Fellow olduğumdan beri, özellikle de başvuru süreciyle ilgili çok fazla soru aldım. Bu yazı da başvuru süreciyle ilgili önemli noktalara değiniyor.
- İnanmak Başarmadaki En Önemli Basamaktır.
Başvuru süreci kendi başına birçok şeyin göstergesidir. Bir insan başvuru sürecinde “nasıl olsa ben seçilmem” diyorsa bırakın başvurmasın. Çünkü bence bir girişimcinin olmazsa olması inanç unsurundan eksik demektir. Kendisine inanmayan bir insan, başkalarını nasıl kendisine inandırabilir?
- Olayları Değerlendirme Şekli Bizim Elimizdedir.
Başvuru sürecinde tüm aşamaları geçip başarılı olabiliriz. Buradaki reaksiyonumuz doğal olarak sevinmek olacak. Ancak önemli olan seçilmediğimizde vereceğimiz tepki. Üzülerek girişimcilikten elimizi eteğimizi çekebiliriz ya da bunu bir tecrübe olarak kabul edip şansımızı bir dahaki sene tekrar deneyebiliriz. Son aşamada düşündüğüm şey, eğer bir seçilmeme ihtimalim varsa, bu ihtimalin içinde herhalde en kötü şey kişilik testiyle benliğimi daha iyi tanımak olur demiştimJ Çünkü vakfa girememek bizim girişimci bir kişiliğe sahip olmadığımız anlamına gelmiyor, ancak bizim bu yolda çabalamayı bırakmamız girişimci bir kişiliğe sahip olmadığımız anlamına gelebilir.
- Hiçbir Zafere Çiçekli Yollardan Gidilmez. (La Fontaine)
Süreçteki önemli noktalardan bir diğeri ise sabırdır. Süreç; başvuru formu, video çekme, kişilik testleri, mülakat ve ön mülakattan oluşuyor. Tüm bunları gören ise bu noktada yolunu seçiyor. Kolay olan, yolun başında geri dönmek. Ancak sabırlı olup aşamalarda tek tek başarılı olunduğunda, mutluluğu da kat kat fazla oluyor. Çünkü bu uzun bir yol!
- İmkânsız fikir yoktur, hayata geçmeye hazır olmayan fikir vardır.
Girişimci bir ruha sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz, ancak hayata geçirmeye hazır bir fikriniz de yoksa üzülmeyin. Çünkü ben de onlardan biriydim. Mülakat aşamasında eğitimle ilgili bir hayalimden bahsetmiştim ancak bu hemen hayata geçebilecek kadar kolay bir hayal değil. Orada bu hayalimi ütopik bulup beni gönderebilirlerdi ancak şuan 40 fellowdan biriyim. Bütün bunlar da ayrı bir hikâyeJ
- Bırakın Kafanızda 40 Tilki Dolaşsın.
Bu deyim aklıma hem bir insanın aklında birçok soru olmasını, hem de kişinin kurnaz fikirlerle dolup taşması anlamını getirir. Her iki anlamıyla da bir girişimcinin kafasında kırk tilki mutlaka dolaşmalı. Buna fellow olduğumda bizzat şahit oldum. Özellikle FellowUp toplantılarında soru sormanın ve fikirlerini dile getirmenin faydalarını yaşayarak göreceksiniz. Başvuru sürecinde de aklınızda çokça sorular olabilir, sorularınızı sormaktan çekinmeyin çünkü vakıftaki herkes ülkeye genç girişimciler katmak için can atıyor.
- Yeter ki İsteyin.
İstekli olmak insanı hayatın her alanında 1-0 önde tutar. İsteğinizi vakfa kanıtlayın. Zaten son aşamaya kadar gelmişseniz girişimcilik adına birçok şeyi kanıtlamışsınız demektir. Mülakatta ne sorulur gibi soruların yerine isteğinizi kanıtlamaya yoğunlaşın. İsteğiniz varsa zaten soruların altından mutlaka kalkacaksınız.
Girişimcilik yolunuz daima açık olsun.
Elif İrem Kunduracı
Fellow 2014
