Kendi filminizin yıldızı olmanız için sizi kim tutuyor?

[vc_row][vc_column][vc_column_text]Size bir teklifle gelsem, hayatınızın filmini çekmek istiyorum diye siz de tabii başrolündesiniz. Bunun yanında isterseniz yönetmeni, isterseniz kısmi senaristi olabilirsiniz. Teklife cevabınız ne olurdu?

 

Girvak’ın en sevdiğim yönlerinden biri, değerlerini hayata geçirdikleri bir yol çizmeleri. Aldığımız ilhamı geri vermek “giveback” Girvak’ın  temeli oluşturan bir değer, bizler de bu değeri yaşatmak, çarpan etkisi yaratmak için Global Girişimcilik Haftasında (GGH) etkinlikler düzenliyoruz.

 

Geçen ay GGH kapsamında  Yeniyüzyıl Üniversitesinde benimle birlikte tıp okuyan ve girişimcilikle ilgilenen fellowlarla hocamızın nazik davetiyle bir konuşma yaptık. “Sağlıkta girişimcilik ve inovasyon”

 

Nasıl bir konuşma hazırlasam diye düşünürken belki de teknik bilgi/fırsat vermenin yanında dinleyenleri harekete geçirecek bir “neden” le başlamanın daha iyi olabileceğini düşündüm.

 

Bu nedenle zor zamanlarımda kendimi motive etmek için kullandığım bir metaforu paylaşmaya karar verdim. Hayatımızın filmini çekmek! Hayatımızı uzun dönemli bir film olarak düşünelim, bu filmde ne görmek istiyoruz? Hangi sahneler yaşansın istiyoruz, nerede çekilsin film? Filmin ana teması ne olsun? İşte hayatımız isimli filmde bu soruları biz cevaplıyoruz. Evet başımıza ne geleceğini kontrol edemiyoruz ama başımıza gelenlere nasıl bir tepki verebileceğimizi seçebiliyoruz yani kısmi senaristiyiz.

 

Birçok anda ne yaşadığımızın, nelerle uğraştığımızı bilinçli bir şekilde seçmiyoruz. Şartlar, durumlar tabiri caizse rüzgar nereye savurursa bizi oraya gidiyoruz. Rüzgar bizi istediğimiz yere götürüyorsa harika! Götürmüyorsa yelkenleri ayarlayıp rüzgarı arkamıza alarak istediğimiz yere gidebiliriz, unutmayın bu bizim filmimiz![/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Android Akademi

Hepimizin müthiş fikirleri, planları, hayalleri var şu hayatta değil mi? Söylesenize, internette dolaşırken yeni bir ‘icat’ ile karşılaştığınızda…

Aç Karnına Sanayileşilmez

Türkiye’de 80’li yıllardan sonra Özal dönemiyle sanayileşme ve ihracat önemli bir ivme kazandı. Doğru bir pazar olarak Avrupa veya Amerika değil Ortadoğu ve Kuzey Afrika hedef alındı. Gelişen teknoloji ve artan üretim o dönem için refahımızı arttırdı. Fakat bir ayrıntı vardı ki bu harikulade gelişimi temelsiz bıraktı.