GİRVAK Alumni’den |Melike Parlakkılıç ile Mezuniyet Sonrası

Girişimcilik Vakfı mezunlarımız ile söyleşilerimize Melike Parlakkılıç ile devam ediyoruz. Aynı zamanda Girişimcilik Vakfı’nda görev alan canımız ekip arkadaşımıza verdiği ilham için çok teşekkürler!

1.Fellow Programı ile nasıl tanıştın? Süreci ve fellow olduktan sonra hayatında neler değişti  biraz anlatır mısın?

Okulumuzda açılan Tübitak Destekli Girişimcilik Akademisi’nde eğitim alırken tanıştığım arkadaşım Selçuk sayesinde Türkiye Girişimcilik Vakfı’nı duymuştum, onun ısrarlarıyla Vakfa başvurmaya karar vermiştim. İyi ki beni bu konuda destekledi, hayatımı bu kadar etkileyeceğini kendisi bile tahmin edemezdi herhalde. Üniversitede okuduğu bölümden memnun olmayan, kendini, geleceğini kaygıyla düşünen bir genç olarak Vakıf ile yollarımızın kesişmesi, bana umut ışığı oldu. Farklı kariyer yollarını, umudu ve belki de en önemlisi benim gibi düşünen, üretmeyi seven insanları buldum. Daha iyi bir dünya ve gelecek hayali kuran eşsiz fellowlar ile tanışmak müthiş bir fırsattı benim için çünkü artık yalnız olmadığımı biliyordum, onlarla birlikte farklı proje ve çalışmalarda yer almak çok güzeldi.

Mezun olup alumni olduğum bu günlerimde bile girişimcilik dünyası hala beni çok heyecanlandırıyor ve GİRVAK gençleri arasında olmak beni her zaman gururlandırıyor. Her FellowUp’ta yeni iş insanlarıyla tanışmak, farklı konuklardan bambaşka konularda ilham almak, atölyelere katılmak ve birbirimizi motive etmek çok güzeldi ama benim için asıl büyük değişim hayallerimde oldu. Korkmadan hayal kurmaya ve bunları GirVak’tan kimseden çekinmeden paylaşmaya başladım, sonra bu rahatlığı okuluma, kulübüme, çevreme ve hatta aileme bile taşıdım. Kendi bölümüme farklı açıdan bakmaya, şikayet etmek yerine, “Nasıl fark yaratabilirim?” diye düşünmeye başladım. Gıda mühendisliği öğrencisiyken gıda girişimciliği alanını keşfettim ve bu alanda eğitimlerimi tamamlayıp tezimi bile bu konuda hazırladım. İçerik üretmeyi hep çok seviyordum bu konuda Medium ile tanışınca da hayatımın önemli bir noktasına üretmeyi koydum ve yazmalara doymayıp “hamuş melike” adıyla tanınan bir blog yazarı oldum. Mezun olduğumda ise öğrenmeye ve beslenmeye devam etmek hayaliyle girişimcilik ekosisteminde çalışmaya karar verdim. Önce sosyal inovasyon alanında faaliyet gösteren bir kurumda  işe başladım, sosyal girişimciliği daha fazla özümsemeye ve gençlere bu konuda destek olmaya, insan odaklı düşünce temelinde eğitimlerde yol göstermeye devam ettim. Ardından ise GİRVAK’ın bize sunduğu give back kültürümü hayatımın tamamına yansıttım ve şimdi GirVak’ta çalışanı olarak gençlerle birlikte değer üretme hayaliyle Oyun ve Uygulama Akademisi ile çalışmalarıma devam ediyorum. 2016 Fellow videomda dediklerim hala geçerli, hayallerim yine çok büyük ve kendime inanıyorum ama beni asıl güçlü hissettiren şey hayat boyu bu vakfın bir parçası olacağımı yürekten hissetmem.

2.Fellow Programı’na katılmasaydın hayatında ne eksik olurdu?

Sık sık eğer  fellow olmasaydım hayatımda kim bilir neler farklı olurdu demekten alıkoyamıyorum kendimi. Bambaşka bir hayatım olurdu orası kesin. Mutsuz bir mühendis olurdum veya spiker olarak bir TV kanalında çalışırdım muhtemelen. İkinci seçenek kulağa daha hoş geliyor ilkine göre tabii, biraz bu konuya açıklık getireyim. Üniversitede şiir kulübü kurup yönetmiş biri olarak sesimi kullanabiliyor olmam nedeniyle sık sık sahne alarak sonunda herkesin ısrarıyla sunuculuk ve spikerlik üzerine bir akademiye kaydolmuştum ve mezun olduğumda bazı yerlerde sahne almaya devam ettim.Tek odağı gündem, trendler ve sahne performansı olan bir spiker olma ihtimalim varken fellow seçilince hayatta başka şeyler de var ve ben fark yaratabilirim diyebildim. O zamanlarda yaşadığım kararsızlığı ünlü bir kanalda bir spikerle paylaşmıştım, kendisi bana spikerlik dünyasının siyasetle bir arada yürüyen riskli bir meslek olduğundan ve içimde var olan potansiyeli kullanamayabileceğimden endişe ettiğini ifade ettiğinde kendimi tamamen yeni tanıştığım girişimcilik dünyasına adadım. Çünkü ben özellikle sosyal konulara ses olmak istiyorum evet ama en çok da o sorunu çözenlerden biri olmak istiyorum. Bilgiyi yaymak kesinlikle çok önemli, ben işin mutfağında da olan, sorunu yaşayan insanlarla sorunu çözmek isteyen insanlar içinde omuz omuza çalışmak istiyorum. Ben rakamları değil insan hikayelerini ön planda tutan bir hayatım olsun istiyordum. Şimdi arkama dönüp baktığımda çalıştığım girişimcilik sektörü, GİRVAK’la veya GİRVAK aracılığıyla gelen tüm öğrenimlerim beni her zaman besledi ve beslemeye devam ediyor. Şimdi ise beni dinç tutan, meraklandıran, umutlandıran, heyecanlandıran pek çok güzel haberin hem içindeyim hem parçasıyım. Ayrıca kim bilir belki bir gün bu güzelliklerin ilk anlatıcısı, sunucusu olurum…

3. Şu an neler yapıyorsun? Geleceğin için planların var mı? Bir sonraki adımın nedir?

