Dijital Karbon Ayak İzinizin Farkında Mısınız?

0
707

Bu sene başında daha sürdürülebilir bir yaşama kavuşmak için hangi alışkanlıklarımı değiştirebileceğimi düşünmüş, kendime bir liste oluşturmuştum. Kullan-at ürünleri kullanmayarak veya yanımda termosumu taşıyarak sebep olduğum atığı minimuma indirdiğimi düşünsem de bir arkadaşım dijital ortamda ürettiğim tonlarca atıkla yüzleşmemi sağladı. Artık hepimizin hayatının büyük bir kısmını oluşturan dijital ortamlarda da sürdürülebilir alışkanlıklar oluşturabilmek ve gezegenimize verdiğimiz zararı azaltmak için 19 Mart Dijital Temizlik Günü’nde neler yapabileceğimi araştırmaya başladım. 

Dijital ayak izimizin etkisi sanıldığından çok daha büyük!

E-posta atmak, video izlemek, sosyal medyada vakit geçirmek veya bir türlü silemediğimiz mesajları veya fotoğrafları yıllarca telefonumuzda saklamak… Dijital ortamdaki her aktivitemiz ne kadar masum görünse de aslında gerçek çok daha farklıymış.

Örneğin hepimiz gün içinde belki de onlarca mail atarak elektrik tüketimine sebep oluyoruz. Bu süreçte tükettiğimiz elektrik, maili atan ve alan bilgisayarları, sunucuları veya yönlendiricileri çalıştırmak için kullanılıyor. Bunun yanı sıra bu maillerin atılması, serverlarda saklanması için gerekli ekipmanın üretilmesinde de elektrik tüketiliyor. Mail atmak gibi dijital ortamda yaptığımız her aktivite için ihtiyacımız olan elektriği üretmek için ise fosil yakıtlar (kömür, petrol doğalgaz vb.) kullanılıyor. Bu fosil yakıtlar da karbon salınımı yaparak iklim krizine katkıda bulunuyor.

Videolar da bir diğer büyük ölçüde karbon ayak izine sahip olduğumuz dijital aktivitelerden biri. Özellikle karantina döneminde hepimizin saatlerini harcadığı Netflix, Çevresel Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (ÇSY) Raporu’nda 2020 yılındaki karbon ayak izinin yaklaşık 1 milyon ton olduğunu açıkladı; fakat üyelerinin Netflix izlemek için kullandığı internet veri trafiği veya elektronik cihazlarının emisyon hesapları içine katılmıyor.

Youtube gibi sosyal mecralarda izlediğimiz videolar da ciddi oranda CO2 üretimine yol açıyor. Örneğin yaklaşık iki dakikalık bir video izlemenin ne kadar karbon emisyonuna sebep olacağını buradan öğrenebilirsiniz:


Peki Neler Yapılabilir?

Sürdürülebilirlik ile tasarruf önerilerine baktığımızda genellikle hep elektrik, su ve doğalgaz kullanımına yönelik tasarruf önerileri karşımıza çıkıyor. Peki nasıl dijital dünyamızda da sürdürülebilir alışkanlıklar kazanarak gezegenimize verdiğimiz zararı azaltabiliriz?

Neredeyse vaktimizin çoğunu dijital ortamlarda geçiriyoruz ve bilgiye bu ortamlardan ulaşırken hiç video izlememek, mail atmayı bırakmak veya sosyal medya hesaplarımızın hepsini silmek pek de gerçekçi çözümler değil. Ancak dijital temizlik alışkanlığı kazanarak hem dijital evlerimizi temiz tutabilir hem karbon ayak izimizi azaltabiliriz.

Sosyal medyada geçirdiğimiz zamana günlük limitler koyabilir, bilgisayardaki çöp kutumuzu düzenli olarak boşaltabilir, okuduğumuz veya gereksiz gördüğümüz mailleri silebilir veya kullanmadığımız uygulamaları telefonumuzdan kaldırabiliriz. 

Mesela bir yıl boyunca her gün her gün 10 mail az gönderir veya alırsak çevremizi 11 Kg CO2’den koruyabiliriz. 

Sonuç olarak benim bu yazıyı yazmam veya sizin linkteki videoyu izlemeniz aslında çok da masum sonuçlara yol açmıyor.  Ancak bir gün içinde yaptığımız onca dijital aktiviteyi veya cihazlarımızda sakladığımız dijital atıkları düşünürsek, düzenli bir şekilde dijital evlerimizi de temizleyerek gezegenimize verdiğimiz zararı azaltabiliriz. Hazır 19 Mart Dijital Temizlik Günü’nün üstünden fazla geçmemişken temizliğe başlayalım!


CO2 tüketiminizi hesaplayabilirsiniz.

https://dijitaltemizlik.habitatdernegi.org/

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here