Zihniyet muhtemelen hayatın hemen hemen her alanında başarının en önemli belirleyicisidir. Başka bir deyişle, zamanla alışkanlık edindiğiniz düşünce kalıpları elde ettiğiniz sonuçları yönetir.
Ancak farklı şartlar ve durumlar farklı kafa yapılarını gerektirir, bu da maaşlı bir işten çıkarak kendi başına var olmayı düşünen herkesin farkında olması gereken bir gerçektir. Ne yazık ki, müstakbel girişimcilerin çoğu kafa yapılarında gerçekleştirmeleri gereken bu büyük değişimden bihaberdir, ki bu iş başarısı için olmazsa olmaz bir unsurdur.
Peki eski bir çalışan olarak, başarılı olmak için nasıl farklı düşünmeniz gerekecek?
- İyi ve kötü, tüm kararların sorumluluğu size aittir. Girişimcilerin yoktan var etme konusunda inanılmaz fırsatları vardır, bu bir şekilde başkası için çalışırken yapılabilecek bir şey değildir. Bu aynı zamanda da neyin, ne zaman ve nasıl yapılması gerektiği konusunda da büyük kararlar vermek anlamına gelir. Bir şeylerin kendiliğinden olmasını ya da birilerinin size ne yapacağınızı söylemesini bekleyemezsiniz, onları kendiniz yapmalısınız. Başarılı girişimciler aynı zamanda fırsatların kısa ömürlü olduğunu da bildiklerinden hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olan bir aciliyet duygusu geliştirmişlerdir.
- Aynı anda kısa ve uzun vadeli vizyonlara sahip olmanız gerekir. Başkaları için çalışırken esas olarak şuan yapılması gereken şeyi yapmakla yükümlüsünüzdür. Bir girişimci olarak ise, ileri görüşlü olmanız, köşeyi döndüğünüzde karşınıza çıkabilecek tuzak ve fırsatları düşünerek hareket etmeniz ve belirsizlik üzerine kararlar almanız gerekir. Bu bugün yapmaya ya da yapmamaya karar verdiğiniz şeylerin üç ay, hatta beş yıl içerisinde işinize etkisi olacağını kavramanız anlamına gelmektedir.
- Rahatsızlık hissi, yeni ‘rahatlığınız’dır. Bir çalışan olarak, kutunun dışında düşünmek yerine içinde düşünmeye alışmışsınızdır. Bir girişimci için ise, kutu yoktur. Başkalarının görmediklerini görür, yeni fikirler dener, yeni topraklar elde eder ve risk alırsınız. Bu cesaret, kalın bir deri ve ret edilme ve şüpheye düşmenize rağmen devam etmeyi gerektirir.
- Öğrenme sürekli bir yolculuktur. Bir çalışan olarak, belirli bir beceri gerektiren bir iş tanımınız vardır. Girişimci olmak, iyi olmadığınız konuları ya da yapmak istemediklerinizi outsource edebilecek bir kaynağınız yok ise birçok yeni beceri kazanmak anlamına gelmektedir. Bu elektronik bir tablo oluşturmayı öğrenmek, yatırımcı kazanmak, fikirlerinizi pazarlamak, kendinizi en iyi şekilde ifade etmeyi bilmek ya da alışık olmadığınız teknolojileri kullanmak olabilir. Yapılması gereken yapılmalıdır -burada bahanelere yer yok.
- Sayılar yalan söylemez. Sayılar söz konusu olduğunda çoğu çalışanın geleni ve gideni bilmesi yeterlidir. Ancak bir girişimciyseniz sayıları hızlı öğrenseniz iyi edersiniz, çünkü sizi işin içinde -ya da dışında- tutan para akışınızdır. Sonuçta, size uykusuz geceler ya da kıskanılacak bir hayat sunacak olan sizin satışlarınız, harcamalarınız, kar ve zararlarınızdır. Ama sayıların yol gösterici ışığı olmadan, işiniz sürekli kayalara çarpacaktır.
- İşinizi sevin, ancak tarafsız olun. Bir çalışan olarak, sadece maaş için sevmediğiniz bir işi yapmaya devam edebilirsiniz. Bir girişimci olarak, harcamanız gereken emek ve uzun saatler için işinizi sevmeniz gerekir. Ancak kendi şirketinizde iş üzerinde değil de işte çalışan, işi ileri götüren kişi değil de bir teknisyen gibi hareket eden bir çalışan gibi davranma tuzağına düşmemelisiniz.
- Kuralları ihlal etmenin keyfini çıkarın. Bir çalışan olarak, kuralları ihlal etmeniz kovulmanız anlamına gelebilir. Öte yandan girişimcilerin böyle şeyler ile pek işi olmaz, onlar her zaman bir şeyleri farklı yapmanın yollarını ararlar. Bu küresel bir bakış açısıyla her zaman ufkun ötesine ya da en azından gelecek büyük şeyin orada beklediği ufka bakmak anlamına gelir.
- Zaman doğrusal değildir. Bir çalışan olarak, bir çalışma programınız olabilir. Ancak bir girişimci olarak 7/24 bir masaya ya da bilgisayara bağlı kalmasanız da her daim işinizi düşünüyor, neyin iyi gittiğini ve neyin daha iyi olabileceğini kurguluyor olursunuz. Hiçbir mühlet olmayacak- bununla yaşayarak bununla nefes alacaksınız.
- Şimdi başlayın. Çoğu insan girişimciliğe geçiş yapma süresini azımsamaktadır, bu yüzden kafa yapınızı hala bir çalışanken değiştirmeniz ve hatta köşede bir iş de yürütmeniz oldukça mantıklıdır. Bu size hala işinizi büyütmek uğruna bir gün muhakkak vazgeçeceğiniz maaşınızın hala net güvencesinde iken becerilerinizi geliştirebilmeniz ve deneyim kazanabilmeniz için fırsat sunacaktır.
İşte böyle, çalışan mısınız yoksa girişimci mi? Sizce geçiş zamanı geldi mi? Seçim sizin.
Bu makale entrepreneur.com’da Maite Baron tarafından 2014’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.