Yaygın bir varsayıma göre kendi işini başlatmak isteyen insanlar için en zor kısım bir fikir ortaya atmaktır.
Buna rağmen çoktan işe atılmış insanlarla konuştuğunuzda genelde iş fikrinin atılması en kolay adım olduğunu söylüyorlar. Küçük iş sahipleri, fikir aşamasını aşıp imkânları kovalamaya başlamanın ne kadar zor olduğunun farkına varamadıklarını açıklıyor.
Günlük hayatınıza dönüp baktığınızda, her gün pek çok yeni fikirle karşılaşabilirsiniz. En zor kısım hangi fikrin gerçek bir fırsat olduğunu anlamaktır. Sonrasında ise fikrin hırslarınızla uyuşup uyuşmadığını, ayrıca fikri hayata geçirdiğinizde karşılığını fazlasıyla alıp alamayacağınızı anlamanız gerekiyor.
Çok az fikrin gerçekten başarılı işlere dönüşmesi, fikri gerçekleştirmenin aslında ne kadar zor olabileceğinin bir göstergesidir.
Zorluk belirtisi olarak patentlerin reklam başarısını örnek olarak gösterebiliriz. Çıkarılmaya devam eden sadece birkaç patent, senede 100,000 dolardan fazla talepte bulunuyor. Yüzde birden bile az olan çok küçük bir kısım başarıya ulaşabiliyor. Bir fikir konusunda aşılması gereken ilk engel, sorunu çözmek zorunda kalmaktır. Sorun çözmek bir şeyler ifade etse de bu kadarla da bitmiyor. Bunun için ortada çözüm üretecek yeterli sayıda insan olması gerekiyor.
Bir engel üzerinde çalışırken, piyasayı araştırın. Zaten ortaya atılmış ne kadar çözüm yolu var? Sonucu görünce şaşkınlığa uğrayabilirsiniz. Bu şirketler, müşterilerine daha iyi hizmet edebilmek için ne gibi değişiklikler yapıyor? Son olarak, daha çok potansiyel çözüm üretebilecek yeni eleman veya yeni fikirlerle ilgili ne bulabilirsiniz?
Piyasa analizine dayalı bu ilk adım üzerine çalışmak, çoğu işletme sahibinin yakındığı ikinci bir engel ortaya çıkartacaktır. İkinci engel, her gelişme aşamasında kendi hırs ve kararlılığınızın farkında olmanızdır. Fikrinizi ileri taşımanın getirdiği pek çok zorluğa katlanıp, zaman ve para konusunda oldukça büyük fedakârlıklar yapmaya hazır mısınız?
Bir fikri ilerleterek bir gecede milyoner olma hayali bir efsaneden başka bir şey değildir. Bunu uzun süreli bir iş olarak düşünerek hareket etmeniz gerekiyor.
‘Sen kur gerisi gelir’ lafının da efsane olduğunu söylebiliriz. Pazarlama kolay bir şey değildir ve sizin fikriniz de tüketicinin dikkatini çekmek isteyen milyonlarca fikirden sadece birisidir.
Son olarak geri bildirim aldığınızda fikrinizi değiştirmeye ve düzenlemeye hazır olun. Piyasaya adım atmadan önce birkaç prototip geliştirmeyi ihmal etmeyin.
Ayrıca fikriniz için hedef piyasa değişimine ve değişen dünyaya ayak uydurmaya hazır olun. Sonuç olarak, eğer önünüze daha iyi bir fikir çıkarsa veya ortaya attığınız fikir iyi sonuç vermezse vazgeçmekten asla çekinmeyin.
İlk adım bir fikir oluşturmaktır. Artık yeni işiniz üzerinde çalışarak yeni fırsat kapıları açmaya başlayabilirsiniz.
Bu makale Glenn Muske’ın 29 Ocak 2015 tarihinde smallbizsurvival.com’da yayınlanan yazısından çevrilmiştir.