Her başarılı girişimcinin kabul ettiği üzere, “girişimcilik” sektörü, üzerine fazlasıyla vakit ayrılması gereken, başarılı olmak için sadece kendinizin değil bütün iş arkadaşlarınızın sosyal çevrelerinden fedakarlık yapması gereken bir iş olarak öne çıkmaktadır.Bu noktada özellikle öğrenciyseniz sizin için işler çoğu zaman pek yolunda gitmez; çünkü düşünmeniz ve geliştirmeniz gereken o kadar çok fikriniz varken, bir diğer yandan bitirmekle sorumlu olduğunuz üniversiteleriniz sizi vakit anlamında çok sıkıntılı durumlara düşürebilir.
Her ne kadar eğitim anlamındaki yoğunluğunuz okuduğunuz okula veya bölüme göre değişkenlik gösterse de bu da tam anlamıyla girişimciliğe konsantre olmuş biri kadar kafanızın rahat olmasını çoğu zaman imkansız hale getirir.
Bu yazımda, üniversiteniz ile girişimci ruhunuzu nasıl bir arada götürebileceğinize dair önerilerle benim gibi genç girişimci arkadaşlara yardımcı olmaya çalışacağım.
1. Günlerinizi planlayın
Bu maddenin kendi açımdan başarı garantili olduğunu söyleyebilirim çünkü eğer ki katılmak istediğiniz konferansları, sunumları not edebileceğiniz bir sistem (Google Takvim önerilir) kullanıyorsanız, üniversite ödevlerinizi veya ders çalışma saatlerinizi boş olduğunuz günlere göre yönlendirebilir ve zamandan kazanç sağlayabilirsiniz.Uzun vadede de planlı çalışmanızın sonuçlarını, uyumadan geçen günlerinizin azalması ve iş yükünüzün günlere dengeli dağılması sayesinde gün içinde daha enerjik kalabilir ve sizden beklenilen performansınızı daha üst seviyeye çekebilirsiniz.
2. Seçmeli derslerinizi girişimcilik üzerine alın
Birçok üniversite mezun olmanız için zorunlu tuttuğu dersler dışında size seçmeli ders imkanı da vermektedir. Birçok öğrenci bu seçmeli dersler içinden en kolay dersleri bulup almayı tercih ederken, siz doğru araştırmalarla okulunuzda, özellikle işletme fakültelerinde girişimcilik ve start-up eğitimi üzerine veya iletişim-tasarım fakültelerinde internet girişimciliği, digital marketing ve online satış üzerine dersler bulabilirsiniz. Bu dersleri aldığınız takdirde onlara çalışırken bir yandan da zevk aldığınız konu olan girişimcilikte kendinizi geliştirebilirsiniz. Böylece üniversiteyi ve ilgi duyduğunuz alandaki gelişmeyi tek potada toplamış olursunuz. Bununla birlikte bu derslerin ilgi duyduğunuz ve bildiğiniz konular olması sebebiyle not ortalamanıza da pozitif bir katkı yapıcağını da öngörmek fazlasıyla mümkündür.
3. Üniversitenin yarattığı çevreyi lehinize kullanın
Üniversiteler genç girişimciler için fikirlerini tartışabileceği ve geliştirebileceği en iyi ortamlardan biridir. Eğer ki bir de girişim fikriniz gençler üzerinde popüler olabilecek bir soruna ışık tutuyorsa, okuduğunuz üniversite sizin için eşi benzeri bulunmaz bir kaynak haline gelecektir. Fikrinizi gerçekleştirdiğinizde alabileceği muhtemel eleştirilerle yüz yüze gelmek, sizin ileride oluşabilecek problemlerle önceden tanışmanızı sağlayacaktır.Bununla birlikte eğer fikriniz varsa ama geliştirebileceğiniz takım arkadaşları arıyorsanız, üniversitede kuracağınız veya katılacağınız kulüpler vasıtasıyla da umduğunuz genç ve dinamik iş arkadaşlarıyla tanışabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse, hemen hemen herkes işin geliştirme kısmında “teknik” insanlara ihtiyaç duyar. Bu teknik insanlarla okulda karşılaşma veya tanışma ihtimaliniz oldukça fazladır. Üniversitenizde kuracağınız bu dostluklar her öğle yemeği arasının bir iş toplantısı havasında geçmesini sağlayabilir.Girişimci öğrenciler olarak üniversite hayatımızı, “çabucak bitsin de iş hayatımız başlasın” olarak görmek en kolay yoldur. Oysa ki öğrencilik hayatınızı da kuracağınız veya kurduğunuz girişimlerinizi iş hayatınıza entegre ettiğinizde işlerin sizin açınızdan da daha kolay işleyebileceğini unutmamak gerekir. Öğrencilik hayatımızda edinebileceğimiz tecrübeler ve kurabileceğimiz dostluklar bize yepyeni kapılar açabilir. O yüzden üniversitenizden, bölümünüzden maksimum düzeyde yararlanmaya bakmak için hiçbir zaman geç değil. Herkese hem okulunda hem girişimcilik sektöründe sonsuz başarılar!
Ersin SEZER
Girişimcilik Vakfı Fellow 2014