Üniversitede fellowu olduğum, parçası olmaktan büyük gurur duyduğum GİRVAK ailesinin Ekim ayından beri tam zamanlı bir çalışanıyım. Gıda mühendisliği ile başlayan kariyer hayatım girişimcilik, oyunlaştırma, anlatıcılık, sahne ve şiir ile harmanlandı ve kendimi  topluluk uzmanı yolculuğunda buldum. Mühendis olarak mezun olduktan sonra sosyal inovasyon alanında 2 sene topluluk sorumlusu ve içerik üreticisi görev tanımlarımda çalıştım ve ardından GİRVAK’ın beni çok heyecanlandıran Oyun ve Uygulama Akademisi’nde proje ve topluluk uzmanı olarak çalışmaya başladım. Gelecek için planlarım ise işimde profesyonelliğimi artırmak adına uygun bir alanda yüksek lisans yapmak, birkaç sene içinde girişim fikrimi hayata geçirmek(sürprizlere açık olun derim) ve bir roman kaleme almak. Belki bunların hiçbirini yapamayabilirim de ama önemli olan bazı idealler uğruna mağlup olunsa bile zaferin tadını almak değil mi? Sonraki adımım ise var olan hayallerim için ihtiyacım olan kişisel marka imajım için daha fazla eğitim vermek ve  daha sık içerik üretmek, zaman yönetimimi güçlendirmek. Lütfen bana şans dileyin olur mu?

4. Girişimci bakış açısının hayatına etkilerinden  bahsedebilir misin?

Sorgulamayı, araştırmayı, uzmanlara sormayı, çevreme anlatmayı, çözümü aramayı ve aratmayı öğrendim ben. Şüphe duymanın hem rahatsız eden hem de dinç tutan tarafını hayatıma girişimcilik bakış açısıyla getirmeyi başardım. Bu sayede daha emin adımlarla ilerlediğimi biliyorum. Hayatımdaki herkesle olan iletişimim değişti, umut veren sesim yükseldi ve çözümü kurcalayan biri  haline geldim. Hayatıma kattığı sayısız katkıdan bence en önemlisi, girişimcilik dünyası bana Nazım Hikmet’in şu meşhur sözünü hep hatırlatıyor: “Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?”

5. GİRVAK’tan öğrendiğin “Give Back” kültürünü kendi hayatının içerisinde ve gelecek  planlarında kullanıyor musun?

GİRVAK’ın parçası olduğum andan itibaren burada öğrendiklerimi bir şekilde aktarmam gerektiğini çok iyi öğrenmiştim, bu nedenle kendi arkadaş ortamımda, okulumda ve çalıştığım tüm iş ortamlarında bu konuda elimden geleni yaptım. Mentorluk vermeye, gönüllü olarak girişimcilik, Küresel Amaçlar, içerik üreticiliği gibi konular başta olmak üzere pek çok konuda bildiklerimi aktarmaya yıllardır devam ediyorum. GİRVAK’ı ve ürettiği tüm projeleri elimden geldiğince desteklemenin yanı sıra tüm Fellowlar’a, alumniler’e ve GİRVAK Fellow adaylarına gereken her noktada destek oluyorum. Tüm bunları pek çok alumni arkadaşımın da yapıyor olduğunu görmek de benim için ayrıca büyük bir mutluluk. Neredeyse bir senedir ise tam zamanlı bir GİRVAK çalışanı olmanın heyecan ve mutluluğunu da taşıyorum. Bu, benim parçası olduğum GİRVAK aileme sunabileceğim en büyük “give back” katkım olacağı için çok sorumlu hissediyor ve elimden gelenin hep en iyisini yapmaya çalışıyorum, umarım Vakfa bir alumni çalışan olarak çok iyi katkılar sağlamayı başarabilirim.

6. Son olarak şu an bu röportajı okuyanlar için bir tavsiye vermen gerekseydi bu tavsiye ne olurdu?

Büyük hayaller kurmak güzel ama büyük planlar yapmayın, hayat başımıza gelenlerden ibaret mühim olan her şeye hazırlıklı bir zihne ve ruha sahip olabilmek,  bu nedenle okuyun, yeni şeyler deneyin ve en çok kendinize yatırım yapın. Hayatınızda işler, kişiler değişse bile kalan sadece siz oluyorsunuz bu nedenle saygı duyduğunuz ve sevdiğiniz bir ben yaratmanız çok önemli. Kendimi tanımaya başladığım şu son birkaç senede ben en çok bunu hayatıma işlemem gerektiğini öğrendim ve bir de hep söylediğim ve kendime sık sık hatırlattığım şu meşhur söz var: “Neyi bilmediğimizi bilmiyoruz.” Umarım anlattıklarım ve söylediklerim bu yazıyı okuyarak bana harcadığınız zamana değer, çünkü sahip olduğunuz en kıymetli şeyi sunmanız benim için çok değerliydi. Yeniden görüşebilmek ve konuşabilmek dileğiyle. Sevgilerimle(hamuş Melike)

–>

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*