Girişimcilik Vakfı ailesi olarak (aile diyorum çünkü biz birbirinden ayrı kalmaya dayanamayan, farklı illerde bile olsak birbirini merak eden,heyecanına, sevincine, üzüntüsüne ortak olup başarılarıyla gurur duyan kocaman bir aileyiz) gittiğimiz İsrail gezisinden döneli neredeyse 1 ay olacak. Ama ne kadar zaman geçse de okulda, mağazada, etkinliklerde, akraba ziyaretlerinde nereye gidersem gideyim duyduğum benzer cümlelere şahit oluyorum.
-‘Hadi biraz İsrail’i anlat’
-‘Ne işin vardı İsrail’de?’
-‘Nasıldı bakalım İsrail?’
Keşke ile başlayan cümleler kurmayı sevmem ama neden daha önce hiç İsrail ekosistemini araştırmadım, neden daha önce bu güzel ekosistemi deneyimlemeyi düşünmedim diye kendime kızdığım, pişmanlık duyduğum anların fazlalılığı gün geçtikçe artıyor. Yaşanan siyasi ve dini çatışmaları bir kenara koyacak olursak her şeyi global boyutta düşünebilmeleri, eğitim kaliteleri ve yediden yetmişe herkesin çok iyi İngilizce konuşması İsrail’de deneyimlediğim ve beni en çok etkileyen unsurlardı.
Bilindiği gibi günümüz iş dünyasında en çok konuşulan konu başlıklarından iki tanesi Girişimcilik ve İnovasyon. Global ölçekte baktığımızda bu konu başlıkları hemen aklımıza Silikon Vadisi’ni getirmekte. İsrail’in finans merkezi ve başkenti olan Tel Aviv ise şüphesiz ki Silikon Vadisi’nden sonra iki numaralı teknoloji ve girişimcilik ekosistemi. Bir ülke düşünün ki yüzölçümü Türkiye’nin yaklaşık 38’de 1 yani 21.000 km², nüfusu 8 milyon ve 5000’ ine yakın start-up mevcut. Türkiye’de ise bu sayı ne yazık ki 1800 civarı.
Bu verilere baktığımızda bile etkilenmemek mümkün olmazken birde işin merkezinde olup deneyimlemek çok şey katıyor özellikle biz genç girişimci adaylarına. Sina Afra’nın ilk Fellow Up gününde Tel Aviv gezisi süprizini açıkladığında ‘Tel Aviv girişimcilik ekosistemini gördükten sonra hepinizin girişimciliğe dair bakış açısı değişecek’ cümlesini şimdi çok daha iyi anlıyorum:)
Gerek girişimcilik ekosistemine gerek İsrail’e olan bakış açımızın değişmesinde Girişimcilik Vakfı tarafından hazırlanan programın katkısı da tartışılmaz derecede büyük. Eğitimden, eğlenceye her aktivitenin tek tek düşünüldüğü bu mükemmel program ile her günümüz hatta her saatimiz dolu dolu geçti diyebilirim.
Merak edenler için Girişimcilik Vakfı 2015 İsrail Programı;
‘3 gün ancak bu kadar verimli geçirilebilirmiş ’ diye söyleyişlerinizi duyar gibiyim.
Özüne inecek olursak Girişimcilik de doğru plan ve programlama ile yakından ilişkili değil mi? Bir nevi strateji işi de diyebiliriz. Bana soracak olursanız ‘Girişimci; Doğru zamanda,doğru yerde, doğru fikir, ekip,kaynak ve doğru plan ile risk alıp fırsatları değerlendirebilen, hayalleri ve analiz gücü yüksek olan bireylerdir.’ Önemli olan o doğruları iyi analiz edebilmek ve iyi bir plana dönüştürebilmek.
“Önce planlarını hazırla, sonra donanımını sağla. Bu yüzden savaş konusu, stratejik değerler bölümünden sonra gelir .”
– Li Quan
Selin Hande Karasu
Fellow 2o15
