Haydi Türkiye! Geç Kalıyoruz!

Herkese Merhaba! Tel Aviv gezisinden dönüşte girmiş olduğum yoğun tempodan ancak çıkabildiğim için bu yazıyı yazmaya yeni fırsat buluyorum. Aynı zamanda ilk blog yazımı yazmış olmanın sevincini doya doya yaşamak istedim.

 

Bu yazıda size Girişimcilik Vakfı Fellowları ile gerçekleştirdiğimiz ilginç geziyi kendi bakış açımla elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.

 

İlk Fellow Up toplantımızda Mehru Hanım’ın bu geziyi açıklaması üzerine herkesi olduğu gibi beni de bir heyecan sardı tabii hemen sınav takvimimi de kontrol ettim 🙂 Daha sonra başladı bekleme süreci. Bu arada geçen sene aynı geziyi gerçekleştiren ve bizi yanımızda götürmemiz gereken şeylere kadar bilgilendiren fellow 2014 ekibine de buradan teşekkür etmiş olayım.

 

Gelelim gezi gününe… Sanırım Sabiha Gökçen’de büyük bir ekip olarak dikkatleri üzerimize çekmeyi başardık. Uçağın da çoğunluğunun bizden oluştuğunu söylemek mümkün. Başta bu kadar büyük bir grupla nasıl senkronize hareket edebileceğimiz konusunda şüphelerim vardı ki daha sonra tamamiyle yok oldu. Tel Aviv’e varır varmaz atladık otobüse ve Kudüs yoluna koyulduk. Tabii bu arada dünyalar tatlısı rehberimiz Yosi Levy’den bahsetmeden olmaz. Benimle beraber gezide bulunan herkes yazının başlığını anlamıştır ama gelmeyenler için kısaca açıklamak gerekirse; rehberimizin en çok kullandığı cümle “Haydi Türkiye! Geç kalıyoruz” olarak bir çoğumuzun aklında kalmayı başarmıştır diyebilirim. Konu girişimcilik olunca da manidar bir başlık olabileceğini düşündüm.

 

Sizlere Kudüs’ten biraz bahsetmek istiyorum. Kudüs, üç Semavi din olan YahudilikHristiyanlık ve İslam için kutsaldır. Hala da paylaşılması konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Bu durum Kudüs’e kasvetli bir hava katıyor ve bu hava Kudüs sokaklarında dolaşırken kolaylıkla hissedilebiliyor. Tabii aynı zamanda fazlasıyla da etkileyici. Ancak şunu belirtmek isterim ki Mescid-i Aksa’ya 19.10’da ulaştık ve 19.00’da kapandığı için içeri alınmadık. Fazlaca dil dökmemize rağmen yüzümüze çarpılan kapılarla karşılaştık. Bu konuda fazlası ile katılar dolayısıyla Kudüs’e gitmeyi planlayanlara zaman konusunda dikkatli olmalarını tavsiye ederim.

 

Biraz da ertesi gün gerçekleştirdiğimiz Startup turundan bahsetmek istiyorum. Wix (http://www.wix.com/) , Taboola (https://www.taboola.com/) ,eBay İsrail ofisi,Sosa (https://www.facebook.com/sosashocken13) ve Homebiogas’i (http://www.homebiogas.com/) ziyaret ettik. Yorucu ama bir o kadar da ilham verici bir tur oldu. eBay’in ofisini çok beğendiğimi de söylemeden geçmek istemiyorum. Aşağıda çektiğim bir fotoğrafı sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

1

 

Diğer gün ise hepimizin beklediği Google gezisi gerçekleşti. Öncelikle Google Campus TLV’de (https://www.campus.co/tel-aviv/en) açık büfe öğle yemeği ve çikolata şelalesi ikramları ile kalbimizi kazandıklarını söylemek isterim:) Tabii şaka bir yana daha önemlisi Google Campus’te Waze (https://www.waze.com/) ve SlickLogin’in hikayelerini dinleme, Gal Agadi’den İsrail’deki girişimcilik ekosistemi hakkında bilgiler alma, mentörlerle sohbet etme, o gün ofiste bulunan girişim sahipleri ile tanışma, fikir alışverişi yapma gibi fırsatlar yakaladık. Gördüğünüz gibi çok fazla girişimci ile bir araya gelme şansımız oldu ve neden İsrail’de böyle gelişmiş bir girişimcilik ekosistemi olduğunu sorduğumuzda bazı ortak cevaplar aldık. Hayırı cevap olarak kabul etmediklerini,çevrelerinde gördükleri sorunlara çözüm aramaktan çekinmediklerini ve İsrail gibi uzun yıllar problemler yaşayıp baskı altında kalmış bir ülkenin halkı olarak kendi çözümlerini üretmek zorunda hissettiklerini çoğunun ağzından bizzat duydum. Bunun dışında Google Campus’te MEET(Middle East Etreprenuers of Tomorrow) ile tanışma fırsatımız oldu ki hepimizi en çok etkileyen bu gruptaki insanlar ve cesaretleri oldu. Linkteki sayfayı ziyaret etmenizi ve onlarla sizin de tanışmanızı tavsiye ederim. (http://meet.mit.edu/) Son olarak Google ofislerinin muazzam bir atmosfere sahip olduğunu ve beni çok etkilediğini de belirtmek istiyorum.

 

Ayrıca değinmek istediğim bir konu daha var: İsrail halkının bize karşı tutumu. Bu konu ile ilgili biraz önyargılı gittiğimi itiraf etmeliyim. Fakat özellikle Tel Aviv’de Türkiye’den geldiğimizi söylediğimiz herkesin sıcak tepkileriyle karşılaşmak beni mutlu etti ve şaşırttı. Konuştuğumuz birçok kişinin de Türkiye ile bir şekilde bağlantısı olması ilginç bir tesadüftü.

 

Dolu dolu geçen 3 günün sonunda Türkiye’ye dönüş için havaalanına gittiğimizde hepimiz ayakta uyur durumdaydık ama tüm yorgunluğa ve uykusuzluğa sonuna kadar değdi. Hepsi bir yana Tel Aviv gezisi çok çok sevdiğim canım Fellowlarım ile daha yakından tanışmamı ve kaynaşmamı sağladığı için çok mutluyum. Dolayısıyla, öncelikle Türkiye Girişimcilik Vakfı çalışanları ve yönetimine, bizi orada yalnız bırakmayan heyet üyelerine ve organizasyonda emeği geçen Efe Kethüda’ya son olarak da tabii ki gezide sürekli gülmemi, eğlenmemi hatta “sayko” ve “vampir” oyunlarını öğrenmemi bile sağlayan fellowlara bolca teşekkür ediyorum:)

 

Asya Atik

Fellow 2015

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*