İyi Bir Yoldaşınız Olmalı : Özgüveniniz

2 nedenden dolayı Özgüven Koçu oldum: Öncelikle, insanlara koçluk yaparken kendimi tamamen canlı hissediyorum çünkü amacımı yaşıyorum ve ikinci olarak, diğerlerinin benim çektiğim gibi düşük özgüven kaynaklı sıkıntılar çekmelerini istemiyorum. Kendim gibi, birçok insan büyük güven problemlerine sahip olduklarının farkında bile değiller, ancak ‘bir şeylerin yanlış olduğunun’ farkındalar.

 

Özgüveninizi zayıflatan temel inançlarınız varsa, büyük ihtimalle hayatınız boyunca bir şeyin eksikliğini hissetmişsiniz demektir. Başarıdan hoşluğu ayıran ve başarısızlığın kalp kırıklığını vurgulayan bir his. Bu bir belirsizliktir, suçlu bir şüphedir, her zaman zihninizin ardındadır ve bazen de geceleri uyanık şekilde uzanırken zihninizin tam içindedir.

 

Ben bu hissin sizin içinizde geriye kalan ve kendinize güvenebileceğinizi bilen küçük bir parçanız olduğuna inanmaya başladım. O, siz her bir şeylerden kaçındığınızda ya da bahaneler ürettiğinizde ya da gizlice istediğiniz bir şeyi istemiyormuş gibi davrandığınızda, umutsuzluk içinde başına vuran bir parçanız.

 

Onu arıyor olduğumu bile bilmeden, yıllarca güveni aradım. Tek bildiğim, kendimden daha iyisini istediğim ve korkularım tarafından engellenmekten bıktığımdı. Her şeyin özgüvenle ilgili olduğunu anladığımda zaman, sadece birkaç sene öncesiydi.

 

Uyarı işaretleri hep oradalardı – sadece onları görmedim çünkü onların normal olduklarını düşündüm. Herkesin aynı şeyi hissettiğini ya da farklı olarak dünyaya geldiklerini ve korkmadıklarını betimledim. Bir şekilde hem doğru hem de yanlış düşünmüştüm. Evet, bazı insanlar benimle aynı şeyleri hissettiler, ancak bu durum böyle olmak zorunda değildi.

 

Bu yüzden, hayatta bir şeylerin size engel olduklarını düşünüyorsanız, fırsatı kaçırma konusu sizi yıldırıyorsa, gözden kaçırıyor olabileceğiniz bu uyarı sinyallerinin listesine bir göz atın. Ardından, özgüvene giden yolda karşınıza çıkan bu engelleri nasıl aşacağınız konusunda test edilmiş ve denenmiş olan çözümlerimi değerlendirin.

 

1. Sosyal durumlarda yalnız kaldığınızda kendinizi telefonunuzu kontrol etmek zorunda hissediyorsunuz.

 

Bunu hep görüyorum. 2 kişi bir barda, restoranda ya da alışveriş merkezindeler ve biri tuvalete gitme ihtiyacı hissediyor. Diğer kişi aniden bir süreliğine halkın içinde yalnız olduklarının farkına varıyor. İlk içgüdü, telefona gitmek… Var olmayan metin mesajlarını kontrol etmek ya da Facebook’ta gezinmek. Bu aslında yalnızca diğer kişi dönene kadar can sıkıntısını bastırmak amaçlı, değil mi?

 

Yanlış!

 

Birçok insanın bunu yapma sebebinin, dışarda tek başına olduklarında diğer insanlar tarafından yargılanıyor gibi hissetmeleri olduğunu size garanti edebilirim. Diğer insanların, iyi bir gerekçemiz olmaksızın kendi başımıza olduğumuzu görebilmeleri düşüncesi bizi korkutuyor. Tecrübelerime göre bu, diğerlerinin bizi doğru bulmaması karşısındaki temel endişeyle alakalı. Aslında hiç kimse sizin tek başınıza olduğunuzla ilgilenmiyor (herkesin kendi uğraşılacak korkuları var!), siz sanki tüm dikkatler sizin üzerinizdeymiş gibi hissediyorsunuz.

 

Çözüm:

 

Kendinize, sosyal durumlarda yalnız kalmanın olumsuz sonuçlar doğurmadığını kanıtlamalısınız. Bunu, gerçekten de yalnız kalarak başarabilirsiniz. Küçük başlayın, kalabalık bir kafede kendi başınıza bir sütlü kahve içmek gibi. Telefona bakmak yok, dergi okumak yok, dikkatinizi dağıtacak herhangi bir şey yok. Acele etmeyin, insanları gözlemlemek gerçek bir eğlence olabilir! Bu zararsız görev başarıldığında, akşam yemeği, alışveriş, sinema ve bar oturmalarına yalnız gitmeye başlayın. Korkularınıza rağmen bu şeyleri yapmanız, diğer insanlara oranla %80 daha fazla sosyal özgüvene sahip olmanızı sağlayacaktır.

