Geri Dönüştürülen Balık Ağlarını Kaykaylara Dönüştüren Bir Sosyal Girişim

Dünyanın okyanusları ve plajları her çeşit plastikle dolu; bu yüzden, sosyal girişimciler söz konusu malzeme için yeni kullanım alanları arayarak, bu sorunu çözmeye çalışıyorlar. Bunun gibi bir girişim olan Bureo, kirlilik kaynakları arasında belirli birine odaklanmış durumda: balık ağları.

 

Kaliforniya ve Şili merkezli olan bu sosyal girişim, bu amaçla atık haline getirilen ağları denizden topluyor ve onlardan, sonrasında kaykay ve birçok şeyin yapımında kullanılacak olan bir malzeme üretiyorlar. Son zamanlarda bu girişim, güneş gözlüğü ürünlerine de el attı.

 

Söz konusu girişim, Fish 2.0 adlı işletme yarışmasında, “sosyal ve çevresel etki bazında en büyük potansiyel” ve “hasılat sonrası, erken aşama” kategorisinde 5000$’lık ödülün de sahibi oldu. Yakın zamanda “en iyi pazar potansiyeli barındıran iş” ödülünü kazanan Salty Girl Seafood hakkında yazı yazmıştım.

 

Peki, Bureo bu özel kimyasal dönüşümü nasıl elde etti? Kurucu ortak David Stover’a göre şirket, atık ağları sert plastik topaklara dönüşene kadar lime lime edip eritti. Ardından bu topaklar, yüksek sıcaklık ve basınç altında, istenen ürünün şeklinde olan çelik bir kalıba enjekte edildiler (Stover ve bir diğer kurucu ortak olan Kevin Ahearn, Lehigh Üniversitesi’nde makine mühendisliği okudukları dönemde, birlikte enjeksiyon kalıplama dersi almışlardı).

 

Çabalar, oda arkadaşı olan Stover ve Ben Kneppers 2012 senesinde Avustralya’da çalışırlarken ortaya çıkmış. İkisi de tutkun birer sörfçü olan bu insanlar, gittikleri her yerde karşılaşmaya başladıkları plastik kirliliğini gördüklerinde inanılmaz derecede rahatsız olmuşlar ve söz konusu plastiklerin bir kısmının yeniden kullanılması ve ürünlere dönüştürülmesi konusunda beyin fırtınası yapmaya başlamışlar. Ardından Knepper, Şili Hükümeti’ne bağlı olan yenilikçi bir oluşumdan aldığı iş teklifini kabul etmiş, Şili’ye taşınmış ve sonra sürdürülebilir balıkçılık avukatlarıyla yaptığı tartışma ve görüşmelerin sonrasında, söz konusu plastik kirliliğinin atılan ya da kullanılmaz hale gelen balık ağlarından kaynaklandığını öğrenmiş.

 

Bu noktada öyle görünüyor ki ikili, seçecekleri malzemeyi tam olarak belirlemişlerdi. Balık ağlarındaki naylonu da kullanabilir ve onunla da bir şeyler üreterek, naylonun meydana getirdiği kirliliği de azaltabilirlerdi. Balık ağlarının, plastik kirliliğinin yaklaşık %10’unu oluşturduğunu belirten Stover, şunu da ekledi: “Dünyanın her yerindeler ve hiç geri dönüşüm tesisi yok”.

 

Kneppers aynı zamanda o bölgedeki girişimlere fon sağlayan Startup Chile adlı program hakkında da bilgi sahibi oldu. Bu program onlar için iyi bir fırlatma rampasına benziyordu ve başvurmaya karar verdiler. Onlar programdan bir geri dönüş beklerlerken, Kneppers’ın mezun olduğu okul olan Northeastern University’deki bir girişim kuluçkasına katıldılar. Aynı zamanda Stover’ın arkadaşı olan ve Boeing’de çalışan Ahearn, ekibe katıldı. Araştırmaları, onları ürün belirleme aşamasında kaykay seçeneğine yöneltti.

 

Startup Chile programından kabul almalarının ardından, 3 toplulukta geri dönüşüm programları oluşturdular ve 40,000$’ı Şili Girişim’den, 20,000$’ı Kuzeydoğu Üniversitesi’nden ve 5000$’ı da New England Aquarium’un Marine Conservation Action Fund (Deniz Koruma Aksiyon Fonu)’undan gelen toplamda 65,000$’ı kullanarak, ilk kaykaylarını üretmek için ihtiyaç duydukları ilk enjeksiyon kalıbını yaptılar. Eldeki prototiple, 2014 senesinin başlarında bir Kickstarter kampanyası başlattılar ve hedeflerinin 2.5 katına denk gelen bir miktar olan 64,000$’ı topladılar.

 

Kampanyaları, bir giysi üreticisi ve sosyal girişim olan Patagonia’nın yatırım fonunun da dikkatini çekti. Ağustos 2014’te Patagonia, Bureo girişimine açıklanmamış bir miktarda yatırım yaptı. Ortaklar da aynı senenin sonlarına doğru ilk üretimlerini gerçekleştirdiler. Ürünleri, şu anda ABD, Almanya ve Japonya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülkede 149$’lık tavsiye edilen perakende satış fiyatıyla satılmakta.

 

Bureo’nun kurucu ortakları, aynı zamanda ellerindekiyle ilişkili bir başka ürüne genişlemeye de karar verdiler. Güneş gözlükleri, bu noktada yeni ürün seçeneği olarak mantıklı geldi. Ağustos 2015’te yine Kickstarter’da tam 181,000$ topladılar ve sadece birkaç gün önce, 139$’lık tavsiye edilen perakende satış fiyatıyla piyasaya sürülen 650 ürünlerinin teslimatını gerçekleştirdiler.

 

Bureo elbette geri dönüştürülen plastikten ürün yapan tek sosyal girişim değil. Örneğin, bir başka girişim olan Plastic Bank, sahil kıyısında yaşayan yoksul insanların plastik atıklar toplamalarına imkân veriyor. Bunun karşılığındaysa o insanlar, topladıkları atıkları bir kur gibi kullanarak, üç boyutlu yazıcılara erişim sağlıyorlar ve kendi işlerini hayata geçirmek için ihtiyaç duydukları nesneleri (bir İngiliz anahtarı gibi) bastırabiliyorlar. Birleşik Krallık’ta Batı Yorkshire’da, Bradford’da kurulan CO2nscience adlı girişim, geri dönüştürülmüş plastik şişelerden üretilen malzeme üzerine basılan ve duvara asılan sanatsal fotoğraflar çıkarıyor. Kardeş şirketlerden biri olan Agile Acoustics, kısmen aynı süreçle üretilen ve ofislerde gürültüyü absorbe etmek için kullanılan paneller üretiyor.

 

Aklımıza gelmişken: Bureo, Şili yerlileri olan Mapuche’lerin dilinde “dalgalar” anlamına geliyor. Stover şöyle konuştu: “Tıpkı bir dalganın, bir rüzgârın okyanus yüzeyinde oluşturduğu etkiden meydana gelmesi gibi, Bureo’da plastik okyanusundaki küçük bir değişimden başladı. Zamanla ve enerjiyle Bureo’nun dalgaları, gerçek değişim için ihtiyaç duyulan gücü geliştirecekler”. Stover için bu kesinlikle iyi bir başlangıç.

 

 

Bu makale forbes.com’da Anne Field tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*