Girişimcilerin Pokémon’dan Çıkaracakları 3 Ders

Nadiren pek çok cephede başarılı olan ürünler piyasaya çıkıyor: kullanıcı deneyimi, adaptasyon, piyasaya sürme ve büyüme potansiyeli. Bu dördünde başarılı olan gerçekten nadir. Ama Pokemon Go bu özel kategoriye girmeyi başardı. Kullanıcıları artırılmış gerçeklik serüveni ile gerçek lokasyonlar olan evlere, ofislere ve çevre yerlere gönderen bu mobil uygulama, piyasaya sürüldüğü günden beri 15 milyon kere indirildi. Şimdi oranlar ne acaba?

 

Ben de herkes gibi oyundan etkilendim. Benim motivasyonum ürün veya pazarlama perspektifi dışında. Pokemon Go, cihazın bütün özelliklerini efektif bir şekilde kullanarak, tahmin edilemez bir adaptasyon yakaladı, ana akım medyada yer edindi ve Twitter’ın Amerika’daki kullanıcılarından üstün gelerek, harika bir piyasaya sürme modeli gerçekleştirdi. (mobil gelir şemalarına en hızlı giriş yapan uygulama, yedi gün içinde). Son zamanlarda teknoloji alanında çığır ağaç artırılmış gerçeklik konusunda ilk gerçek başarılı örnek olmayı başardı. Nintendo’nun geliştiricisi Ninatic’ten bugün yapılan açıklamaya göre Pokemon Go, eşsiz bir mobil reklam yöntemi deneyecek.

 

İşte Pokemon’un ürün başarısını merak edenler için belli iş dersleri;

 

1.Mobil olarak yapılmışsa iyidir

Pokemon Go mobil özelliklerin gücünü gösteren akıllı bir uygulama. Onlar, mobilin eşsiz kapasite özelliklerini kullanan farklı bir uygulama tasarladılar. – Lokasyon, kamera, grafikler. Uygulama mükemmel değildi. Bazı sorunlar yaşandı. (IOS da yaşanan Gmail güvenlik sorunları, ölçeklenebilirlik zorlukları) Ama milyonların dikkatini çekecek kadar güçlü bir uygulamaydı. Bu konsept, Niantic’in bir önceki uygulaması olan Ingress’den alındı. Yalın ürün tasarımına çok güzel bir örnek, fikirleri hızlı test eden ve güçlü ürüne yönlendiren bir uygulama.

 

2.Gerçek ve sanal dünya sorunsuz bir şekilde harmanlanabilir

Pokemon Go, artırılmış sanal gerçeklik trendinin ilk sağlam örneği. İlgi odağı olmasına rağmen artırılmış gerçeklik hiçbir zaman yaygınlaşmadı. Mobilin gerçekliğinde bu gücü sürdüren ve parçalanmayı geliştiren bir alan. Hala bu bir pazar – ve Digi Capital’a göre 2020 yılında 120 milyon dolar değerine ulaşması öngörülüyor.

 

Pokemon Go’nun başarısı sadece sanal dünya ile gerçek dünya arasında sorunsuz br geçiş sağlaması değil bunun yanında uygulamanın gerçek dünya aksiyonları ve bağlantıları sağlaması.

 

Yabancılar kanepelerini terk ederek birbirleriyle konuşarak ve pokemon yakalama gösterileriyle oyunu oynuyorlar. Bu, çok özel insan davranışlarını bir oyun üzerinden açıklayan harika bir örnek. Onlar ucu açık bir ürün yaptılar. Bu, marka ve işletmelere deneyimlerini geliştirecekleri harika bir platform sağladı. Teknoloji dünyasının büyük oyuncuları için bu kaçırılmaz bir fırsat. (IOS, Google ve App Store). Brick and Mortar mağazaları bu oyunun ilk yararlananları, böylece insanlar Poke avına çıkarak havalı bir pastane veya cafe keşfedebiliyor. Mağaza sahipleri “Lures” yerleştirerek ilgi ve talebi artırmaya çalışıyor. Nintendo efsanevi bir adım atarak pop up banner veya mobil reklamlar yerine reklam deneyimini geliştirerek restoran ve cafelerin sponsor olmasını sağlıyor.

 

3.Reklam harmanlanmalı ve kullanıcı deneyimini artırmalı

Bir markanın en temel amacı, ürünlerini satışa yönlendirmektir. Pazarlamacılar için en temel istek ise, tüketici için anlamlı ve etkili bir reklam deneyimi yaşatmaktır. Online reklamın iş akışı şu şekilde: reklam hazırlama, müşteri klikleri, ürün satışı ve tekrar başa dönüş. Reklamı doğru zamanda ve doğru yerde oluşturmak oldukça önemli.

 

Pokemon Go bu süreci oldukça kısaltarak müşterilerin fiziksel kapılarına gidip aynı zamanda canavra avlama isteklerini sürdürmelerini sağlıyor. Nintendo’nun bu uygulama ile yapabileceği harika şeyler var – saf kullanıcı deneyim noktasından reklam uygulama ayağına kadar. Gerçek zaman verilerinin temel alındığı mağaza ve cafe gibi sponsorlu yerlerin dinamik lokasyonunu düşün. Biz daha önce bunu hiç düşünmedik ve burada gerçek bir potansiyel yatıyor.

 

En iyi nokta pazarlamacılar için: Reklamcılık sorunsuz bir şekilde tüketicilerin hayatına giriyor ve değerlerini bölmek yerine değer katıyor. Bu en iyi şekliyle deneyimsel pazarlama.

 

Peki, Pokemon uzun vadeli devam eder mi? Evet. Nintendo kullanıcı deneyimini merkez edinen ve oyun kalitesini yüksek tutan ürün düşüncesini sürdürdüğü sürece. Kısa vadeli yaklaşım artırılmış gerçeklik uygulamasını hayatımızın her yerine adapte etmek. Reklam içeriğini her olanaklı yere yerleştirmek.

 

Pokemon Go fenomenine akıllıca tasarlanmış bir uygulama olarak bakmak ve teknolojinin pek çok parçasını bir araya getirerek güçlü bir kullanıcı deneyimi yaratmak akıllıca bir bakış olacaktır. Oyunun başarısından alınacak pek çok ders var. Mobil pazarlama ekosistemi ve akıllı pazarlamacılar bunu yapacaktır.

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*