Genç Girişimci Avantajı

Hızlandırıcı program ve kuluçka merkezi modellerinin yeni konseptler olmamasına rağmen büyük şirketlerin heyecanlı bir şekilde ekosisteme müdahil olmaya başlaması üniversite girişimlerine destek oluyor.

Genç girişimciler köşeyi dönüyor. Pek çok girişim kaynak, ödenek, mentorluk, ve yetenekli çalışanlar bulmakta zorlanırken üniversite girişimlerinin kendilerini uçurması için kuluçka merkezleri, hızlandırıcılar, üniversitelerin girişimcilik programları ve yetenekli sınıf arkadaşlarından yana sıkıntıları yok. Mark Zuckerberg ve Michael Dell gibi başarılı üniversiteli girişimci örnekleriyle beraber mezun olmamış girişimcilerin popülariteleri yükselmeye devam ediyor.

 

college-pano_24531

 

Fakat elbette tüm iş fikirleri başarılı olamayacak. Kaçınılmaz olarak yetenek, zeka, hırs ve dirençten oluşan, ölçeklenebilir bir iş kurmak için gerekli sihirli karışma sahip olan birkaç tane örnek öne çıkacak. Her sene bu okyanusa bu en yenilikçi ve en çok başarma potansiyeli olan özel örnekleri bulmak için dalıyoruz. Bir senede neler değişiyor! Bu sene toplamda 200 olmak üzere geçtiğimiz seneden tam 100 adet fazla adayımız var. Aynı zamanda şu yükselen trendi keşfettik: Microsoft ve General Electric gibi büyük şirketler bir sonraki Alexis Ohanian seviyesine ulaşmak için piyasadaki Y Combinator’lar ile rekabet ediyorlar.

 

Masaya oturma süreci

 

Geçmişte kaynaklarını dışardan birileriyle paylaşmak konusunda oldukça tutucu olan büyük ve yerleşik şirketler artık yeni jenerasyon girişimcilere altyapılarını, donanımlarını ve ağlarını açıyorlar. Peki bundan ne kazanıyorlar? İlk aşama girişimcilere değmek büyük şirketlerin taze fikirlere, mükemmel yeni ürünlere veya belki de bir sonraki satın alımlara ulaşmalarını sağlıyor.

 

Önümüzdeki on senede sağlık alanında 1000 sürdürülebilir iş geliştirme hedefi bulunan Washington DC merkezli bir program olan StartUp Health Academy’nin kurucusu Unity Stoakes yaptığı açıklamada ‘‘Ev sahibi şirketler erken aşama inovasyona ulaşarak kendi iç inovasyonlarını hızlandırabiliyor, rakiplerinin kaçırdığı şeyleri görebiliyor ve müşterilerine en yeni çözümleri sunabiliyorlar’’ diyor. General Electric ile birlikte organize edilen program erken aşama bireysel sağlık şirketlerine özelleştirilmiş bir büyüme takvimi hazırlayarak, GE’nin yöneticilerine erişim imkanı vererek, ölçeklenebilir şirket operasyonları konusunda eğiterek ve GE teknoloji uzmanları ile iletişim fırsatı sunarak yardımcı oluyor. Katılım ücreti alınmıyor.

 

Microsoft’un strateji ve iş geliştirmeden sorumlu başkan yardımcısı Dan’l Lewin düşünceye katılıyor.  ‘‘Bugünlerde her şey daha fazla birbirine bağlı’’ diyor. ‘‘Bunun sonucu olarak da dışarıdaki dünyada şirketinizin duvarlarının içindekinden çok daha fazla sayıda zeki insan olduğu daha belirgin hale geliyor.’’

 

Elbette girişimin ev sahibi şirket tarafından satın alınma olasılığı da bulunuyor fakat bu makaleye katkıda bulunan herkes bunun bir istisna olduğunu ve kural olmadığını söylüyorlar. Levin ‘‘Eğer girişimciler bizim ürün çeşitlerimiz arasındaki boşlukları dolduracak şeyler yaparlarsa zamanla biraz biz de satın alabiliriz. Bu programın esas amacı olmayan bir ekstra durum olsa da bazen gerçekleşebiliyor.’’ diye konuşuyor.