 

Meydan Okuma:

 

Yüksek cesaret sahibi olanlarınız partilere, konserlere ya da gece kulüplerine yalnız gitmeyi ve en az 5 yabancıyla iletişime geçmeyi deneyebilirler. Toplam insan nüfusunun yalnızca %1-5’lik kısmının bunu alkol yokluğunda ya da arkalarından dayanan bir silah olmaksızın yapabileceklerini tahmin ediyorum. İşte, kendinize özgüven elitleri arasında yer edinmeniz için size bir fırsat.

 

2. Evden rezil bir halde çıkamıyorsunuz

 

Bu konu da diğerleri tarafından yargılanmakla alakalı; ama cazibesiz görünme endişemizle daha fazla alakalı. Son zamanlarda Avustralya’da Gold Coast’taydım ve yerel insanların materyalistik özenleri karşısında mutsuz oldum. Herkes olabildikleri kadar şaşalı görünmeye çalışıyordu. Herkes, mağazalara yürümek için bile, hazır olmak adına saatlerini harcıyor gibiydi. Çok yorucu olmalı!

 

Kendiniz için ve başkaları için iyi görünmek birbirinden tamamen farklı olan kavramlar. Değişken insanların tasviplerini dış görünüşünüzle kazanmaya çalışmak, her zaman kaybedeceğiniz bir yarıştır çünkü herkes farklı zevklere sahiptir ve sonunda, ne olursa olsun, yaşlanacak ve çirkinleşeceksiniz. Bu olmadan önce diğerlerinin sizin görünüşünüzle ilgili ne düşündüklerini hiç umursamamak daha iyi olmaz mıydı?

 

Çözüm:

 

Kısaca, kimliğinizi keşfedin ve ‘görünüşünüzü’ onunla eşleştirin. Başkalarının nasıl görünmeniz gerektiğini düşündüklerine odaklanmaktan ziyade, sahip olmak istediğiniz ideal görünümle kendinizi memnun etmeye odaklanın. Kendimi bir sanatçı ve bir lider olarak görüyorum, bu yüzden iş kıyafetlerimi dövmeler ve mücevherlerle kombine etmeyi seviyorum. Aynada kendime bakabilir ve diğerlerinin hakkımda nasıl düşündüklerini umursamadan kendime “Tam bir baş belası gibi görünüyorsun dostum!” diyebilirim. Eskiden imrendiğim insanların giydiklerinden giyerdim!

 

Meydan Okuma:

 

Görünüşünüze dayalı olarak küçümsenme endişenizi hayatınızdan tamamen çıkarmak mı istiyorsunuz? 1 hafta boyunca yıkanmayın ya da tıraş olmayın. Ayna kullanmayın ve bütün bir hafta boyunca kendi yansımanızı görmenize izin vermeyin. Vücudunuza yapışan jimnastik kıyafetleri gibi en kötü kıyafetlerinizi ya da birbirine hiç uymayan kıyafetleri bile bile giyin ve günde en az bir defa dışarı, insanların arasına çıkın. Makyaj, aksesuar, şapka ya da gölgelik yok (utandırıcı olmadıkları sürece). Evet, yargılanacaksınız, ama kötü bir şey olmayacak. Bir hafta kadar sonra alışveriş mağazalarına pijamalarınızla gitmek çok da büyük bir olay gibi gelmeyecek.

 

3. Huzurlu kalmak, anlaşmazlıklardan kaçınmak ya da işinizi elinizde tutmak için ‘beyaz yalanlar’ söylüyorsunuz

 

Anlaşmazlık endişesi birçok insanın hayatında geliştirmeler yapmasına engel oluyor, çünkü bu onların bütünlüklerini bozuyor. Hiçbir sırrınızın ve saklayacak hiçbir şeyinizin olmadığı bir halde kendinizi hayal edin. Nasıl hissettiriyor? İlk başta bu kavram beni korkuttu. Şimdiyse, bir başka seçenek görüyorum, çünkü tam doğruluk saf özgürlüktür. İyi insanların nasıl kabul edici olduklarına şaşıracaksınız.

 

Anlaşmazlıklardan uzak bir çevreye sahip olmak birçok insan için dürüst olmamaktan geçiyor. Bir parçanız, yalan söylediğiniz ve manipüle ettiğiniz için sürekli suçlu hissederken özgüveninizi inşa etmek zordur. Evet, anlaşmazlığı önlemek için küçük beyaz bir yalan söylemek hileli bir aldatmadır, bu konuda kendinizi kandırmayın! Özgüven ve kendine inanma, kendinizi ‘iyi’ bir insan olarak görme temeline ihtiyaç duyar. Bu durumu elde edebilmek için bütünlüğe ihtiyacınız var.

