Girvak Alumni’den Cansu Ünal ile Mezuniyet Sonrası

Girişimcilik Vakfı Fellow2015 ekibinden mezun olan Alumni’miz Cansu Ünal ile bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli okumalar!

1. Fellow Programı ile nasıl tanıştın? Süreci ve fellow olduktan sonra hayatında neler değişti biraz anlatır mısın?

Fellow programı ile Chicagoda katıldığım, NHS Innovation – Medtech etkinliğinde dünyada sağlık girişimlerinde öngörülen on yıl ve ‘’Doktorpreneurs‘’ ekibinin konuşmaları sonrası ülkemizde neler yapılıyor ne yapabilirim diye araştırırken Girişimcilik Vakfıyla karşılaştım. Vakfın misyonu beni çok heyecanlandırdı ve Sina Afra’nın Girişimcilik Vakfından amaçladıklarını anlattığı videosu sonrası , Fellow programının benim için çok anlamlı olacağını hissettim. Türkiyenin tüm üniversiteleri ve bölümlerinden başvuru alınan Fellow Programı ile ‘’hayatta kendi yolundan giderek iz bırakmaya çalışan gençlerin potansiyellerine yatırım yapıyoruz’’ duyurusu; Beni hem çok mutlu etti hem de vakıfta daha önce hiç tıp öğrencisi olmayışı mülakatlar öncesi bir miktar endişelendirdi (okul saatlerimizin çok yoğun oluşu, fellowuplara katılım yoğun sınav –staj zamanlarıyla çakışırsa tıp fakültesi öğrencileri için zorlayıcı olabiliyor).

Altı adımdan (1.aşama cv değerlendirmesi, youtube videosu, Enneagram Kisilik Deseni – Personality and Individual Differences, Visual Questionary –ıntuitive test, ön secim komitesiyle mülakat ve altıncı mütevelli heyetiyle mülakat) oluşan uzun ancak çok keyifli bir başvuru sürecinden sonra, Erol Bilecik ve Mehru hanımla yaptığım son aşama mülakatı sonrası benim icin unutulmaz olan o iki yıllık süreç başlamış oldu.

Fellow olduktan sonra hayatımdaki en önemli değişiklerden biri içinde bulunduğum bu muazzam çeşitlilik oldu. Bambaşka bölümlerden arkadaşlar ve aynı resme bambaşka gözlerle bakmak benim için yeni bir deneyimdi.

Fellow olmak, içinde olduğum ekosistemde daha çok kişiye ulaşmamı, ilham aldığım mentorlarla birebir görüşme imkanını ve fikirlerimi paylaşmamı, daha farklı seslere ortak çalışabilmeyi, yeni şeylere daha açık olmayı, çevreme farklı bir gözle bakmamı, hedeflerim yolunda yalnız olmadığımı ve yardım içinde çekinmemem gerektiğini öğretti (Yomi Beye tekrar çok teşekkür ederim, her zaman sonsuz inancı ve güveniyle beni şu ana hazırladığı için). Çok değerli, sevgili mütevelli heyeti ve girişimciler, diğer fellow arkadaşlarım benim yeni ilhamımı paylaştığım ve onları dinlerken çok şey öğrendiğim bir aile oldular.

2. Fellowken seni en çok etkileyen ne olmuştu, hiç unutmadığın bir anın var mı? Anlatabilir misin?

Her biri çok eşsiz ve hayatımda yeni kapılar açan anılarım var. En kelimesini bir süredir kullanmamaya özen gösteriyorum o nedenele iki tane anımı paylaşacağım.İçlerinden unutulmazlardan olan Girvak ailesinin içtenliği ve bizlere verdiği değeri her fırsatta gösterip sahip çıktıkları o sevgiyi ve enerjiyi hissetiğim ilk felowupım ve diğeri aslında kariyer anlamında bana önderlik eden SAMUMED le ve Osman Kibarla vakıfta olduğuma dair bir mail atıp sonrasında NY ta tanışmam (Bir Türk şirketi olan Samumed, 16 milyar dolar değeriyle dünyanın önemli ilk 15 biyoteknoloji girişiminden biri)

3. GirVak’tan öğrendiğin “Give back” kültürünü kendi hayatının içerisinde kullanıyor musun?

Sina Afra’nın ve vakfın bizlere aşıladığı ‘’giveback ‘’ kültürünü ve çapan etkisini çok önemsiyorum. Hem Fellow hem de Alumni olduğum süre boyunca Girişimcilik Vakfı’nın bana hem kişisel hem de profesyonel gelişimimde çok büyük katkıları oldu. Ben de bu sebeple ilham aldığım hikayeleri mümkün olduğunca paylaşarak elimden geldiği kadar girişimcilik kültürünü yaymak istiyorum. Bu süreç dahilinde kendi fakültelerimizde Girişim Elçileri oluyoruz .Fellow programına seçildikten sonra hem programdan aldığımız bilgileri, ilhamı çoğaltmak, sinerjiyi sürdürmek, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak için üniversitelerinde girişimcilik etkinlikleri düzenliyoruz.Örnek olarak ben kendi fakültemde Acıbadem Üniversitesi Sağlıkta Girişimcilik kulübünü kurdum ve ilk çalıştayımızı yaptık. Bu çalıştay ile Türkiye’de ‘’sağlıkta kariyer’’ başlığı altında şu anki önemli sağlık startupları ile sağlık sektörünün çok değerli isimlerini bir araya getirdik ve hem tıp fakültesi hem biyomedikal mühendisliği öğrencilerini hem de mühendislik okuyan ve aklında sağlık girişimciliği olan arkadaşları doğru hocalarla doğru imkanlarla buluşturacağımız networking sağladık. Şuan Acıbadem Kulukça merkezinde çalışmalarıma devam ediyorum(ekibin tek öğrenci üyesi olarak )aylık seminerler ve mentörlük süreçlerinde eşlemeler için bildiğim ulaştığım herkesi diğer arkadaslarla da paylaşıyorum.

