Bir İsrail Masalı

Günlerden 23 Ekim 2015. 1 senedir her etkinliğini, her blog yazısını çılgınca takip ettiğim Girişimcilik Vakfı, geçen hafta beni bu seneki Fellow programına dahil etmiş ve ilk FellowUp etkinliğindeyim. Etkinliğin nasıl geçtiğini anlatan mükemmel yazılar zaten yazıldı, oraya girmiyorum. Ama o ilk gün yaşadığımız tüm sürprizlerin ardından beni daha fazla sevindirecek bir sürpriz daha olamayacağını düşünürken, 2015 girişli Fellowların 30 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında Tel Aviv’e gideceğini öğrendik. Tek kelimeyle kendimden geçtim. Geçen sene Yusufcan’ın, Serkan’ın, Canan’ın yazılarını okumuş, Selin’in hazırladığı videoyu izlemiştim ve ne kadar harika geçeceğini az çok bildiğimi düşünüyordum. Ancak her zamanki gibi hayal ettiğimden çok daha fazlası bizi bekliyordu.

 

İsrail girişimciliği içselleştirmiş bir ülke. 700 bin kişinin yaşadığı, yüz ölçümü olarak Konya’nın yarısı kadar  ve 7000 civarı startup barındırdığı tahmin ediliyor. Türkiye’de ise bu rakam 1800 civarında. Bu ekosistemi yerinde görmek, bize nedenlerini anlamak açısından çok çok önemli kazanımlar sağlayacaktı.

 

Sonraki 5 hafta sanki dünyanın en yavaş geçen 5 haftasıydı. Bir şekilde 30 Kasım’a geldik ve serüven başlamış oldu.

 

  1. Gün Tel Aviv’e Gidiş-Kudüs-Saul Singer ile yemek

 

Sabah 9 gibi havaalanında buluştuk. Herkeste inanılmaz bir heyecan, kimse yerinde duramıyor. Hafif rötarlı kalkan uçağımıza bindik ve 3 gibi Tel Aviv’e iniş yaptık. Hızlıca toparlanıp otobüsümüze bindik ve Kudüs’e doğru yola çıktık.

 

Kudüs oldukça enteresan bir şehir, tarih boyunca elden ele geçmiş, şimdi de farklı bölümlerinde farklı milletlerden, farklı dinlerden insanların yaşadığı bir yer.

 

Güzel Kudüs turumuzdan en çok aklımda kalanlar, Kudüs’ün çok güzel bir şehir olmasına rağmen her yerinin bölük pörçük olması ve İsrail’de insanların gerçekten çok dindar oldukları gerçeği. Şehrin bölünmüşlüğü bir yandan çeşitliliği arttırırken, bir yandan da karmaşık bir görüntü ortaya koyuyor. Yan yana cami, kilise ve sinagog görmek oraya göre oldukça normal. Ayrıca Yahudilerin kendi dinlerinin içerisinde bile hiyerarşik pek çok seviye var ve bunu farklı renk ve boyuttaki şapkalarıyla göstermeyi çok önemsiyorlar. Teknolojinin bu kadar gelişmiş olduğu bir yerde dinin de bu kadar yoğun yaşanması bana oldukça ilginç geldi.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*