Üniversite yıllarında kendimizi biraz daha iyi tanıyoruz ve kendimizi aşmak için çabalıyoruz. Bu çabamıza belki de en büyük etkisi olan şey çevremizdeki insanlardır. Benzer hayalleri kurduğumuz insanlarla geleceğe odaklanıyoruz. O insanlarla bazen ders çalışırken bazen eğlenirken bazen de Girişimcilik Vakfı gibi oluşumlara seçilince tanışıyoruz. Kime nerede rastlayacağınızı bilemezsiniz. Girvak büyük bir şans. Arkamda hissettiğim büyük bir güç. Bu gücü çevremdeki insanların da yararlanması için elimden geldiğince paylaşıyorum. Elbette sadece Girvak yok. Girvak gibi pek çok program var. Katılım göstermenizin size fayda sağlayacağı yüzlerce etkinlik var. Ne yapmak istediğinizin ve neler yapabileceğinizin farkına varın.
Hayallerinizi gerçekleştirmek için emek harcayın. Sonuç ne olursa olsun denemiş olursunuz. Yapamadığınızda da kendinizi tanımış olursunuz. Hayatlarımız tecrübeler silsilesi üzerine kurulu. İlk nefesten son nefese kadar. Herkesi etkileyen genel ve özel durumlar var. Hep beraber çökmüş gibi hissedebiliyoruz. Her şey üst üste gelebiliyor ve karamsarlaşıyoruz. Sanki yarına uyanamayacakmış gibi daralabiliyoruz. Mesele aslında geleceğe teslim olmadan, bugün pes etmeyerek, yarınlara dokunmaya çalışmak. Umudu kaybetmemek gerek. Umudunuzu diri tutacak insanları hayatınızda tutmaya çalışın. Başarıyı da başarısızlığı da, iyiyi de kötüyü de çevremizle yaşıyoruz.
Bardağın dolu tarafına da boş tarafına da baksanız her şeyin sizde bittiğini fark etmelisiniz. Tavsiyelere kulak verin ama hüküm cümlesini kendinize saklayın. İnsan her ne olursa olsun mücadele etmeli, emek vermeli. Arkanızdan itici bir güç, ilahi bir mesaj, hazır zemin için bir fırsat beklemeyin. Emek karşılığını er ya da geç verir. “İnsan biraz da kendi emeğidir.” Siz kendi emeğinizi verin. Karşılığını siz dahil herkes alsın. Işığı gören sadece sizseniz, diğer insanların da görmesini sağlamak sizin göreviniz.
