“Ben” kavramından “Biz” kavramına doğru | Neden Yaratıcı Dramaya İhtiyacımız Var?

0
1164

Herkese merhaba. Ben 2021 Fellow ekibinden Beyza Seyhan. Yaklaşık beş senedir tiyatro ve yaratıcı drama ile ilgileniyorum. Bu röportajımda sanat, tiyatro ve yaratıcı drama üzerine konuşmak için değerli hocam ve ekip arkadaşım Selin Eresin’i davet ettim. Kendisine beni kırmadığı için teşekkür ediyorum. Umarım keyifle okur ve ilham alabileceğiniz noktalar bulursunuz.

Sanatla Kalın!

1) Merhaba, Girişimle’ye hoş geldiniz. Öncelikle sizi tanıyalım isterseniz. Selin Eresin kimdir ve neler yapıyorsunuz?

Merhaba, hoş bulduk. Ben Selin Eresin. Tiyatro oyuncusu ve yaratıcı drama eğitmeniyim. Yaratıcı Drama ve Tiyatro eğitimimi tamamladıktan sonra, muhtelif ekiplerde oyunculuk ve reji asistanlığı ile beraber çeşitli kurumlarda da eğitmenlik yaptım. Şu an bir grup arkadaşımla birlikte kurup işlettiğimiz ekip olan Tiyatro Mundus’un bünyesinde oyunculuk ve çocuklar ile yetişkinlere yönelik atölyelerde eğitmenliğe devam etmekteyim.

2) Benim de mutlulukla bir parçası olduğum Tiyatro Mundus’u bir de sizden dinlemeyi çok isterim.

Tabii. Tiyatro Mundus olarak 2017 yılından beri faaliyetlerimize devam ediyoruz. Birçok disiplinlerden beslenerek – daha çok simgecilik üzerinden –  üretimler yapan bir tiyatro ekibiyiz. Ürünlerimizle, seyircilerimize olaylara ve kişilere kendi deneyimlerinden beslenerek bir karşı aktarım yapabilecekleri alanlar oluşturmaya, bu ilkeye dayanarak projeler geliştirmeye özen gösteriyoruz. Seyircinin sorgulayabilmesi, bir fikrinin olabilmesi bizim için çok önemli.

3) Yaratıcı drama üzerine konuşalım istiyorum. Benim kendimi keşfetme, önce kendimi sonra insanları anlama ve özgüven kazanma yolculuğumda çok büyük bir etkisi var yaratıcı dramanın. Bu sebeple kendimi hep çok şanslı hissetmişimdir. Hazır bir yaratıcı drama lideri ile birlikteyken sormak istiyorum. Yaratıcı drama nedir?

Yaratıcı Drama basit bir anlatımla ifade edersek bir olayın, bir duygunun ya da düşüncenin yaratıcı drama teknikleri ile tekrar denenmesini, yorumlanmasını ve keşfedilmesine olanak sağlayan hareket ve söze dayalı etkinliklerdir. Temelde tiyatro disiplininden beslenir; bununla birlikte sanatın diğer dallarından ve edebiyattan, diğer sosyal bilimlerden de faydalanır. Yaratıcılık dediğimiz süreç ise şu şekilde işler: Etkinliklerde her zaman bir çıkış noktası vardır ve gelişme kısmı tamamen katılımcıların kendi yaşamından beslenerek gerçekleşir ve sonlanır. Ortaya çıkan durum da daha sonra tekrar yorumlarınır ve anlamlandırılır.

4) Aslında yaşam deneyimlerimizi ele almanın bambaşka bir yolu gibi. Peki, yaratıcı drama kimler için uygun ve neden önemli, yaşamda ne gibi konularda bizlere ilham olabiliyor?

Çocuk bireylerden -benim görüşüme göre başlama yaşı 5 yaş- yetişkin bireylere kadar herkes için önemli bir deneyim. Yetişkinler üzerinden konuşacak olursak, her insan kendinden ve yaşamından bir parça uzaklaşmaya, yeri geldiğinde daha da yakınlaşmaya ihtiyaç duyar. Başka biri olmak (rol alma) ve o kanalda kendi deneyimleriyle yaşamı tekrar anlamlandırmak, yeni yollar keşfetmek, ilişki içine girdiği tüm canlılarla yeni bir dil yakalayabilmek ve uyumlanmak her zaman heyecan vericidir ve gereklidir de.  Çok sık duyduğumuz, yaratıcılığımızın gelişmesi, sağlıklı iletişim kurma, insanlarla bir arada olabilme kavramlarının “neden bu kadar önemlidir?” sorusunun sorulduğu ve işlendiği bir alandır Yaratıcı Drama. Birey ait olduğu toplumun ve bu toplumun değerlerini yaşayarak ve yaparak kendini anlamlandırma sürecini başlatır. Örneğin, söz kesmek doğru bir davranış olarak sayılmaz ancak; eğer karşınızdaki kişi, sürekli konuşarak sizin kendinizi ifade etmenizi engelliyorsa, söz hakkını talep edebileceğinizi ve bunun için en uygun dili bulabileceğinizi fark edebilir, seçebilir yahut değere olduğu gibi uymaya karar verebilirsiniz.

5) Peki, siz yaratıcı drama atölyelerine katılanlardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Hiç unutamadığınız ve paylaşabileceğiniz bir anınız var mı?