 

Çözüm:

 

Bu biraz alengirli, değil mi? Tamamen dürüst olmak imkansız gelebilir. Bunun sırrı, küçük başlamak ve doğruyu güvenli bir şekilde nasıl iletebileceğinizi öğrenmek. Önceki makalelerimden birinde, geri bildirimi iletmek için BEID modelini kullanmaktan bahsetmiştim (Bütünlük İçinde Yaşama üzerine yazdığım makaleye bir göz atın). Mesajınızı güvenle ulaştırmak için modeller kullanmanız, tamamen açık olma konusunda size yardımcı olacaktır. Doğruyu zıtlaşan bir yolla belirtmek yerine, anlaşmazlıktan kaçınmak için yalan söylemek üzereyken kendinizi yakalayacağınıza söz verin.

 

Meydan Okuma:

 

İşlerine geldiği gibi oynamadığınızda insanların sizi terk edecekleri endişesinin üstesinden gelmenin anahtarı, insanların sizin zayıf yönlerinizi görmelerine izin vermenizdir. O korku, ‘anlaşmazlıktan kaçınma’ kavramının ta kendisidir: insanların sizi sevmelerini isteme. Eğer anlaşmazlık endişenizden tamamen kurtulmayı gerçekten istiyorsanız, öncelikle insanların Gerçek Siz’e karşı olumsuz tepki verebilecekleri endişesinden kurtulmanız gerekli – tüm yaralarınız ve hassasiyetlerinizle. Eğer bu endişenizi anlatarak dökmek istiyorsanız, en büyük sırrınızı güvendiğiniz bir kişiye anlatın. Hiçbir şeyi atlamayın, sizi utandıracak şeyler de dahil. Eğer bu sorunsuz giderse, bu sefer bir başkasıyla bunu tekrarlayın. Bu süreç için destek gruplarının harika bir seçenek olduklarını duydum.

 

4. Stresli durumlar sizi tehlikeli maddelere ya da sekse sürükler

 

Stresle nasıl başa çıktığınız, özgüvenin iyi bir ölçütüdür. Stresle yüzleşip mücadele edenler, hızlı bir şekilde öz güven geliştirebilirler. Zihnin ve vücudun ilgi dağıtmalarını kullananlarsa sadece korkuya bağlı anlaşmazlık, acı ve başarısızlıktan kaçınıyorlardır. Korkuyla yüzleşmekten kaçınma konusunda gördüğüm en büyük destekleyiciler nikotin, alkol, uyuşturucu maddeler, alışveriş ve kompulsif cinsel davranış seçenekleri oldular.

 

Stres atmakla korkularınızdan saklanmak arasında büyük bir fark var. Bir durumun sıkıntı vermesinden kaçınmak adına memnuniyet arttırıcı araçlar kullandığınızda, kendinize o durumla başa çıkamadığınızı kabul ettiriyorsunuz. Bu durum özgüveninizi geliştirmeyecektir, değil mi?

 

Çözüm:

 

Basit sır: onunla başa çıkabilirsiniz. Ancak daha önce bahsettiğimiz sosyal olarak izole edilme korkusu gibi, stresli durumların üstesinden gelebileceğinize inanmanın tek yolu, stresli durumların üstesinden gelmek! Sizin yararınıza sonuçlanmasa bile ‘Hayat devam ediyor’ diyebilirsiniz ve bu, özgüvenin anahtarıdır: kendinize güvenmek. Üzgün ya da bir durumla ilgili öfkeli hissettiğiniz bir dahaki sefere, kendinize durumun üstesinden gelmek için herhangi bir destekleyici kullanmayacağınıza söz verin; bitene kadar o durumla onun şartlarıyla başa çıkacaksınız. Ardından, tahmin ettiğinize kıyasla nasıl daha kolay ve daha sıkıntısız olduğunun farkına varın.

 

Meydan Okuma:

 

2 ay boyunca tüm destekleyici şeyleri terk edin. Madde yok,  başa çıkma mekanizması olarak seks ya da mastürbasyon yok (duygularınıza dayalı olumlu seks deneyimleriniz olabilir), öfkenizi dışarı atmak için ‘kum torbasını’ yumruklayarak antrenman yapmak yok. Sadece temiz yaşama ve meselelerinize çekinmeden ve bir şeye ihtiyaç duymadan karşı koymak. Destek adına diğer insanlardan faydalanmak kabul edilebilir, ne kadar fazla o kadar iyi; ama lazım olursa bunu onlarsız da yapabilmelisiniz.

