En iyi SEO kontrol listesi

Bir sonraki gönderinizden önce kendinize sormanız gereken 25 soru

Blogunuz için en büyük trafik kaynağının ne olduğunu biliyor musunuz? Sosyal medya veya doğrudan ziyaretçiler değil…Aslında Google. Ve eğer değilse, bu SEO’nuz üzerine doğru bir şekilde düşünmemişsiniz demektir.

 

 

Quick Sprout’un trafiğinin yüzde 40,51’i Google’dan geliyor.Peki blogunuzun arama motorları için optimize edildiğinden nasıl emin olabilirsiniz… Yoast SEO eklentisini yüklemekten başka? Yapmanız gereken tek şey bir sonraki blog yazınızı yayınlamadan önce kendinize şu soruları sormak:

 

Anahtar Kelimeler

 

Blog yazılarınızı hiçbir zaman anahtar kelimelerle doldurmamalı ama onları doğal görünecek şekilde yazılarınıza dahil etmelisiniz. İşte anahtar kelimelerle alakalı kendinize sormanız gereken bazı sorular:

 

Araştırma – hangi sözcük öbeklerinin popüler ve yazacağınız gönderi ile alakalı olduğunu görmek için anahtar kelime araştırması yaptınız mı? Eğer yapmadıysanız, Bu video size nasıl anahtar kelime araştırması yapacağınızı öğretecektir.

 

Başlık – başlıkta anahtar kelimeleri kullandınız mı? Başlığınız çekici olmalıdır ve insanların Google’da arama yaparken kullanabilecekleri öbekler içermelidir.

 

Alt başlıklar – blog gönderinizin içinde alt başlıklar kullanıyor musunuz? Ve bu alt başlıkların içerisine anahtar kelimeler koydunuz mu? Google daha büyük font ile yazılan anahtar kelimelere daha çok önem verir.

 

Doldurma – anahtar kelime doldurması yapıyor musunuz? Eğer yapıyorsanız blog gönderilerinizin genellikle okuyucularınıza odaklandığınız zamandaki kadar sıralamada yükselmediklerini görebilirsiniz.

 

Bağlam -blog gönderinizdeki diğer kelimeler ana anahtar kelimelerinizle ilgili mi? Google bir sözlük gibidir – blog gönderinizin ne hakkında olduğunu daha iyi anlamak için anahtar kelimelerle birlikte eş anlamlı sözcüklere de bakar. Google’ı kandırmaya çalışmadığınızdan emin olun. İnsanlar için yazarken ana anahtar kelimelerinizle uygun sözcük öbeklerini doğal bir şekilde kullanın.

 

İlk 100 kelime -ilk 100 kelimenizin içinde anahtar kelimeleri kullanıyor musunuz? Google sayfanın üst kısımlarındaki kelimeler ve ifadelere daha fazla önem veriyor.

 

İç Linkler

 

Linkler bir blog yazısından diğerine PageRank aktarımını kontrol etmek için basit bir yoldur. Basit bir iç link sıralamanızı çok fazla etkileyebilir. İşte linklerle alakalı kendinize sormanız gereken bazı sorular:

 

Gönderiler arası link verme – geçmişte yazdığınız diğer ilgili blog yazılarına link verdiniz mi? Bunu yaparak eski gönderilerinizin de sıralamasını yükseltmeye yardımcı olacaksınız.

 

Eski blog gönderileri – Eski blog gönderilerinize giderek yeni yazdığınız gönderilerin linkini eklediniz mi? Eski gönderileriniz yenilerinden daha etkin olmaya meyilli olduğu için bunu aylık olarak yapmalısınız. Bu taktiği kötüye kullanmadığınızdan emin olun – sadece mantıklı olduğu zaman kullanın.

 

Bağlantı metni – iç linkleriniz bağlantı metni açısından çok mu zengin? Sıralamanızı düşüreceğinden ötürü iç linklerinizi çok fazla anahtar kelimeler ile doldurmayın. Bağlantılı metinlerin sadece anahtar kelimeler yerine doğal akışın parçası metinleri içinde barındırdığına emin olun.

 

Dış bağlantılar

 

Dış sitelere vereceğiniz linklerin sıralamanızı pozitif bir şekilde etkileyebileceğini biliyor musunuz? İşte dış bağlantılarla ilgili kendinize sormanız gereken bazı sorular:

 

İlgili Bloglar -gönderiniz içinde ilgili kaynaklara link veriyor musunuz? Bu Google’ın hangi blogların sizinkiyle ilgili olduğunu tespit etmesine yardımcı olur ve hangi anahtar kelimeler için sıralamaya gireceğine karar vermede size yardımcı olur.

 

E-postalar – her site yöneticisine onlara link verdiğinizi belirten bir e-posta atıyor musunuz? Bu diğer blog yazarlarının sosyal medyada sizin gönderilerinizi paylaşmasını ve hatta dış sitelerden birkaç gelen link kazanmanızı sağlamak için basit bir yoldur.

 

İçerik

 

Ne demişler… içerik kraldır. Ve gönderilerinizin içine yazdığınız metin ne için sıralanacağınızı ve ne için sıralanmayacağınızı etkiler. İşte içeriklerle alakalı kendinize sormanız gereken sorulardan bazıları:

 

Kopya içerik – başka bir kaynaktan herhangi bir içerik aldınız mı? Eğer öyleyse ona link verdiğinizden emin olun. Ayrıca Panda penaltısına neden olabileceğinden ötürü blog gönderinizde yüksek oranda kopya içerik bulundurmaktan kaçınmaya çalışın.

