İş hayatındaki ve normal hayattaki diğer pek çok başarılı insan gibi ben de şunu kesinlikle söyleyebilirim ki eğer akıl hocalarım olmasaydı bugün olduğum yerde olamazdım.
Daha önce de yazdığım gibi, hiçbir zaman bir akıl hocasına sahip olmanın (veya bizzat akıl hocası olmanın) değerini bugünkü kadar anlamamıştım. Genç bir girişimci olarak ilk birkaç küçük başarıyla gelen “dünyanın zirvesindeyim ve bilinebilecek her şeyi ben bilirim” tuzağına düşmek kolaydır. Hatta yardım istemeye utanmak veya yardım istemeyecek kadar gururlu olmak daha da kolaydır.
Neyse ki yeni bir girişimci olarak daha ilk günlerimde çabucak tıkandığım noktalara vardım. İşimi bir sonraki adıma taşımak için başka insanlarla konuşmam gerektiğini biliyordum.
Böylece gururumu gömdüm, birkaç kişiye ulaştım ve 10 yıllık başarı ve tecrübenin ardından hala devam eden ilişkiler kurdum. Hayatım boyunca verdiğim en iyi iş ve kişisel hayat kararlarından biriydi.
Bir iş monotonluğundaysanız veya işinizi bir sonraki aşamaya taşımakta zorlanıyorsanız size yardım edebilecek birilerine ulaşmalı ve onlarla bağlantı kurmalısınız. Muhtemelen bu sadece işinizi daha önce hiç düşünmediğiniz bir şekilde etkilemekle kalmayacak, üzerine sizi daha iyi bir insan yapacak.
Akıl hocalığı hakkında araştırma
Pek çok insanın şu üç ana sebepten dolayı akıl hocalığı ilişkileri kurmaktan kaçındığını düşünüyorum:
1. Nereden başlayacaklarını bilmiyorlar.
2. Fazla gururlular.
3. Bunun bir vakit kaybı olduğunu düşünüyorlar.
İnsanlar konuşabilecek veya içini dökebilecek bir insana sahip olmanın gerçek kıymetini bilmiyor. Bu cidden çok üzücü zira akıl hocalığı önemli. Farklılık yaratacağı kesin ve işinizi gayet elle tutulur şekilde etkileyebilir.
MicroMentor.org girişimcileri akıl hocalarıyla buluşturan ve birlikte problemleri çözebilmelerini, yeni işler kurmalarını sağlayan ücretsiz, kolay kullanıma sahip bir servis. 2012 yılında kullanıcıları arasında bir anket yapmışlar ve “akıl hocalığı alanların gelirlerini ortalama 47.000 dolar veya yüzde 106 oranında arttırdıklarını” ve “akıl hocalığı almayanların gelirlerini ortalama 6.600 dolar veya yüzde 14 oranında arttırdıklarını” bulmuşlar.
Bu rakamlar sanki yeterince ikna edici değilmiş gibi MicroMentor aynı zamanda kurulmadan önce akıl hocası desteği alan şirketlerin yüzde 49’unun işlerini gerçekten kurmayı başardığını ve yüzde 82’sinin 1-2 yıllığına hayatta kalabildiğini bulmuş. MicroMentor’a göre bu oran ABD’deki yeni şirketlerin ortalama hayatta kalma oranından yüzde 13 daha yüksek.
Fakat akıl hocalığı sadece girişimcilere ve şirket sahiplerine yaramıyor. Aynı zamanda kariyerlerinde ilerlemek isteyen profesyoneller için de faydalı.
Akıl hocalığı hakkındaki diğer bir makalede Lisa Quast iş yerlerinde akıl hocalığının etkisini araştıran birkaç yıllık bir araştırmanın sonuçlarından bahsediyor. Araştırma 5 yıllık periyotta yaklaşık 1000 çalışanın kariyer gelişimini gözlemlemiş ve “akıl hocalığı alan çalışanların çalışmayanlardan tam BEŞ kat daha sık terfi aldıklarını” ve “hem akıl hocaları hem de onlara danışanların zam alma ihtimallerinin akıl hocalığı programına katılmayanlardan yaklaşık yüzde 20 daha fazla olduğunu” bulmuş.
Rakamlar yalan söylemez! Girişimci de olsanız, başka biri için çalışan bir işçi de olsanız akıl hocalığı önemlidir ve başarılı olmayla gelişme yeteneklerinizi önemli derecede etkileyebilir.
Ünlü akıl hocalığı ilişkileri
Akıl hocalığı yeni bir konsept veya sadece girişimcilere veya ortalama beyaz yakalılara has bir şey değil – akıl hocalığı ilişkileri tüm tarih boyunca var oldu ve bugünkü pek çok başarılı işadamları tarafından kurulmaya da devam ediyor. İşte birkaç örnek:
– Büyük İskender’in akıl hocası Aristo’ydu
– Eflatun’un akıl hocası Sokrates’ti
– Thomas Jefferson’un akıl hocası George Wythe’dı
– Warren Buffet’ın akıl hocası Benjamin Graham’dı
– Marc Benioff’un akıl hocası Steve Jobs’du
– Marissa Mayer’in akıl hocası Larry Page ve diğerleriydi
Hatta TV dizileri ve filmlerde bile kurgusal örnekler bulabilirsiniz. İşte daha fazlası:
– Luke Skywalker’ın akıl hocası Obi-Wan Kenobi’ydi
– Captain Kirk’in akıl hocası Captain Pike’dı
– Bruce Wayne’in akıl hocası Ra’s Al Ghul ve Alfred’di
Dünyanın en iyi beyinlerinden bazıları, en başarılı insanlar ve en popüler kurgu karakterleri akıl hocalığı yapıyor veya onlardan tavsiyeler alıyorsa muhtemelen bu iş kendi zamanınıza yatırım yapmak için güvenli ve akıllıcadır.