Sosyal sorumluluğa dair de her bir fellow bir diğeri üzerinde pozitif etki yaratıyor. Vakıftan arkadaşım sayesinde koşmaya başladım ve TEGV ve Umuda Pedal etkinlikleriyle bağış kampanyalarımızı sürdürüyorum.

4. Fellow olmak senin için ne demek? Fellow programı deneyimlerinden bahseder misin? Neler öğrendin, neler gözlemledin?

Her zaman gurur duyduğum büyük bir ailenin parçası olmak, kendimi gerçekleştirmek adına her gün bir adım daha ‘’ motivasyonumun ilk günden itibaren destekçisi güzel insanlarla dolu bir çembere ait hissetmek demek.

Daha ilk gününden itibaren , tüm seçim aşamalarının ve parçası olduğumuz bu güzel sürecin fikir, bakış açısı ve deneyim olarak bizlere çok şey kazandırdığına inanıyorum. Vakıf aracılığıyla çok güzel insanlarla tanışma fırsatım buldum, gerçekten ortak dili konuştuğum bir ekibin parçası olmak ve farklı bölümlerden insanların bir araya geldiğinde yarattığı sinerjiye ve birbirimizin en büyük destekçisi oluşuna tanık olmak benim için özeldi. Fellowlar olarak bizler ,kendi aramızda fikir ve düşüncelerimizi paylaşıp birbirimizden feedback almaya olabildiğince gayret ediyoruz ve birbirimizin en önemli destekçileri yine bizler oluyoruz.

5. Şu an neler yapıyorsun? Geleceğin için planların var mı?

Acıbadem Tıp fakültesinde ve Harvard Tıp fakültesinde medikal student- research asistant olarak beyin cerrahisi robotik devices ve immun theraphy for brain tumors alanında çalışmalarıma devam etmekteyim. Şu an Acıbadem Tıp fakültesinde Tübitak destekli iki araştırma projesinde yer almaktayım ve birinin deney hayvan çalışmaları tamamlandı ve makalesini yazmaktayız . Amerikan Beyin Cerrahi Akademisi üyesi çok değerli mentörüm Necmettin Pamir Hocanın öğrencisi olarak aktif olarak çalışmaya başladığım beyin tümörleri ve yeni tedavi yöntemleri benim kariyer yolculuğumu tümüyle etkiledi ve Türkiyeden kabul edilen 3 öğrenciden biri olarak AANS( American association of Neurological Surgeons) member olarak yer almaktayım .Bilindiği üzere uzun soluklu olan ve klinik calışmaları, literatür calışmaları ile entegre olan bu süreçler emek isteyen ama nihayetinde insan hayatına dokunan ve bizleri mutlu eden projeler içerisinde yer alıyorum.

Gelecek için “Ben bu alanda çalışmalı, şu konuya çözüm bulmalıyım” dediğim şeyleri not edip belli bir sıra dahilinde adım adım çalışıyorum. Projelerde aktif yer almak, yeteneğimi, ilgi alanımı sorgulamak her daim bilgimi güncel tutmak benim için çok önemli kavramlar. Bu özel, anlam dolu mesleği hakkını vererek yapabilmek için her anlamda donanımlı olmalıyız ve innercircle ımı da güçlendirmeliyiz diye düşünüyorum. İhtisas alanı olarak beyin cerrahisinde olup bir yandan da biyomedikal mühendisliği derslerine devam ederek yeni cihaz geliştirme sürecine devam etmeyi planlıyorum. Öte yandan Huawei -Regional Health Network ekibindeyim, Doktorderki de Business Developer ve NEVAGEN BIYOTEKNOLOJİ şirketinde Project Manager olarak girişimcilik sürecine de devam ediyorum.

“Neye çözüm arıyorum/aramak istiyorum?” sorusu girişimciliğin de bir parçası.. Bu doğrultuda her birimiz kendimizi gerçekleştirmek adına adımlar atmalıyız ve son olarak babamın çok sevindiğim bir sözüyle yazımı bitirmek istiyorum.

‘’Bir meslek bir bireye kişilik kazandırmaz, ancak kişilikli bir birey yaptığı iş ne olursa olsun , ona çok özel değerler katar, anlamlar kazandırır’’ Ahmet ÜNAL

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*