Girişiminizi Ölçeklendirmenin Püf Noktaları

Bir işletmeci ve aynı zamanda Northwestern Üniversitesi Kellog School of Management’ta yardımcı öğretim görevlisi olan Daniel Weinfurter’a göre bir işletmeyi açılışından, büyüme evresine başarılı bir şekilde taşımak için direksiyonda oturacak doğru insanları işe almak gerekiyor.

 

Kellog School of Management’ın online dergisi olan Kellog Insight’a röportaj veren Weinfurter, “Ürün ya da hizmet kalitesi elbette önemli, ancak işletmeyi başarıya ulaştıran bunlar değil, bunları ortaya çıkaran ve müşteriyle olan ilişkilerinde gündeme getirebilen çalışanlar” diyor. Weinfurter ayrıca, doğru insanların işletmelerini geliştirmek için her şeyi yapabileceklerini de ekliyor.

 

“Doğru ürünü elde ediyorlar, doğru hizmeti elde ediyorlar, üretim sağlıklı bir şekilde devam ediyor ve arkalarında motive bir çalışma ekibi bulunuyor. Eğer tüm bunlar olması gerektiği gibi değilse, o zaman tam tersi oluyor.”

 

Weinfurter, şirket kurucularının ve girişimcilerin başarılı bir büyümeyi sağlamak için bu üç önemli noktaya dikkat etmeleri gerektiğini söylüyor.   

 

Bir adım geride kalın: Bir girişimci işe ilk atıldığında işin her aşamasıyla ve her şeyiyle ilgilenmesi doğaldır. Ancak “Kontrol etme üzerine yoğunlaşıldığında işletmenin büyüme kabiliyetini durdurur” diyen Weinfurter, girişimcilerin bir noktada tüm kararları vermekten vazgeçerek bu görevi işini bilen ve iyi yapan uzmanlara bırakabilmesi gerektiğini ekliyor.

 

Danışmanları dinleyin: İşletmeler büyüme evresine geldiklerinde genellikle fon sağlayıcıları ve yönetim kurulu üyeleri de bu sürece dahil olur. Weinfurter, başarıyı sağlayacak şeyin yalnızca bu kişileri bir araya getirmek değil, aynı zamanda onların düşüncelerini ve önerilerini gerçekten dinlemek olduğunu söylüyor.

 

“Kurucuların çoğu, kendi sınırlarının farkında olacak kadar tarafsız davranamıyor” diyen Weinfurter şöyle devam ediyor: “İyi bir yönetim kurulu, yöneticilerin görmekte zorlandığı şeyleri düşünmelerine yardımcı olarak onların çok daha iyi olmalarını sağlar.”

 

İşe alırken düşünün: Pek çok girişimcinin işletmelerinde çalışacak kişileri işe alırken karşılaştıkları sorun, insan kaynakları ile ilgili bir geçmişleri olmaması. Weinfurter, girişimcilerin genellikle pazarlama, ürün geliştirme, mühendislik, satış ya da finans sektörlerinden geldiğini ve eskiden insan kaynaklarında çalışan kişilerin çoğunlukla kendi işletmelerini açmadıklarını söylüyor.

 

Bu alanda uzman olmamak, işe alım sürecinde yanlış kararlar vermeye sebep olabilir. Weinfurter, kendi açtığı ilk işletmesini geliştirirken yaşadığı deneyimi örnek gösteriyor ve işe alım sürecinde gereken bilgi ve araçların çoğuna sahip olmadığını dile getiriyor. Bunun sonucunda ise işletmesine aldığı çalışanların %50’sinde başarı sağlayamamış.

 

Bu deneyim, Weinfurter’in işletmesinin, spesifik yeterliliklere dayanan iş tanımları belirlemesine ve halihazırda işletmesinde çalışanların sahip olduğu yetenek ve deneyimlerinden hangilerinin ileriki başarıları için gerekli olduğunu değerlendirmesine sebep olmuş. “Bir yılda iş hacmini %50’den %5’e düşürdük” diyor Weinfurter.

 

Weinfurter, işletmeyi bir sonraki adıma taşımaya hazır olan çalışanlardan oluşan bir ekibi oluşturmanın, ancak doğru insanları doğru zamanda doğru pozisyona atanmasıyla mümkün olabileceğine inanıyor. “İnsanları da gelişimin bir parçası haline getirmek çok önemli” diyor.

 

Bu makale businessnewsdaily.com’da Chad Brooks tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*