Her genç girişimcinin bilmesi gereken 10 tavsiye

0
2357

Genç bir girişimci yeni şirket kurmuş kişilere tavsiyeler veren pek çok makaleye denk gelebilir. Fakat bunlardan kaç tanesi gerçekten genç  girişimcilere yöneliktir? Geçmişte ben de genç  bir girişimci olduğumdan (şimdi 30 yaşındayım) geçmiş deneyimlerimden çıkarımlarımı paylaşmak istedim – keşke birileri de ben başladığımda bana söyleseydi dediğim her şeyi.

 

1. Sevdiğiniz işi yapın.

 

Üniversiteden mezun olduğumda sevmediğim bir işte çalıştım çünkü parası iyiydi. Her gün işe gitmekten nefret ediyordum. Girişimcilerin en kötü tip çalışanlar olduğunu itiraf edebilirim zira dışarı çıkıp kendi şirketlerini kurmak isterler. Neyi sevdiğinizi bulun ve onda var olan en iyisi olmaya gayret edin.

 

Ürününüze veya servisinize duyduğunuz tutku motivasyonunuzu canlı tutmaya yetecek ve zor zamanları aşmanıza yardımcı olacaktır. Evet, gerçekten zor anlar olacak ama cidden önem verdiğiniz bir şey üzerinde çalıştığınızda (yani sadece hızlı para kazama hedefi olmadığında) muhtemelen mutlu olacaksınız, bir istikametiniz olacak ve çılgın fikrinizi gerçeğe dönüştürmek için savaşabildiğiniz kadar çetin savaşacaksınız.

 

2. Odaklanın.

 

Projeden projeye atlamak özellikle milyonlarca fırsat kaçıyormuş gibi gözüktüğünde son derece cezbedicidir. Fakat büyük resimden kopmayın. Birden çok projede çalışmak yerine yolunuzda kalın ve elinizdeki işi bitirin. Birden çok projede çalışıyorsanız çok fazla dağılmak zorunda olacağınız için bu sizin performansınıza, üretkenliğinize ve kaynaklarınıza etki edecektir. 5 tane ‘eh işte’ projede çalışmak yerine bir şeyi mükemmelleştirin.

 

3. Çevrimiçi kaynaklardan faydalanın.

 

İnternet kaynaklar konusunda bir altın madenidir. Mesela ABD Küçük Şirketler İdaresinin (U.S. Small Business Administration) sitesine girerek iş planları yazma, hukuki değerlendirmeler, krediler ve hatta girişiminizi ayağa kaldırmak için size yardımcı olacak yerel kaynaklar hakkında tavsiyeler alın. Diğer müthiş kaynaklar arasında SCOREAmerica’s Small Business Development CenterBplansVentureBeat ve elbette Entrepreneur.com bulunuyor.

 

4. Bir akıl hocası bulun.

 

Yerel bir girişimci de, şirket lideri de, Linked-in üzerinden tanıştığınız eski bir kıdemli de olsa bir akıl hocası (mentor) sahip olabileceğiniz en iyi kaynaklardan biridir. Bu akıl hocasının deneyimi olabileceği gibi (mesela risk sermayedarlarıyla nasıl başa çıkılacağı ile ilgili) aynı zamanda girişiminizi başarıya ulaştıracak insanlarla sizi buluşturacak geniş bir ağa da sahip olabilir.

 

Sektördeki büyük bir ismi çat kapı aramaktan veya e-posta atmaktan çekinmeyin. Bu büyük isimlerin pek çoğu gençlere yardım etmeyi borç ödemek olarak görüyorlar. Ben kendi akıl hocamla 12 yaşındayken tanışmıştım. Geniş bir halı dükkanının sahibiydi, bense onun gazeteci çocuğuydum. Gazetesini her gün mükemmel bir şekilde ulaştırmama rağmen üç ay sonra onunla karşılaşabildim ve direkt olarak ‘‘akıl hocam olur musun’’ diye sordum. O da evet diye cevap verdi. Bugün pek çok insanla beraber hala benim akıl hocam.

 

5. Kendinize dikkat edin

 

Bir zamanlar genç, tuttuğunu koparan biriydim (12 yaşında ilk şeker standımı  kurdum ve bir ara üçe kadar çıkardım). Nasıl olduğunu çok iyi bilirim, yıkılmaz olduğunuzu düşünürsünüz. Fakat dost acı  söyler: değilsiniz.

 

Bir girişimci olarak sağlıklı yaşamın olmazsa olmazlarını bir kenara bırakmayı  kolay bulabilirsiniz; spor yapmak, sağlıklı beslenmek veya yeterli uyumak gibi. Fakat yorgun olmanız veya bağışıklık sisteminizin zayıf olması size ne kazandırır? Ek olarak spor biraz stres atmak için birebirdir.

 

Kendinize vakit ayırmayı  ihmal etmeyin. İşten biraz kafanızı kaldırmalısınız yoksa beyninizi yakabilirsiniz. Kişisel olarak kitap dinlemeyi severim ve çocukluğumdan beri bunu yaparım. Hiperaktiviteden kaynaklı dikkat dağınıklığım olduğu için kitap okumada pek iyi değilim, dolayısıyla dinlerim. Sizin için ne uygunsa onu yapın!

