birer başarı haline getirdi? Bu, onların sınırlarını aşma ve yenilikçi ürün ve servisler yaratma yollarıydı. Hatalarının pek çoğunun üstesinden gelmelerini sağlayan yeterli seviyede muhteşem ürünleri vardı.

Bunu mükemmel bir örnekle açıklayayım — Steve Jobs. Bugün, onun yaptığı her şeye özenen, kendilerinin onun gibi olmak için şekillendiren insanlar görüyoruz. Ancak mükemmel ileri görüşü olan bir insan olmasının yanı sıra Steve Jobs mükemmel değildi. İlk başlarda takımına doğru derecede saygıyla davranmadı. Sosyal bir insan değildi ve çalışanlarını idare etme yöntemiyle ilgili hatalar yaptı.

Şimdi, çalışanlarına davranış şeklinin başarısına katkıda bulunduğunu varsaymak yanlış olur. Gerçek şu ki, Steve Jobs’u efsanevi yapan şey öngörüsü ve yenilikçiliğiydi, takımına davranışları değil. Aksine, insanlar teknik dâhiliği sebebiyle ikinci özelliğine karşı daha hoşgörülü davrandılar.

Ancak bu noktayı açıklamanın bir başka muhteşem yolu spordur. Mesela tenisi ele alalım. X oyuncu, Y oyuncuyu beş sette de yener. Maç raporları çıkar ve bunlar kazanana övgülerle doludur ve nasıl daha iyi olduğunu vurgularlar. Egzersizlerinden, sıkı çalışmasından ve stratejisinden, başarısının anahtar etmenleri olarak bahsederler. Ancak, eğer maçı izlediyseniz, maçın yönünü değiştirenin yalnızca bir iki anahtar nokta olduğunu bilirsiniz. Kazanmış olmasının gerçek sebebi, en kritik anlarda doğru kararları vermiş olmasıdır – kırılma noktaları ve set sayıları. Ve bu, az çok çoğu şirketin başarı hikâyesinin gidişatıdır.

Bu gösteriyor ki, gürültüyle sinyali karıştırmamaya dikkat etmeliyiz. Mark Zuckerberg, Aylık Aktif Kullanıcılarının artmasına odaklandığı için Facebook’u ilerletmede muhteşem bir iş çıkardı. Facebook’un tüm bu başarısına rağmen o mükemmel değildi ve hatalar yaptı – Snapchat ile rekabet etmeye çalıştığı iki seferde de başarısız oldu.

Bu yenilikçilerden ve şirketlerinden ilham almamız gerektiği aşikâr. Ancak aynı zamanda yaptıkları her eylemi körce takip etmemeliyiz. Her hikâyeden öğrenilecek iyi bir ders vardır; kayda değer bir şey ortaya çıkaran büyük kararların ne olduklarını fark etmek ve bunlardan ders çıkarmak önemlidir.

Bu makale businesscollective.com’da Randy Rayess tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*