Hayatımda yer alan birçok arkadaşımın çalışmaya başladığı yaşlara geliyorum. Bu gerçekten hem acı hem tatlı bir an, onlar için oldukça heyecanlıyım, fakat aynı zamanda takılmak için çok az zamanları olacağı için de hüzünlüyüm.Hayatımın büyük bir bölümünde, arkadaşlarımla vakit geçirmek için zaman bulamayan kişi ben olmuştum. Şimdi ise arkadaşlarımın %99’u 9-5 yerel bir Fast Food restoranında çalışıyor ve birlikte vakit geçirmek için neredeyse hiç zamanları yok. Genellikle her zaman çalışıyor, dinleniyor veya değerli zamanlarını aileleri ile geçiriyorlar.
“Üzgünüm Jaylen gelemem, çalışmam lazım,” gibi sözleri kaç kere duydum bilmiyorum ama basitçe şöyle söylemeyi düşünmekten kendimi alamıyorum, “Belki de benim yaptığım gibi kendi şirketini kurmanın vakti gelmiştir.”
Benim hakkımda bir şeyler biliyorsanız, 12 yaşımdan beri çalıştığımı da biliyor olmalısınız. Aslında bu durum pek çok yerde illegal. Neyse ki benim durumum biraz farklı, 12 yaşında “kendi” şirketimi kurdum, bu da tamamen yasaya uygun demek oluyor.
Bencillik etmiyorum, arkadaşlarımın benim için işlerini bırakmasını istemiyorum veya ummuyorum, ben sadece başka seçeneklere de bir bakmalarını istiyorum. Akla gelen ilk seçenek, genç girişimci olmak. Bunu genç bir girişimci olduğum için söylemiyorum, oldukça havalı bir iş olduğunu düşünüyorum! En küçüğü 12, en büyüğü ise 19 yaşında olmak üzere, kişisel olarak on dokuz tane daha genç girişimci tanıyorum. Limonata standı işletmiyorlar veya ailelerinin kendileri için işletmesine izin vermiyorlar, oldukça yasal işler yürütüyorlar, hatta bazıları ABC’nin Shark Tank programına bile çıktı. Sizce bu kulağa çok çılgınca gelmiyor mu?
Bu herkes için uygulanabilir olmayabilir ancak azim ve doğru hedef belirlemeleri ile belki de sizin için mümkündür, güvenin bana. Bir girişimci olmaya hazır olup olmadığınıza emin değil misiniz? O zaman, aşağıda gerçek bir girişimciyi teşhis etmemizi sağlayacak iki önemli soru yer alıyor.
İnsan ilişkileriniz iyi mi?
Okulda herkesle konuşmaya oldukça açık mısınız? Popüler olup olmadığınızı sormuyorum. Demek istediğim köşede yalnız başına öğlen yemeği yiyen birisini görüp sonrasında yanına gidip onunla konuşabilir misiniz? Eğer yaparım diyorsanız, bir girişimci olabilmek için potansiyeliniz var demektir. Bir girişimci olarak, müşterimiz ve hatta yatırımcımız olabilecek yabancı kimselerin yanına gidip konuşabilmemiz gerekir.
Problem çözme becerileriniz var mı?
Üç haftalık sınıf projelerinde, bir sorunla karşı karşıya kalıp, sonrasında bir çözüm yolu bulduğunuz oldu mu?
Veya günlük hayatınızda, televizyon kumandasını kaybetmek gibi sorunlarla karşılaşıp, sonrasında aklınıza bir çözüm fikrinin geldiği oldu mu? Eğer öyleyse bir girişimci olmak için yeteneğiniz var demektir. Girişimciliğin amacı her zaman sorun çözmek veya yaşamayı kolaylaştırmak için toplumdaki bir boşluğu doldurmak ile ilgili olmuştur.
İki soruya da “evet” cevabını verebiliyor musunuz? Tebrikler, siz bir girişimcisiniz. Yazı tahtasına geçin ve çözmek istediğiniz problemin ne olduğunu tespit edin.
İlk soruya “evet” ama ikinci soruya “hayır” mı dediniz (ya da tam tersi mi)? Merak etmeyin, hala bir girişimci olabilirsiniz! Sadece “hayır” dediğiniz soruya biraz daha odaklanmayı deneyin. Eminim ki eğer yeterince çabalarsanız, gelecek seneye kadar cevabınızın “evet!” olarak değişeceğine eminim.
Bu soruları arkadaşlarıma da yöneltmeyi ve bir girişimci olup olamayacaklarını görmek istiyorum. Umuyorum ki, bir girişimci olmak için gerekene sahiptirler, böylece birlikte yeni işler başlatabiliriz.
Buradaki amacım ne mi? Özellikle gençleri, bu iş alanı konusunda düşünmeye teşvik etmek istiyorum.
Genç bir girişimci ve genç girişimcilik sözcüsü olarak, her zaman yeni atılımcılar arıyoruz. Herhangi bir fikrin mi var veya bu makaleyi okuduktan sonra bir iş mi başlatmayı düşünüyorsun? Pekala, ben her zaman dinlemeye hazırım!
Bu makale Jaylen Bledsoe’nin 8 Ocak 2014 tarihinde huffingtonpost.com’da yayınlanan yazısından çevrilmiştir.
