- Fellow Programı ile nasıl tanıştın? Süreci ve fellow olduktan sonra hayatında neler değişti biraz anlatır mısın?
Fellow programı ile 2014 fellowlarından birisi ile sohbet ederken tanıştım. O zaman hayalini kurduğum her şeyin aslında girişimcilikten ibaret olduğunu ve bunu ülke içinde çok iyi yayan bir vakıf olduğunu öğrendim. “Muhtemelen seçilemem” diye başvurdum ve 2015 yılında fellow olarak Girişimcilik Vakfı’na dahil oldum. Hayatım uçtan uca değişti diyebilirim. Oldukça fazla insanla tanıştım, arkadaş oldum. Her biri bana birçok şey kattı. Galiba fellowlarla tanışıp, dost olmak vakfın en güzel yanı diyebilirim 🙂 Sizin gibi olan ya da olmayan bir çok dolu dolu insanla muhatap oluyorsunuz. Üniversite hayatım boyunca edindiğim en iyi deneyim buydu. Ayrıca vakıf, dolaylı yoldan iş hayatına dahil olmamı da sağladı. Daha üniversite öğrencisiyken 4 farklı şirkette deneyim kazandım, fellow olmamdan kaynaklı ekstra sorumluluklar aldım. Çünkü burada bulunmak size özgüven katıyor, daha fazla sorumluluk alma isteği uyandırıyor. Ben de bu isteği fırsata çevirdim, fellow olmanın verdiği güç ile sıkı deneyimler kazandım. Mezun olmadan evvel de kendi işimi kurdum ve şu an kendi girişimim üzerine çalışarak hayatıma devam ediyorum.
- Fellow’ken hiç unutamadığın bir anın var mı? Anlatabilir misin?
Onlarca var, herhangi birini seçip ön plana koyamadım. Çünkü gerçekten çok farklı ortamlarda, o kadar çok farklı durumla baş başa kalıyorsunuz ki. Bu da size unutulmayacak onlarca anı bırakıyor. Benim için en kıymetli anlar her zaman tecrübe paylaşımı anları oldu. Hikayelerini hayranlıkla dinlediğim Yomi Kastro, Alemşah Öztürk ve Avi Alkaş gibi isimlerin sunumlarını unutamıyorum mesela. Olayların dışarıdan göründüğü gibi olmadığını anladığım anlardandır. Hayatlarında yaşadıkları zorlukları, edindikleri deneyimleri nasıl artıya çevirdiklerini dinlemek bana çok fazla ilham verdi. Her birimiz harika hayaller kurup, hayallerimizin peşinden koşuyoruz. Bu yolda çokça çile çekiyoruz ama gün sonunda insanlar sadece elde ettiklerinize odaklanıyorlar, yola değil. Bu sunumlar, bu tecrübe paylaşımları bana yolu görme konusunda ışık oldu diyebilirim. O neden unutamıyorum.
- Çevrendeki üniversitelilere programı tavsiye ediyor musun? Girişimcilik Vakfı’nı 1’er cümle ile anlatsan, bu cümle ne olurdu?
Kesinlikle tavsiye ediyorum. “Girişimcilik Vakfı, içinizdeki potansiyeli ortaya çıkarmanıza imkan veren en doğru yer.” O nedenle kesinlikle başvurun, pişman olmayacaksınız.
- Kendi girişiminden bahseder misin? Seni en çok zorlayan kısım ne oldu? Neler öğrendin, neler gözlemledin?
Benim girişimim Glocalzone. Çok basit anlatımı ile ülkenizde bulamadığınız ürünleri, gezginler ile yurt dışından getirtmenizi sağlayan bir platformuz. Gezginseniz de size gelen ürün taleplerini getirerek para kazanmanıza fırsat sağlıyoruz. Yaptığımız iş, çoğumuzun hayatına dokunan bir iş. Eminim ki yurt dışından ürün getirtmek, sizin için yada çevrenizden birileri için zaman zaman zorluk yaratmıştır. Ya da gezi planlarınız için yeterli bütçeyi ayarlamakta zorluk çektiğiniz anlar oluyordur. İşte biz bu problemlere kökten çözüm oluyoruz. Öte yandan biz peer-to-peer (kişiden kişiye) iş modeli ile çalışıyoruz.
Her iki tarafın problemlerini de çözmeyi amaçlayan bir girişim olduğumuz için, sorumluluklarımız ve iş yükümüz iki yönlü oluyor. Bu da türlü zorlukları görüp, çözmemizi gerektiriyor. Daha evvel defalarca denenip, iyi bir şekilde yürütülememiş bir iş modeli üzerine çalışıyoruz. Hem de bunu Türkiye gibi bir pazarda yapmaya çalışıyoruz. Bu her yönü ile bize büyük katkılar sağlıyor. Kişisel gelişimimin 10 kat hızlandığını düşünüyorum. Yeni oluşan bu pazarı çevremize anlatmak, mentörlere ve yatırımcılara bile anlatmak oldukça güç olabiliyor. Neyseki kullanıcılarımızın gerçek problemlerini çözdüğümüz için, dünyanın farklı ülkelerinden kullanıcılar kazanıp, hızla büyümeye devam ediyoruz. Ayrıca ekibe dahil olan yatırımcılarımız ve partnerlerimizle tam gaz devam ediyoruz.
Mevcutta zaten eş-dost yardımı ile çözülen bu problemi online ortama taşıyıp, sorunsuzca çözmelerine aracılık ettiğimiz için, bu pazarın online ortamda yeni oluşumunu çok net bir şekilde gözlemliyoruz. Dünyanın farklı ülkelerindeki pazarları öğreniyoruz, gerçekten online alışverişte en çok nelere ihtiyaç duyulduğunu, hangi ülkeler arasında hangi ürünlerin alışverişinin yapıldığını net bir şekilde gözlemliyoruz. İşin kendi gelişimi hariç, ekip kurmak, ekibe liderlik etmek, yeni ortaklar ve yatırımcılar alıp onlarla ilişkileri yönetmek konularında da paha biçilemez deneyimler elde ediyorum. Girişimcilik çok zor bir yol, ama içine girdiğiniz zaman çıkmak istemiyorsunuz 🙂
- GirVak’tan öğrendiğin “Give back” kültürünü kendi hayatının içerisinde ve gelecek planlarında kullanıyor musun?
Neredeyse her gün. Sürekli bir şeyler öğrenip, sürekli bilgi aktarımı yapıyorum. İnsan bilgisi paylaştıkça çoğalıyor. Her birimizin daha iyi olduğu alanlar mutlaka var. Daha çok bildiğimiz, daha çok gördüğümüz durumlar var. Bunları birbirimize aktarmanın verdiği hazzı başka bir şeyden alamıyorum. O nedenle sürekli olarak elimden geldiğince bilgi ve deneyim aktarımını yapmaya çalışıyorum. Bilgi sahibi olmak istediğim konuda uzman olan kişilerden de mutlaka destek alarak hayatıma devam ediyorum.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]