 

6. Pazarınızı belirleyin.

 

Pazarı belirlemekte başarısız olmak pek çok genç girişimcinin ortak hatasıdır. Her zaman iş planınızın pazarınıza göre mantıklı  olup olmadığını gözden geçirmeyi unutmayın. Geç saatlerde pizza dağıtımı servisi düşünüyorsanız, bunu bir şirket semtinde mi yoksa üniversite ilçesinde mi başlatırsınız? Pazarınızı tanımlamanın toplumsal istatistikler veya psikolojik faktörler gibi birden fazla yolu vardır.

 

Moda sektöründeki insanlar bana her zaman pazarlarının 1,2 trilyon dolar olduğunu söylüyorlar. Teknik olarak haklı olabilirler fakat ürününüz hippi pantolonlarıysa pazarınız 1,2 trilyon dolar değildir. Dünyada kaç tane hippi vardır? Yıllık olarak sizin ürününüz kaç tanesi satın alacaktır?

 

 7. Tek seferde işinizi açıklayabilecek durumda olun.

 

İşinizi ne zaman anlatmanız gerekeceğini bilemezsiniz. Bir asansörde birden yatırımcı ile karşılaşabilirsiniz veya yemek yerken kendinizi bir müşteriye satış yapmaya çalışırken bulabilirsiniz. Her zaman misyonunuzu, servis ve ürününüzü veya hedeflerinizi açık ve hızlı şekilde anlatmaya hazır olun.

 

Bu, girişimciler için etkinlikler düzenleyen Startup Grind’in kurucusu Derek Anderson’dan öğrendiğim bir şeydi. Üç yıl önce beni yemeğe çıkardı ve ne yaptığımı, hangi işi geliştirdiğimi sordu. Gerçekten nasıl cevap vereceğimi bilemedim. O zamandan beri konuşmamı geliştirdim ve biri bana ne yaptığımı sorduğunda 5 kelime veya daha azıyla anlatabilecek şekilde cevap verebilir hale geldim. 5 saniyelik, 15 saniyelik ve 1 dakikalık sunumlarınızı sürekli tekrar edin. Bu sizi dışarıdaki herhangi bir kişiye herhangi bir durumda işinizi anlatabileceğiniz kıvama getirecek.

 

8. Unutmayın, girişim yönetiyorsunuz.

 

Birazcık fon bulmuş  olmanız size rock yıldızı gibi davranma hakkı vermez. Lüks bir ev, şık bir ofis veya hızlı bir araba özellikle başlangıçta sadece israftır. Unutmayın; küçük bir girişim yönetiyorsunuz (ve başarılı büyük bir şirket yöneten Richard Branson değilsiniz). Nakit akışınızı yönetme konusunda dikkatli olun ve giderlerinizin takibini yapın. Bu cimri olmak değil, akıllı olmaktır. Tüm paranızı erkenden bitirmek istemezsiniz.

 

9. Hala bazı kuralların olduğunu unutmayın.

 

Girişimci olmanın güzel yanlarından biri de sizin patron olmanızdır. Kendi çalışma saatlerinizi belirleyebilir ve şirketinizin hedeflerini koyabilirsiniz. Kısacası ne isterseniz onu yapabilirsiniz ve bu müthiş  bir şeydir. Fakat tüm girişimcilerin uyması gereken şirket kurmak ve vergi ödemek gibi bazı kurallar vardır. Bunlar uğraşmak zorunda olduğunuz ve pek eğlenceli olmayan şeylerdir. Eğer uğraşmazsanız başınız birazcık derde girebilir.

 

 10. Ne zaman geri çekileceğinizi bilin.

 

Kurmakta başarılı  olduğum ve sattığım birkaç şirket var ama kurup daha sonra çalışmadığı için kapattığım kaç şirket vardır sizce? Tonlarca. Bazıları her 10 şirketten 9’unun ilk birkaç senede kapandığını söyler.

 

Gururunuzun şirketinizi kapatmaya engel olmasına izin vermeyin. Ben bunu ilk başarısız olan projem Utefan’ı kurduğumda zor yoldan öğrendim. Yaptığım şeyin çalışmayacağını veya paraya dönüşmeyeceğini biliyordum. Buna rağmen para koymaya ve vakit harcamaya devam ettim. Sonunda gururumu bir kenara bırakmak ve durmak zorunda kaldım. Ne zaman bırakmanız gerektiğini bilin.

 

Kenny Rogers’ın klasik şarkısı “The Gambler”ı bilmiyorsanız, ne yapıyorsanız bırakın ve bir göz atın zira en iyi tavsiyelerden bazılarını veriyor. Neden? Çünkü her iyi kumarbaz gibi ne zaman çekilmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Yeni yeşermeye başlayan şirket üzerinde çalışmaya devam etmek yerine geri çekilip neyin yanlış gittiğine bakmak daha iyidir. Kolay olmaz fakat kaçınılmazdır. Ve o dersi bir sonraki şirketinize taşıyacaksınız.

 

Bu makale  John Rampton’un 8 Ağustos 2014 tarihinde entrepreneur.com’da yayınlanan yazısından çevrilmiştir.

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here