 

Zayıf içerik – blog gönderiniz zayıf ve ortalama mı? Sadece SEO sebebiyle blog gönderileri yazmak Panda penaltısına maruz kalmanın harika bir yoludur. İçeriğinizin miktarı yerine kalitesine yoğunlaşın.

 

Uzunluk – blog gönderiniz yeterince uzun mu? Yazınızın uzunluğu ve sıralaması arasında doğrudan bir ilişki vardır. Google’da ilk sayfada çıkan web sayfalarının çoğu içinde en az 2000 kelime barındırır.

 

URL’ler

 

Özel URL’ler oluşturarak, belirli tümcecikler için sıralanma şansınızı arttırabilirsiniz. İşte URL’ler ile alakalı kendinize sormanız gereken bazı sorular:

 

Kısa – URL’niz kısa ve öz mü? Kısa ve anahtar kelime yönünden zengin URL’ler uzun olandan daha iyi olma eğilimindedirler.

 

Anahtar kelimeler – URL’niz herhangi bir anahtar kelime içeriyor mu? URL’nize birkaç anahtar kelime ekleyerek sıralamalarda ufak bir artış elde edersiniz.

 

Rakamlar – URL’niz en az üç eşsiz rakam içeriyor mu? Google News’e dahil olmak için URL’leriniz 3 eşsiz ardışık sayı içermeli.

 

Görüntüler

 

Bir resim bin kelimeye bedeldir ve bu sebeple muhtemelen gönderiniz içinde birkaç tane bulunduracaksınız. Görüntü eklediğinizde, aşağıdaki soruları kendinize sorduğunuzdan emin olun:

 

Dosya adı – resim dosyanızın adı anahtar kelime bakımından zengin mi? Dosya isimleriniz ne kadar tanımlayıcı olursa Google görsel aramada o kadar yüksek sıralanırlar.

 

Alt etiketleri – her görsel için alt etiketi eklediniz mi? Her görsel için alt etiketi ekleyerek onların görsel aramalarda daha yüksek sıralanmasına yardımcı olursunuz.

 

Boyutlar – görseliniz en ve boy olarak büyük mü? Ne kadar büyük olursa sıralamanız o kadar iyi olacaktır.

 

Dosya boyutu – görselleriniz mümkün olan en düşük boyutta mı? Sıkıştırılmış fakat kaliteli olan görseller daha yüksek sıralanma eğilimindedir.

 

Gömme kodu – görselleriniz için gömme (embed) kodu sağlıyor musunuz? İnfografikler gibi eşsiz görseller sağladığınızda insanların onu kendi sitelerine gömmek istediklerini fark edeceksiniz. Bir embed kodu sağlayarak blogunuza dışarıdan gelen link sayısını arttırırsınız, bu da zamanla sıralamanızı yükseltir.

 

Benzersizlik – Görselleriniz orijinal ve eşsiz mi? Eğer kendi fotoğraflarınızı çekmek için vaktiniz varsa (veya başkasına çektirmek için para verebiliyorsanız) ve bunları gönderilerinizin içinde kullanırsanız bu resimlerin görsel aramalarda stok resimlerinden daha yüksekte sıralandığını fark edeceksiniz.

 

Yükleme süresi

 

Hız sıralamayı etkiler. Blogunuz ne kadar hızlı yüklenirse o kadar yüksek sıralamanız olur. İşte yüklenme sürenizi geliştirmek için kendinize sormanız gereken bazı sorular:

 

Medya – gönderileriniz içinde kullandığınız medyayı optimize ettiniz mi? Görseller, videolar veya ses dosyaları gibi medyaları kullanmak müthiş bir fikirdir fakat yüklenme süreleri için optimize edilmeleri gerekmektedir. Google PageSpeed i medyanızı optimize etmenize yardımcı olması için kullanabilirsiniz.

 

Javascriptler – blog gönderinize ekstra javascriptler ekliyor musunuz? Dış scriptler yükleme süresini yavaşlatmaya eğilimli oldukları için kullandığınız script sayısını minimize etmeye çalışın.

 

Sonuç

 

Yeni bir blog gönderisi yayınlamadan kendinize yukarıdaki 25 soruyu sorarsanız SEO’da başarılı olmaya hazırlanmış olacaksınız.Bu soruları sormak 5 – 10 dakikadan fazla zamanınızı almaz ve sonuçlar muhteşem olabilir. Ben kendime uzun yıllardır yukarıdaki soruları soruyorum ve bu bana her ay 100.000’den fazla arama motoru ziyaretçisi getirmeye yardımcı oluyor.

 

Bu makale  Neil Patel’in  19 Ocak 2015 tarihinde quicksprout.com’da yayınlanan yazısından çevrilmiştir.

 

0 Shares:
1 yorum
  1. Kısa ve öz sorular, zaman zaman kaçırıyoruz tabi bu soruları. Okurken tekrar düşünmemi sağladı. Türkçe olarak ulaştırdığınız için teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Sunum Yapıyorum, Öyleyse Varım

“Düşünüyorum öyleyse varım.” lafını unut. Girişimciler için geçerli olan ifade “Sunum yapıyorum, öyleyse varım.” şeklindedir.  Sunum yalnızca yatırım…

Motivasyonunuzu Düşüren 4 Sebep

Amerika’da işini sevenlerin oranı giderek azalıyor. Araştırmalar Amerika’da çalışanların %30’unun kendini işine bağlı hissettiği ve kariyerinden ilham aldığını…