Katılımcılarımızın genelde ifade ettikleri, “burası benim için çok özel bir alan” şeklinde oluyor. Tabii bu bizi çok mutlu ediyor. Daha önce bahsettiğim süreç bunu sağlıyor. Sosyal yaşamındaki davranışlarını açık bir şekilde yorumlayabilir ve yeni bir davranışı geliştirme yoluna gidebiliyorlar ki en önemli kazanımlarımızdan biri de bu. Atölye içerisindeki deneyimlerden bahsetmem çok mümkün değil tabii ki ancak şunu anlatabilirim. Bir katılımcımız, çalışmaya geldiği gün şöyle dedi: “Artık koku almaya başladım” (bir önceki hafta duyu kontrolü konulu çalışmalar yapmıştık.) Katılımcımız tabii ki her zaman koku alıyordu, ancak biz buradan şunu anlıyoruz: Birey, çevresine daha çok odaklanabileceği, duyularını daha etkin kullanabileceği bir alan oluşturmuş ve çevresiyle daha kuvvetli bir bağ kurmaya başlamış. Yani yaptığı çalışmalarla zihinsel sürecinde bir idrak oluşmuş olduğunu görüyoruz.

6) Birey için tüm süreci ve kazanımları özetleyen harika bir örnek. Bireyler için yaratıcı dramanın öneminden epeyce konuştuk. Peki, ekipler için neden önemli? Birey çevresiyle daha etkin bir iletişim kurmaya ve çevresini fark etmeye başlayınca neler değişiyor?

Ekip olma bilincinin oluşturulmasının en temel şey olduğunu düşünüyorum. İnsanlar kendi özelinde hayatta kalmak ve kendini gerçekleştirmek gibi çok mühim ihtiyaçları ile bir yerde bulunuyorlar ve aynı ihtiyaçlara sahip diğer insanlarla buluşuyorlar. Bunu gerçekleştirmek için ne yaparız? Kurallara başvururuz -ki kurallar olmalıdır da- ancak ortak bir amaç için bir araya geldiğimizi derinlemesine fark etmek bu sürekliliği daha iyi sağlıyor. Çünkü kurallar uygulanırken, zorunluluğa takılıp kalabiliyoruz. Uygulama kısmında ise kendi varoluşumuzu, bütünlüğü sağlayan önemli bir parça oluşumuzu hissetmeyi, bu yapı içinde ölçülü bir şekilde kendi beklenti ve ihtiyaçlarımızı ifade etmeyi ve de en önemlisi üretimlerimizle diğer üretimler birleşince işte o zaman bir güç oluşturduğunu çoğu zaman atlayabiliyoruz.Biz çalışmalarımızda “Ben” kavramından “Biz” kavramına doğru gideriz. Öncelikle kişilerin kendini ortaya koymasını, daha sonra da bir bütün oluşturmalarını sağlamaya çalışırız. Böyle olunca ne, neden ve ne şekilde yapılacak, ortak dili nasıl oluşturulacak ve tüm bunların niçin bu kadar önemli olduğu daha belirgin hale geliyor. Tüm bunlar sağlıklı iletişim kurabilmeyi, üretim için gerekli motivasyonu da kendiliğinden sağlamış oluyor. Zira insan anlamak ve anlaşılmak isteyen bir varlık.

7) Ekip olmak ve birlikte üretmek denince ilk olarak aklıma kurumlar geliyor. Mundus da kurumlar için yaratıcı drama atölyeleri tasarlıyor. Bize bu atölyelerden bahseder misiniz?

Kurumsal alanda daha çok duyu ve duygu kontrolü, grup bilinci, yaratıcı düşünme stratejileri, iletişim ve stres yönetimi gibi konuların üzerinde duruyoruz. Ancak tüm programlarımızı o kurumun hizmet alanı, ekibin özellikleri, çalışma koşullarını da gözeterek hazırlıyoruz. Yani her kurumun kendine özel bir çalışma planı olmuş oluyor.

8) Kurumlar için neden yaratıcı dramanın önemli olduğunu düşünüyorsunuz?

Söylediklerime ek olarak, yaşadığımız mevcut koşullarda diğer sosyal alanlarımızla iş yaşamımızı birbirinden ayırmak daha da güçleşmiş durumda. Bu bireylerde kaygı seviyesini arttırıyor ve üretim becerilerinde bir düşüşe sebep olabiliyor, iletişim problemleri oluşturabiliyor ve buna benzer pek çok karmaşık deneyimlere sebep olabiliyor. Atölyemizde doğaçlamalarla bu gibi durumları tekrar işleyerek sınırları biraz daha belirginleştirmek, duygularımızı denetleyebilmek adına bir fark etme ve gelişim sürecine giriyoruz. Ayrıca birimler arası iş birliğinin kuvvetlenmesi ve bütünleyici bir bağ kurmasına da olanak sağlıyor.

9)Çok teşekkür ederiz. Yaratıcı dramayı anlamak ve neden ihtiyaç duyduğumuzu fark etmek anlamında çok keyifli bir sohbet oldu. Biraz da tiyatrodan bahsedelim. Yeni dönemde nasıl projeleriniz var?

Pandemiden kaynaklı maalesef oyun sezonunu açamamıştık ancak bu sezon sonu çalışmalarımıza başlayacağız. İki oyun projemiz var. Eğitim birimimizde de Yaratıcı Drama ve Oyun Sahneleme Atölyelerimiz devam ediyor. Bir grubumuz Mart ayında eğitim oyununu sahneleyecek. Bununla birlikte Farkına Var Derneği bünyesinde yer aldığım projeler var. Farkına Var Derneği, çocuk hakları alanında Köy Okulları, Çocuk Cezaevi, Çocuk Sevgi Yuvası, Dilek Arkadaşım başlıca olmak üzere projeler gerçekleştiren çok kıymetli bir ekip. Yaratıcı Drama çalışmalarıyla ben de projelere dahil oluyorum.

Üretimlerimizi ve kendimizi ifade edebilmemize olanak sağladığınız için teşekkür ederim. Belki bir gün bir drama çemberinde görüşürüz. Sevgiler.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here