 

Daha yeni ve daha genç

 

Böyle programlar büyüyüp geliştikçe bir zamanlar sadece daha yaşlı ve düzeni oturmuş girişimcilere açık olan kurumsal kuluçka merkezleri ve hızlandırıcılar artık daha genç ve erken aşama girişimlere açılıyor.

 

Bunlardan bir tanesi 2012 sonbaharında ABD çapında birden çok mekanı ve pek çok farklı yerel partneri bulunan sağlık alanında hızlandırıcı program olan Healthbox ile çalışan veri merkezli bir girişim Uprise Medical’in CEO’su Tim Schwartz. Schwartz programa Healthbox’ın Blue Cross Blue Shield of Massachusetts ile ortaklık yaptığı Boston’da katılmış. Healthbox Schwartz’a sermaye sağlamanın yanında stratejik tavsiyeler ve iş stratejisini gözden geçirmesine yardımcı olan mentorlara erişim imkanı sunmuş. Ürününü geliştiren ve yönünü belirleyen Schwartz sadece üç ay içerisinde ortaklarla görüşmeye başlamış ve Uprise’ın bunu tek başına yapabilmesi mümkün değilmiş. Schwartz ‘‘Örtüşen müşteri ağlarını anlamanız ve karışık bir mevzuata sahip çevrede çalışmanız gerekiyor. Sağlayıcılar ve diğer sağlık şirketleri girişimlere karşı önyargılı olabiliyor dolayısıyla endüstri uzmanlığı ve güvenilirlik sağlaması birleşimini bu programı tamamlamanın önemli potansiyel faydaları olarak gördük.’’ diyor.

 

Birçok seçenek

 

Büyük şirketler tarafından sunulan girişim programı tipleri uzunluk, hedefler ve ev sahibi şirketin işe dahil olma seviyesine göre değişkenlik gösteriyor. Tipik olarak ev sahibi firmanın hali hazırda var olan altyapısına dahil olan ve onun tarafından geliştirilmiş geleneksel kuluçka merkezleri şeklindeler. Altyapı da bu manada elle tutulabilen yazılım veya ofis alanı gibi materyaller veya mentorlar ve potansiyel yatırımcılar gibi insanlar demek olabiliyor.

 

Örneğin Microsoft’un BizSpark’ı 100’ün üzerinde ülkede 50.000’den fazla üyeye hizmet veren devasa bir ağ. Program teknik destek, iş eğitimi ve 2000’in üzerinde partneri bulunan bir topluluğa erişim imkanı sunuyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse GE ve Startup Health Academy’nin girişimcilik programı 2013 yılında sadece 10 girişimle çalıştılar. Katılımcılar iki gün sürecek olan bir çalıştay ile başlıyorlar ve daha sonra bu çalıştaylar her çeyrekte bir defa müşterilerle, yatırımcılarla ve danışmanlarla işbirliği yapılacak ve 90 günlük planlar oluşturulacak şekilde tekrar ediliyor. Oturumlar arasında uzman danışmanlara (şirket yöneticileri, pazarlama liderleri, yetenek avcıları, avukatlar, muhasebeciler ve sağlık hizmeti uzmanları) danışıyor, çevrimiçi kaynak kütüphanesine sahip oluyor, akranlarıyla işbirlikleri yapıyor ve ağ oluşturuyorlar.

 

Nasıl Çalışıyor

 

Genel olarak girişimciler bir başvuru gönderiyor, ev sahibi şirket de iki tarafın çıkarlarının ve hedeflerinin ne kadar örtüştüğünü göz önüne alarak seçim yapıyor. Pek çoğu maksimum ve minimum kıstaslar belirleyerek girişimin uzun vadede hayatta kalıp kalamayacağını ölçen bir sistemle eleme yapıyor.

 

Örnek olarak Microsoft’un BizSpark’ı sadece beş yaşından daha genç ve 1 milyon doların altında geliri olan girişimleri kabul ediyor. 5 sene önce yaklaşık 5.000 girişimle başlayan programda şimdi 50.000’den fazla girişim var. Şirket aynı zamanda öğrencilere ücretsiz yazılımlar sağlayan Youthspark programına da ev sahipliği yapıyor ve her sene yapılan Imagine Cup yarışmasında 350.000’in üzerinde katılımcı öğrenciye ulaşıyor.