Nasıl bir akıl hocası bulunur?
Peki nasıl başlamalı? Eğer gururunuzu gömmeyi ve yardım için birilerine ulaşmayı kabullendiyseniz hali hazırda doğru yolda ilerliyorsunuz demektir. İşte atmanız gereken sonraki adımlar:
1. Hali hazırda tanıdığınız insanlardan hayran olduklarınızın listesini yapın. Bu kişiler arkadaşlarınız, aile fertleriniz, iş arkadaşlarınız veya daha önceden etkileşime geçtiğiniz herhangi bir kişi olabilir.
2.: Kişisel olarak tanımadığınız ve hayran olduğunuz insanların listesini yapın. Bu insanlar kahramanlarınız, sektörünüzde veya şehrinizde saygı beslediğiniz, haklarında yazılar okuduğunuz veya fikirlerini almayı gerçekten isteyeceğiniz herhangi birisi olabilir.
3. Hedeflerinizi, beklentilerinizi ve karşılık olarak ne önerebileceğinizi yazın. Önceden ne istediğinizi, hangi konuda yardıma ihtiyacınız olduğunu, akıl hocanızdan ne elde etmek istediğinizi ve onlara zamanlarına karşılık sizin ne önerebileceğinizi bilmeniz önemlidir (örn. Para, zaman, ücretsiz hizmetler).
4. Her iki listedeki insanlara ulaşarak onlara bir teklif yapın. Arkadaşça bir e-posta/kısa mesaj atın veya telefon açın. Bu adım biraz göz korkutucu olabilir ama korkmayın! Çoğu insan diğerlerine yardım etmeyi ve fikirleriyle deneyimlerini paylaşmaktan hoşlanır.
5. İlk buluşmalarınızı planlayın. Eğer mümkünse ofisinizden ve onların ofislerinden uzak bir yerde buluşun. İlk sohbetinizi olabildiğince dürüst, özgün ve rahat yapmanız önemlidir.
6. İlgilenenlerle buluşun. Akıl hocası adaylarınızla buluşun. Hedefleriniz, beklentileriniz, ihtiyaçlarınız vb. hakkında dürüst bir konuşma yapın.
7. Kurduğunuz ilişkileri geliştirmeye devam edin. Akıl hocalarınızla istikrarlı bir toplantı takvimi oluşturun. Eğer biri veya ikisiyle diğerlerinden daha iyi bağlantı kuruyorsanız onların ilişkilerine yatırım yapmaya devam edin ve diğerlerinden kısın.
Nasıl akıl hocası olunur
Akıl hocanızla bir kere buluşmaya başladığınızda sizin de akıl hocası arayan başka biriyle paylaşabileceğiniz deneyimleriniz ve sezgileriniz olduğunu fark etmeniz uzun sürmeyecek. Bana öyle olmuştu. Yıllarca başkalarına akıl danıştıktan sonra şimdi gururla söyleyebilirim ki ben de benden yardım isteyen ve gelecek vadeden birkaç girişimci ve pazarlamacının akıl hocasıyım. Bunu yapıyorum çünkü önemli olduğunu biliyorum ve ister inanın ister inanmayın, akıl hocalığı yapmak başarılarımda neredeyse akıl danışmak kadar pay sahibi. Akıl hocalığı ilişkilerinin güzelliği işte bu: her iki taraf da bu deneyimden bir şeyler öğreniyor ve insan olarak gelişiyor.
İşte akıl hocası olmak için benim tüyolarım:
Tüyo 1: İnsanların sizin müsait olduğunuzu bildiklerinden emin olun. Blogunuza veya web sitenize bir sayfa koyun, işten tanıdıklarınıza söyleyin, arkadaşlarınızı arayın, insanlara müsait olduğunuzu ve birilerine akıl hocalığı yapmaya niyetlendiğinizi anlatmak için yapabileceğiniz her şeyi yapın.
Tüyo 2: Diğer insanlara bir şeyler öğretmek için blogunuzu kullanın. Blogunuzu diğer insanlara bir şey öğretmek için bir fırsat olarak kullanın. İnsanlar fark edeceklerdir ve bire bir görüşme için sizinle iletişim kurma ihtimalleri artacaktır.
Tüyo 3: Proaktif olun. Eğer birinin sizin yardımınıza ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız, onlarla bizzat iletişime geçin! Onların sizinle iletişim kurmasını beklemeyin. Unutmayın: çok ürkek veya gururlu olabilirler.
Tüyo 4: Kötü biri olmayın. Kimse her şeyi bildiğini ve her şeyi doğru yaptığını zanneden kibirli insanlardan gelen tavsiyelerden hoşlanmaz. İnsanlara karşı gerçekçi ve dürüst olun, diğerlerine yardım edemeyecek kadar meşgul veya önemli olduğunuzu düşünmelerine izin vermeyin. Eğer birine yardımcı olamıyorsanız veya uygun kişi olmadığınızı düşünüyorsanız ona sizden yardım istediği için teşekkür edin ve ona yardımcı olabilecek birine yönlendirin.
Bu makale Sujan Patel’in 11 Aralık 2014 tarihinde forbes.com’da yayınlanan yazısından çevrilmiştir.