Fellow’umuz Dijital Sağlık Konferansı’ndaydı! “Genlerimiz Bizi Yanıltmaz”

Bu yazımda, TÜSİAD tarafından gerçekleştirilen Tech Trend No:1 “DNA, Data, Değişim” adlı etkinlikteki edinimlerimi sizlerle paylaşacağım. Dr. Birep Aygün’ün konuşmacı olduğu gayet öğretici ve güzel bir etkinlikti. Öncelikle bu güzel etkinlik için kendisine ve TÜSİAD’a teşekkür etmek istiyorum.

 

Gelecek konusunda beklentilerimize göre, bazı şeyler bir daha hiç eskisi gibi olmayacak. Genom çağında sağlık uzmanlarının yanı sıra biz kendi sağlık verilerimize kendimiz sahip çıkıp belki de yeri geldiğinde doktorumuzu yönlendireceğiz. Sahip olduğumuz DNA özelliklerini ortaya çıkarmaya ve anlamlandırmaya olanak sağlayan genom teknolojileri “kişiye özel” sağlık ve ilaç uygulamalarının önünü açtı. Tabi bu noktaya gelebilmek için gereken en önemli şeylerden birisi de “Big Data”. Bir insanın tüm DNAsı yani genomu terabyte büyüklüğünde.  Hastanın ve hastalıkların etkin bir şekilde teşhisi için bu büyük veriyi depolayabilmemiz oldukça önemli. Örneğin, Amerika’da bazı hastalıkların erken teşhis edilebilmesi, mümkünse önlenmesi ya da hastalanacaklarsa da gereken tedbirin alınabilmesi için hastanın bütün genomu okunup kayıt ediliyor. Big Data’nın 4V si; Volume (Scale of Data), Variety (Different Size of Data),  Velocity (Analysis of Streaming Data) ve Veracity’e (Uncertainity of Data) Big Data’nın önemini daha iyi vurgulamak için kısaca örnek verecek olursak;

 

Farklı teknik ve laboratuvarlarca ortaya konan DNA veya RNA sekansı, ne “structured” ne de “uniform”. İsimlendirmede hala uniformity sağlanmış değil. Diğer yandan hastalık sınıflandırmaları (ICD11) ve ilaç talimleri güncellenip değişiyor.

 

Velocity kısmında ise, bebek doğar doğmaz kalp kapakçığını değiştirip değiştirmemesinin kararının alınması gerekebiliyor.

 

Big Datayı iyi kullanabilmek,  dataların etkin bir şekilde depo edilebilmesi ve güncellenebilir olması için, veri tabanı, software ve algoritma önümüzdeki yıllarda çok önemli olacak.

 

Genom teknolojileri hem hastanın hem de hastalığın biyolojisini anlama yönünde yepyeni fırsatlar ortaya çıkardı. Örneğin yakın gelecekteki kanser sınıflandırmasını, hastalığın belirdiği doku olarak değil (göğüs kanseri) hastalığa (kansere) neden olan ilk genetik mutasyon (DNA’da kalıcı ve zararlı değişiklik) ile açıklayacağız.

 

Genetik özelliklerine bağlı olarak hastalık yatkınlığı, taşıyıcılık gibi olgular beslenme ve yaşam biçimi tercihlerini daha sağlıklı bir biçimde değiştirmemize yardımcı olabiliyor.

 

Mesela İngiltere’nin, tüm genomun haritasını çıkarıp işleyerek, kim hasta olacak, hangi hastalığa yakalanacak ve elimde ne var, nasıl müdahale edebilirim gibi sorulara çözüm arayan bir proje olan, “100bin genom projesi” hastalık ve tedavi yaklaşımlarında, biyo-bankalar işbirliği ile bir ulusal veri tabanı oluşturulmasına hizmet ediyor. Klinisyenler, laboratuvarlar, üniversite ve araştırma kurumları birlikte çalışıyor. Bu noktada mühendislerin, veri saklama ve işleme konusunda büyük bir rolü var.

 

Dr. Birep Hanım dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta olarak 4P yi vurguladı.

 

0 Shares:
2 yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Giveback Zamanı

İnsanların hayatlarına dokunmak için senelerce büyük adam olmayı mı beklemek gerek? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mı gerçekten?…

An’laşmak

Varolduğumuz evrenin kurallarına göre ne yaparsak, onunla karşılacağız. Ektiğimizi biçecek, ettiğimizi bulacak, etkimize göre tepki alacağız. Bütün durumlarda, her şey sizin ortaya koyduğunuz şekilde olacak. Yaşadıklarınıza dikkat edin. Siz o sırada hangi frekanstaysanız, o frekansın sonuçlarını yaşarsınız. Sinirli insanlar genelde, sinirli insanlarla karşılaşırlar. Yoğun olanların etrafındaki herkes de yoğundur. Bütün bunları yaşarken, birbirimizle iletişim kurarız. Peki ya iletişim kurmada ne kadar başarılıyız?

Görüyosan, Duyuyorsan, Sorumlusun

"Toplumsal sorunların temel kaynağı nedir?" sorusuna verilebilecek yüzlerce, binlerce farklı cevap içinden, benim en sevdiğim cevap "ayrımcılık" olmuştur. Ayrıştırmak, ötekileştirmek, senden olmayanı yok saymak, eşitsizlik gibi bir çok sorunu ve o sorunların tanımlarını bunun içine yerleştirebiliriz. Bizden olmayan, bize benzemeyen insanları eleştirmek, yok saymak konusunda çok başarılıyız.

Umuta Yıldız

Nasa’da çalışan Türk Astrofizikçi dediğimiz, özellikle havacılık ve uzay alanına ilgi duyan bir öğrencinin, üniversite hayatı boyunca en…