İlham Dolu Gezi; İsrail

0
2213

Merakla ve heyecanla gitmeyi beklediğimiz İsrail gezimizden döndükten hemen sonra neler yaşadığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Tel Aviv’e indikten hemen sonra otobüslerimizle Kudüs’e doğru yola koyuluyoruz. Rehberimiz Yosi Levi’nin eşliğinde önce Zeytin Dağı’ndan Kubbet-üs SahraWyı ve Mescid-i Aksa’yı izliyoruz, ardından Şam Kapısı’ndan girerek, Kudüs’ün dar sokaklarından ilerliyoruz. Mescid-i Aksa’ya girdiğimizde som altından kubbesiyle Kubbet-üs Sahra’nın görkemi bizi adeta büyülüyor. Kubbet-üs Sahra ve Mescid-i Aksa’yı ziyaret ettikten sonra durağımız Yahudiler için kutsal olan ağlama duvarı oluyor. Kudüs’te gezerken her adım başında farklı bir din için kutsal olan mekanlardan geçiyorsunuz. Üç semavi dinin merkezi olmasıyla Kudüs’ün büyüleyici havasını hissetmemek imkansız. Kudüs’ün Arap pazarını gezerken dar sokaklarından geçiyor ve kendine has mimarisini inceleme fırsatı buluyorsunuz. Attığınız her adımda farklı bir din için kutsal mekanların bulunması, farklı inançtan kişilerin bir arada yaşaması, gerçekten özel duygular hissetmenize neden oluyor.

 

Akşam ise MassChallenge ziyaretini gerçekleştirdik. Sonrasında ise İsrail ve tüm girişimcilik ekosistemi için çok önemli bir isim olan Yossi Vardi ile akşam yemeği yedik.

 

İkinci gün ilk durağımız Tel Aviv Opera Binası oldu. Burada birbirinden değerli TedX konuşmacılarını dinledik. Akşam ise İsrail Türkiye Büyükelçiliği’nin misafiri olduk. Bizi özel konutunda ağırlayan İsrail Büyükelçimiz Sayın Kemal Ökem’le çok keyifli ve verimli bir sohbet gerçekleştirdik. Özellikle 6 yıl aradan sonra İsrail’de Büyükelçiliğin ağırladığı ilk misafirlerin bizim olmamız çok etkileyiciydi. İsrail’e gidip, Tel Aviv’de Türkiye Büyükelçiliği’nin özel misafirleri olmak ,sanırım çok az kişinin deneyimleyeceği bir an olmalı.

 

Üçüncü gün ise adresimiz Google Campus oldu. Google her hafta Çarşamba günü 34. kattaki ofisini girişimcilere açıyor ve bir çok imkanı ücretsiz sağlıyor. İsrail’de bu şekilde yardımlaşarak ve girişimcilere destek olarak 5000’in üzerinde start-up çıkarılmış. 8.5 milyon nüfusu olan bir ülke için Türkiye ile kıyaslandığında bu sayının gerçekten çok fazla olduğunu anlayabiliyoruz. Girişimciliğin kültür olarak çok gelişmiş olduğu bir ülkede, üstüne eğitim de eklenince böyle bir sonuç çıkması çok normal.

 

Üçüncü günün akşamında ise boş zamanımızda bir kaç arkadaşımla beraber yerel pazardan alışveriş yapmaya gittik. Program o kadar yoğun ve verimliydi ki, alışveriş için sadece bir kaç saatlik boş vaktimiz vardı. Ama bu bir kaç saate çok önemli bir anı sığdırdım. Alışveriş sırasında bir dükkanda gördüğümüz Türk Bayrağı dikkatimizi çekti. Filistinli dükkan sahibine neden Türk Bayrağı diye sormamızın üstüne bize göğsünden çıkardığı ay yıldızlı kolyesini gösterdi. Tel Aviv’de böyle bir ana tanık olmak inanılmaz bir duyguydu. Türkiye’ye olan sevgisini bu şekilde göstermesi bizi çok etkiledi. Sonrasında ise bize yandaki restaurantta yemek ikram ettiler. Misafir olduğumuz ve Türkiye’den geldiğimiz için ücret almadılar. Biz de karşılığında hurma hediye ederek dostluğumuzu pekiştirdik. İsrail’de nereye gittiysek Türkiye ile ilgili güzel şeyler duyduk.

 

İsrail’e gidip oradaki girişimcilik ekosistemini gördükten sonra bakış açınızın değişmemesi imkansız. Orada kurduğum bağlantılar, ilham kaynaklarından dinlediğimiz eşsiz konuşmalar ve yerinde gördüğümüz start-up’lar bana başka yerde elde edemeyeceğim deneyimler kazandırdı. Bizim için böylesine muhteşem bir geziyi düzenleyen Girişimcilik Vakfı’na sonsuz teşekkür ediyorum.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here