Kişiselleşen pazarlama ifadesi her yerde ve giderek popüler bir amaç haline geliyor. İster omnichannel olarak adlandırılsın, hedeflenmiş veya birebir pazarlama olsun, hepsi aynı anlama gelir: müşterilere kişiselleştirilmiş ve tam vaktinde teklif ve içerik taşımak.
Kişiselleştirme yapmanın böylesine trend haline gelmesine şaşmamak gerek. Kişiselleştirme sonuç verir. Experian mail çalışmasının 2013 yılından aldığı veriler baz alındığında kişiselleştirilmiş e-posta kişisel olmayanlara göre 6 kat daha fazla işlem oranı ve gelir getirdiği saptandı.
Çözülmeye çalışılan kişiselleştirilmiş pazarlama göz korkutsa da öyle düşünülmemeli. Büyük sonuçlar ve mutlu müşteriler edinmek için bütün müşterilere kişisel e-posta göndermene gerek yok.
Dört basit adımla çabuk ve gerçek değer yaratmaya başlayabilirsin:
1. Eyleme değil sonuca odaklan
Sonuç odaklı olmaktansa eylem odaklı olmak daha kolaydır. Pazarlamacılar sık sık bunu üstlenir ve kendilerini bozguna uğramış gibi hissettirmesine olanak verirler. Eğer pazarlamacılar ilk olarak alçakta asılı meyveyi çözmeye çalışırlarsa, daha hırslı kampanyalar yaratabilirler.
Eğer kişiselleştirilmiş kutlama e-postaları atmaya başlamadıysan buradan başla. Web sitesini uzun süredir ziyaret etmeyenler için tekrar hoşgeldin teklifleri hazırla. Kişisel yazılım şirketi Optimizely buna benzer basit ve modern araçlar kullanarak derin teknik bilgi gerektirmeksizin hızlı sonuçlar alabiliyor. Küçük başla ve hızlı zaferler kazan.
2. Veriyi kullan, sadece biriktirme
Pazarlama verileri heryerde, ister websitesi analizleri ister e-posta veya sosyal medya bilgisi olsun. Biriktirme ve raporlama dinamiklerine çok fazla kapılma çünkü her data ile kolayca aksiyon alamazsın ve pazarlamacılar bütün bilgileri bir araya getirebileceklerini, analiz edebileceklerini veya hepsini kullanabileceklerini düşünmemeliler.
Onun yerine bite ölçekli yararlı parça bilgileri veya tek parça bilgi kaynaklarına eyleme dökmek için odaklan. Veya veriyi birleştir. Müşteri e-posta verileri ile başla ve daha sonra onları sosyal medya verileriyle birleştir. Pazarlama dostu olan büyük API’li e-posta pazarlama araçları olan ve veriyi diğer farklı kaynaklarla ilişkilendirmeyi ve paylaşmayı sağlayan Mailchimp ve Campaign monitor’ü düşün.
3. Temel öğelere dönüş yap
Pazarlamacılar yeni yöntemlere adapte olma konusunda baskı altında hissederler. Emarketer’in “B2B E-posta Pazarlama: Benchmarklar ve 2014 için En İyi Pratikler” adlı kitabına göre, “Havalı bir yönteme atlamadan önce kişisel deneyimi şekillendiren websitesi veya e-posta yöntemini kullanarak kanıtlanmış yöntemlere yatırım yap. Eğer farklı bir şey denemek için can atıyorsan, denenmiş ve doğrulanmış yeniliği birleştirmeyi düşün.
Facebook’un izleyici kişiselleştir özelliği, pazarlamacılara e-posta adres listelerini kullanarak Facebook reklamlarında hedefledikleri insanlara ulaşmalarına izin verir. Bu aracı, uzun zamandır aktif olmayan e-posta üyeleri için kullanabilirsin.
4. Adapte ol ve geliş
Kişisel pazarlama stratejisine doğru atılan ilk adım göz korkutucu olabilir. Bu bile değerli görüşler elde etmeye yararken, pazarlamacılara ilerlemeleri konusunda güven aşılar. Bir kampanyaya başlamadan önce, tam olarak ne öğrenmek istediğinin listesini yap.
Örneğin, aynı yaratıcı iş ve teklif kombinasyonu websitesi, sosyal medya reklamları veya e-posta aracılığıyla mı daha iyi çalışır? Öğrenmeye devam eden, deneyimleyen ve uyum sağlayabilen pazarlamacılar, kişiselleştirilmiş pazarlama uzmanı olanlardır.
Başarılı bir kişiselleştirilmiş pazarlama stratejisinin komplike veya stresli olmasına gerek yok. Pazarlamada, mutlu müşterilere giden en iyi yol en basiti olabilir. Küçük başla, neyin başarılabilir olduğuna odaklan ve büyük kazanımları fark etmek için açık fikirli ol.
Bu yazı entrepreneur.com‘da Kevin Bobowsky tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.