Seçimler, insanlık tarihi boyunca farklı kültürlerde farklı şekillerde uygulanmıştır. Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu gibi eski medeniyetlerde, halkın temsilcilerini belirlemek için seçimler kullanılırdı. Fakat bilinen yakın tarihte 18. Yüzyılda seçimler gerçekleşmiştir. Bu tarihten itibaren seçim sürecinde kullanılan oyların güvenliği ve tarafsızlığı hep tartışılmıştır. Günümüzde ise seçimler, bireysel oy kullanımına dayalı olarak yapılır ve seçmenler belirli bir adayı veya partiye oy vererek tercihlerini belirtirler.
Ancak seçimlerin düzenlenmesi ve uygulanması, zaman içinde değişmiştir. Günümüzde seçimler, belirli bir süre boyunca yapılır ve seçmenler, çoğunlukla oy kullanmak için seçim gününe kadar beklemek zorunda değillerdir. Son yıllarda özellikle güvenlik konuları endişe verici hale gelmiştir. Yolsuzluklar, oy sayılarının değiştirilmesi, oy pusulalarının çalınması ve seçmenlerin baskı altında tutularak istenilen şekilde oy vermeye zorlanması gibi yöntemleri içerebilir. Bu tür yolsuzluklar, seçim sonuçlarının doğru ve adil bir şekilde belirlenmesini engelleyebilir ve toplumda güven kaybına neden olabilir. Bu nedenle, seçimlerin güvenliği son derece önemlidir. Oyların doğru sayılması, oy kullanımının güvenliği ve seçmenlerin baskı altında tutulmadan serbestçe oy kullanabilmeleri gereklidir. Zaman içinde, seçim sistemini daha güvenli, herkes tarafından doğrulanabilir ve şeffaf bir hale getirmek için yönetimler tarafından çeşitli uygulamalar geliştirildi. Elektronik oylama veya e-oylama, bu gelişimde önemli bir basamak olacağını kanıtlar niteliktedir.
Peki e-oylamada neden Blockchain teknolojisi kullanılmalı?
Blockchain teknolojisi, esnek güvenlik çözümleri sunan ve güçlü kriptografik temellere sahip bir teknolojidir. Blockchain, tüm işlemleri koruyan ve paylaşan bir veri yapısına sahiptir. Bu dağıtılmış ve merkezi olmayan veri tabanı, yetkisiz manipülasyon ve kurcalamaya karşı koruma sağlar. Blockchain, kullanıcılara ağa bağlanma, işlem gönderme, doğrulama yapma ve yeni bloklar oluşturma imkanı tanır. Her bloğa özel bir şifreleme karması atanır ve bir blokta yapılan herhangi bir değişiklik hemen fark edilir. Özellikle e-oylama uygulamalarında, blockchainin seçmen anonimliği, oy bütünlüğü ve uçtan uca doğrulama gibi özellikleri kullanılarak kolaylık sağlanabilir. Blockchain, merkezi olmayan ve halka açık bir işlem defteri tutması nedeniyle elektronik oylama alanında önemli bir rol oynayabilir. E-oylama sistemlerinde blockchain ve akıllı kontratlar kullanarak seçmen anonimliği, oy bütünlüğü ve güvenlik gibi sorunlar çözülebilir. Bu teknolojiler ayrıca oylama sürecinin erişilebilirliğini artırır ve maliyetleri düşürür.
Yapılan araştırmalara göre, blok zinciri teknolojisi ve akıllı kontratlar, e-oylama sürecinde çeşitli zorlukların üstesinden gelmek için de kullanılabilir. Syada Tasmia Alvi ve ekibi, kimlik doğrulama, şeffaflık, anonimlik, doğruluk ve özerklik ile tekillik, bütünlük ve hareketlilik gibi zorlukları ele almak için akıllı bir sözleşme içeren bir dijital oylama mimarisi önermiştir. Bu mimaride, seçmenler tarafından sağlanan bilgiler kullanılarak bir hash oluşturulur ve blok zincirindeki akıllı sözleşmeler sayesinde güvenlik ve anonimlik sağlanır. Ayrıca, her bloğun kendine özgü oy sayma yöntemi vardır ve sayma süresi kısaltılır. Bu sayede, e-oylama süreci daha şeffaf ve güvenilir hale getirilir. Bunun yanında Tongtong Li ve ekibi, blok zinciri ve akıllı sözleşmeleri kullanarak şeffaf ve merkezi olmayan bir oylama sistemi olan AMVchain’i oluşturdu. Bu sistem, mevcut blok zinciri tabanlı oylama sistemlerinin sorunlarını ele alarak güvenilir ve verimli bir elektronik oylama sistemi özelliklerine sahiptir. Bağlanabilir halka imzalar, seçmenler ve oylar arasındaki bağı kopararak seçmen gizliliğini sağlamak için kullanılır. Yapılan araştırmalar sonucu akıllı kontratların e-oylama sürecinde etkin bir şekilde kullanılabileceği sonucuna varılabilir.
Kaynakça
Jafar, U., Aziz, M. J. A., & Shukur, Z. (2021). Blockchain for electronic voting system-review and open research challenges. Sensors (Basel, Switzerland), 21(17), 5874. https://doi.org/10.3390/s21175874