Kendimi Girişimcilik Dünyasında Nasıl Buldum?

Her şey üniversiteye başladığımda aldığım bir kararla şekillendi. Lisede sürekli ders çalışan ve kitap okuyan o kızın kabuklarını kırma vakti gelmişti. Madem kozalaktaki kelebektim, artık uçmayı hak ediyordum. Özgürce uçacak, güzelliklerin peşi sıra gidecektim çünkü kısa bir ömürdü beni bekleyen.

Üniversiteye gidince olmak istediğim kişi gibi yaşayacaktım, korkusuz umut ve neşe dolu. Bu hayalimi başardım. Bir de baktım ki bir senenin sonunda hayal ettiğim kadın olmuşum. Sosyal, neşeli ve özgür. Çalışıp kendi paramı kazanmanın tadını da almıştım, artık maymun iştahıma engel olamıyordum. Pek çok sektörü merak edip çalıştım. Henüz ikinci sınıftayken çok güzel iş teklifleri almaya başlamıştım. Çalışmaktan ve öğrenmekten zevk alıyordum çünkü. İçimde her şeyi yapabileceğine inanan o güç, beni yönetiyordu ve ben durmak nedir bilmiyordum.

Bir gün arkadaşım Selçuk bana girişimcilikten bahsetti ve benim orada olmam gerektiğini söyledi, sonra da onun sayesinde TÜBİTAK Destekli Girişimcilik Akademisi’ne başvurdum ve eğitim almaya başladım. Her şey beni anlatıyordu sanki. Pes etmeyi bilmeyen, hep başka planları yaratabilen, hayal kurmaya bayılan insanlar topluluğu. Kendimi öyle özgür hissettim ki orada, yuvamı bulmuş gibi.

Sonra Türkiye Girişimcilik Vakfı.. Girvak’a seçildiğimde Selçuk hep söylediği şeyi söyledi: “ Şaşırmadım ki. Kesinlikle hak ediyorsun orada olmayı.” İtiraf etmeliyim Girvak’ı Selçuk kadar iyi bilmiyordum. Selçuk tüm fellowları tanırdı, girişimleri bilirdi. O da girişimci oldu ve güzel bir işe başladı.

Girvak… Hepsi azimli ve heyecanlı bir şeyler yapmak isteyen insanlar. Birbirinden güzel insanlar girdi hayatıma. Okuldan iyice soğudum yalan yok. Sanki Girvak bize girişimcilik dünyası ve iş dünyasının gerçek yüzünü gösteriyordu. Hayata hazırlanıyordum bir nevi. Gerçek bir girişimci olmak istiyorsanız hayatta sizi neler bekliyor bilin diyorlardı. Umut ve kaybetmek beraberdi bu yolda. Gamze Cizreli, Yomi Kastro ve Alemşah Öztürk asla unutamayacağım hayat hikayeleri ve girişimcilik serüvenlerini anlattılar.

Katıldığımız etkinlik ve konferanslarla ufkumuz genişledi hep. Girvak; Sina Afra’nın dediği gibi amacı, gençlere girişimcilik tohumları ekmek olan özel bir yer. Bizim gençlere ihtiyacımız var. Gençlerin hayallerine. Bizim daha iyi bir Türkiye için gençlere ihtiyacımız var!

Vakfın da bize sağladığı network ve eğitimlerle kurum içi girişimcilik yolunda ilerleyenlerimiz de oldu, kurumların dikkatini çekenler de. Ben de son sınıfa geldiğimde özel bir üniversitenin girişimcilik ve inovasyon merkezinde koordinatör olarak çalışmam için güzel bir iş teklifi aldım. Şimdi hayalleri peşinde koşan girişimcilere yardım ediyor ve bir yandan da girişimcilik fikirlerimi besleyip şekle dönüştürmeye çalışıyorum. Hayaller kuruyorum, çekinmeden hayallerimi anlatıyor ve başkalarının da fikirlerini alıyorum.

İnsanlara çağın değiştiğinden ve artık eski usül ofis hayatının bile kalmadığından bahsediyorum. Artık okuduğunuz okul değil ama okuduğunuz kitap, konuştuğunuz bir kişi, paylaştığınız bir post kariyerinizi değiştirebiliyor. Kendinize dikkat edin, çünkü kurduğunuz hayaller her an başınıza gelebilir.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*