 

5. Zihin okuyorsunuz

 

Bunu yapmayan kimse var mı? Şüpheliyim. ‘Zihin okuma’, başka birinin düşündüğü şeyi tahmin etmeyi ya da varsaymayı denemektir. Bunun kaynağı genelde olumsuzdur: insanların sizi doğru bulmamalarından kaçınma, anlaşmazlıktan çekinme ya da onlara karşı duyduğunuz ancak aklamaya çalıştığınız nefret. Tüm bu sebepler korkuya dayalıdırlar. Tamamen kendine güvenen bir kişi zihin okumaz çünkü böyle biri, bir başkasının kendisi hakkında ne düşündüğünü merak ediyorsa gider ve sorar. Sormuyorsa, umursamıyordur. Basit, değil mi?

 

Zihin okuma büyük problemlere yol açar. Hoşlandığınız kişinin iş yerinde size neden soğuk davrandığını düşünerek, onun yalnızca ailesel bir problem sebebiyle dikkatsiz hale geldiğini ve bu yüzden öyle davrandığını fark etmeksizin, uyanık halde uzanarak bütün gecenizi harcayabilirsiniz. Ya da sırf birilerinin sizi küçümsediğini düşündüğünüz için, o kişilerin aslında yüz yapıları sebebiyle kibirli gibi göründüklerini ve gerçekte siz onlara posta koyduğunuz için sizin etrafınızda utangaç olduklarını görmeksizin, o kişilere saf bir nefret besleyebilirsiniz.

 

Çözüm:

 

Zihin okumayı bırakın! Gerçekten bu kadar basit. Elbette, bu davranıştan kurtulmak için bir süreci takip edebilirsiniz. Bir hafta boyunca şunu deneyin: kendinizi bir başka insanın ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışırken yakaladığınız her an, tam tersi ve alternatif bir açıklama hayal edin. Örneğin, birinin sizi utangaç olduğunuz için yargıladığını düşünüyorsanız, aslında sakin kaldığınız için size imrendiklerini hayal edin.

 

Bunu, zihin okuma yeteneğiniz konusunda kendinizi gerçekten sorgulamaya başlayana kadar yapmaya devam edin, çünkü size yeni bir haberim var: O KONUDA BERBATSINIZ! Hepimiz yapıyoruz. Saldırganları rehabilite etme konusunda 7 sene tecrübeli, psikoloji eğitimi almış bir koçum ve hala daha insanların çoğu zaman ne düşündükleri hakkında küçük bir ipucum bile yok. Sormamın ve dile getirmemin sebebi bu.

 

Meydan Okuma:

 

Kendinizi zihin okur halde bulduğunuz her an karşınızdaki insana ne düşündüğünü sorun. Varsayımlarınızda gerçekten dürüst olun ve hatta onlara zihin okuma alışkanlığınızdan kurtulmaya çalıştığınızı da söyleyin (sorunu kesinlikle tanımlayabileceklerdir, çünkü aynısını onlar da yapıyorlar!). Karşınızdaki insana ‘Bugün biraz üzgün olduğunu fark ettim; bir şey hakkında bana kızgın olduğunu hissetmeye başladım’ diyebilirsiniz. Evet, bu bazen gerçekle ters düşecektir, ama en azından yanlış iletişim, sıkıntı ve kaçan fırsatlar yerine dürüstlükle bitecektir.

 

Sonuç

 

Tüm bu meydan okumaları kendim için yaptım, hatta bazılarıyla bugüne kadar yaşıyorum (sonuncusu gibi). İşe yaradıklarından emin olmasaydım, tavsiye etmezdim. Benim ve bu fikirlerin bazılarını veren, benim gibi olan müşterilerim için bunlar işe yaradılar. Eğer gerçekten suçluluğun dırdırcı sesinin ve düşük özgüvenin tamamen yok olmasını istiyorsanız, korkularınızla yüzleşmek ve özgüveninizi inşa etmek konusunda çalışmak, seçmeniz gereken yol. Onu aramak için 10 yılınızı harcayabilirsiniz, benim yaptığım gibi; ya da bu uyarı sinyallerini küçük parçalara ayırır ve süreci çok daha hızlı hale getirirsiniz.

 

Seçim sizin. Kendinize şunu sorun:

“10 yıl sonra kendimle ilgili ne düşünmek istiyorum? Güven sorunlarıma bir son vermek için ne kadar süre beklemeliyim?”

 

Bu makale   addicted2succes.com’da yayınlanan, Dan Munro‘nun yazısından çevrilmiştir.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*