biBolu’da Hızlandırma Programı biBaşka

Bu yazıyı okurken bile hızlandırma programı başlığını okur okumaz aklınıza Türkiye’den İTU Çekirdek, Workup, StartUpCampus gibi bir çok program hatta Y Combinator, 500Startups gibi dünyanın en iyi hızlandırma programları gelebilir. Bir girişimci olarak bakınca belkide hızlandırma programı terimi sizin için farklı olmalıdır.

Google’a Accelerator Programı nedir yazdığınızda çıkan ilk şey ne biliyor musunuz?

“Bir iş hızlandırıcı programı gelişmekte olan şirketlere mentorluğa, yatırımcılara ve istikrarlı, kendi kendine yeterli bir işletme olmalarına yardımcı olan diğer desteklere erişim olanağı sağlayan bir programdır.” İşte şimdi yavaş yavaş oturmaya başlıyordur. Çünkü hızlandırma programı sizlere sadece 3D yazıcı, fiziksel ofis ve bol bol sohbetten öte bence ilk müşteri ve ilk yatırımcınız olmalıdır. Birde problemi ve dikeyleri olan hızlandırma programı asla kaçmaz. Çünkü CB Insights’a göre dikeyleri olan hızlandırma programları klasik hızlandırma programı erişimlerine göre %19 daha başarılı oluyorlarmış.

Şimdi biBolu’dan bahsetme vakti geldi. Geçtiğimiz ay Girişimcilik Vakfı ofis ekibinden bütün fellowlara bir mail geldi. biBolu Elçisi olmak ister misiniz? Bolu, girişimcilik, teknoloji ve hızlandırma, aklımdan bütün terimler geçti çünkü o güne kadar Istanbul belki Ankara dışında hiç hızlandırma programı duymamıştım açıkcası. Başvurmak ve bu projenin bir parçası olmak istedim. Başvurdum ardından bir kaç gun sonra Cemre’den bir mail daha geldi BiBolu Programı için bir yemek organize edilecekmiş hemde Bolu’da 😀 yine ufak bir saskinlik çünkü Istanbul disinda girişimcilik etkinlikleri olmaz derler.

Ben, Öykü, Ulaş, Kayra ve ev sahibi Fatmanur fellowlar olarak Bolu’daydık. Önce bir öğle yemeğinde biBolu projesi destekçileri ile tanışmaya başladık. Haldun Taşman, eşi ve Bolu Vakfı’nin daha birçok mütevelli heyeti üyesi hepsi bizlerle tanışmak için çok heyecanlılardı biz gençleri anlamaya ve girişimcileri desteklemeye çok heyecanlı görünüyorlardı. Akşam yemeğine doğru hazırlanırken. Sina Bey geldi biraz onunla proje hakkında sohbet ettik ve akşam yemeği organizasyonu öncesi imza töreni icin etkinlik alanındaydık. Girişimcilik Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, ardından Bolu Bağışçılar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı proje içinden kendilerine aldıkları sorumlulukları ve geleceğini bizlerle paylaştılar. imzalar atıldı ve resim olarak program başladı.

Bolu Bağışçılar Vakfı ve Türkiye Girişimcilik Vakfı işbirliğinde, Turkish Philantrophy Funds destekleriyle gerçekleştirilecek olan biBolu Girişimcilik programı, Bolu şehri özelinde gelişen bir girişimcilik ekosisteminin oluşmasına destek olarak, Bolu’nun ekonomik ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefler. BiBolu, ilk senesinde Online Fikir Yarışması, BiBolu Elçileri, İlham Buluşmaları, Networking Etkinliklerine yer vererek farkındalık oluşturacak ve istihdamın artırılması yönündeki ilk adımları atacaktır.

Türkiye’nin ilk ve tek şehir hızlandırma programında sende yer almak, projeni Bolu’da denemek ve yatırımcılar ile buluşmak istiyorsan o zaman seni de BiBolu’ya bekleriz. Bu arada fikrim yok ama bu proje de ben de olmak isterim dersen biElçi olmaya ne dersin? Detaylar icin bibolu.org adresine bekliyoruz.

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Bir Etkinlik Ve Notlar!

Global Girişimcilik Haftası kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi BAMBU Ön Kuluçka Merkezi ile birlikte düzenlenen etkinlikte DEPARK ofislerinde çalışmalarını…

Keep Calm and Noah London!

Girişimci, CEO’lar ve yöneticilerin buluştuğu NOAH London’a katılmak Girvak sayesinde bana çok şey katan harika bir deneyim oldu. Ben…

Peki Nedir Bu Değirmenin Suyu?

Entrepreneurship, entrepreneur, entreprendere… Risk alma, inovasyon, fırsat değerlendirme, hayata geçirme… Yetenek, cesaret ve bilginin üçgeninde başaranların “girişimcilik” için…

Rekabet

Rekabetin tarihi, insanlığın tarihi kadar eskidir. İnsan, özü gereği üstünlük sağlama amacı ile rakiplere karşı hep bir yarışma halinde hisseder. Bunu yapılan her işe, sosyal hayatımızın her alanına, her hareketimize uyarlayabiliriz. Bu bir sistem rekabeti de olabilir, bireysel ya da grupsal rekabet de olabilir, hiç fark etmez. Ben bu yazımda size klasik rekabet örneklerinden başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.