 

Öte yandan GE ve Startup Health ise belirli bir minimum seviye gözetmemekle birlikte kabul alan şirketlerin ölçeklenebilir olmalarını ispat etmelerini istiyor. 2013 yılında 10 girişimle başlayan program sonraki her senede yaklaşık 100 şirket eklemeyi planlıyor.

 

Stoakes ‘‘Hırslı olduklarını hissedebiliyorsanız ve girişimcilik ruhları varsa genellikle bir şekilde başarılı olacaklarını ve doğru yönlendirmeyle daha büyük bir şey geliştireceklerini biliyoruz. Fakat yaptıkları şeyi neden yaptıkları yerine tek bir fikre odaklanıyorlarsa bu yolculuktaki ilk pivotu bile göremeyeceklerinin işareti olabilir.’’ diyor.

 

Öğrenciler tarafından idare edilen, dünyanın dört bir yanındaki girişimciler ve yenilikçilerin uluslararası organizasyonu olan Kairos Society üyesi Riley Ennis, Kairos üyeleri ve aralarında Johnson & Johnson, GE ve 3D tasarım firması Autodesk’in bulunduğu bilim, mobil sağlık hizmetleri ve 3D baskı alanındaki şirketlerle klinik denemeler gibi büyük bariyerleri birlikte aşmalarını sağlamak amacıyla partnerlik yapmalarını sağlamaya çalışıyor. Ennis ‘‘Ben başladığımda milyonlarca dolara, hastalara ihtiyacım vardı ve tüm yükü üstleniyordum. Bir gözetmen şirketin altında tüm bunların üzerini çizebiliyor ve dert etmeyebiliyorsunuz’’ diyor. Kendi biyoteknoloji şirketi Immudicon araştırma ortakları ile birlikte kanser teşhisi ve tedavisi için yeni ilaçlar ve cihazlar üretmek üzere işbirliği yapıyor.

 

College Entrepreneurs’ Organization’un operasyon direktörü Katie Sowa ‘‘Bazen hızlandırıcılar ve kuluçka merkezlerinin erken aşama şirketleri için doğru bir seçenek olmadığı kanısı olabiliyor ve bir çok geleneksel hızlandırıcı ve kuluçka merkezi de öğrencilerden okullarını bırakmaları veya zamanlarının tümünü girişimlerine ayırmaları hususunda söz vermelerini bekliyor. Fakat artık daha kabul edici olmaya başladılar’’ diyor.

 

Olumsuz tarafı

 

Böyle olsa bile büyük bir şirketin programına kapak atmak her erken aşama girişim için en iyi yol olmayabilir. Sowa, girişimcileri böyle bir ortaklığın üzerlerine getirecek kısıtlamaları tartmaları ve sermayeyi kabul etmeden öne iyice düşünüp taşınmaları yönünde uyarıyor. ‘‘Bazı programlar size sermaye verdiklerinde otomatik olarak beklentiye giriyorlar ve bu da sizin o hızlandırıcıya bir miktar hisse vereceğiniz anlamına geliyor. Girişimciler için hisse vermek çok ciddi bir karar. Öyle ki yanlış ele alındığında girişimcinin sonu olabilir’’ diye açıklıyor.

 

Boston College’s Carroll School of Management’ta doçent doktor olan John Gallagher de nicelikteki büyük patlamanın nitelikte düşüşe yol açabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor. Başarısız akranların ve deneyimsiz mentorların olduğu geçmiş performansı bulunmayan bir hızlandırıcıya dahil olmanın bir girişimciye zarar verebileceğini söylüyor. ‘‘İyi mentorların sayısının da bir sınırı var. Düşük seviyeli bir programa dahil olmaktansa tek başınıza yola çıkarak topluluk içerisine buluşmalar ve diğer programlar ile dahil olmaya çalışmanız sizin için daha iyi’’ diye uyarıyor.

 

Bu makale  Julie Strickland’in 13 Mart 2013 tarihinde inc.com’da yayınlanan yazısından çevrilmiştir.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*