Girişimcilik Vakfı’nda fellow olmanın yan etkilerinden biri de bu yazının başlığında olduğu gibi hafif alaycı söylemlere maruz kalmak. Emin olun her etkinlik bitişinde hevesle anlatacak hikayeleriniz oluyor ve bu hikayeler böyle tepkiler alabiliyor. Tepkiler diyorum ama haksız tepkiler değil bunlar, gerçekten Girişimcilik Vakfı’nın imkan ve olanaklarını bilmiyorsanız siz de bu tepkileri verebilirsiniz. “Kocaman banka, senin fikrine mi kaldı?” da Garanti Bankasında geçirdiğimiz bir tam günün ardından aldığımız tepkilerden biri.
Girişimcilik Vakfı, fellow programının ilk gününden bu yana güçlü partnerlerle farklı alanlarda projeler tasarlayıp hayata geçiriyor. Garanti Bankası, Girişimcilik Vakfı’nın ana sponsoru ve aynı zamanda proje ortaklarından biri. Benim ve iki diğer arkadaşımın da Garanti Bankasıyla buluşmamız da bu projelerden birinde gerçekleşti.
Projeyi tek bir kelimeyle açıklamam gerekirse; GirVak fellowları ve Garanti Bankası’nın
Dijital ekibi olarak belirli konular üzerine yoğunlaşıp inovatif çözümler/projeler geliştirmek, diyebiliriz. Peki bunu bir anda mı yapıyoruz? Cevap hayır. Önce Fellow Up sırasında ilgili kurumla bir proje geliştirileceği fellowlara ilan ediliyor ve bizden kendi ekiplerimizi oluşturarak başvurmamız bekleniyor. Ardından projenin detayları ve üzerine çalışacağımız konular iletiliyor ve biz aralarından üzerine çalışmaya en çok hevesli olduğumuzu seçiyoruz. O dakikadan sonra projeye tam olarak girmiş oluyoruz. Artık bir ekibimiz var, çalışacağımız konu da belirlenmiş ve uymanız gereken bir zaman çizgisi de mevcut. Sanki üç arkadaş kafa kafaya vermiş ve bir startup kurmuş gibi başlıyorsunuz konunuz üzerine çalışmaya.
İlk basamak → Garanti Dijital Ekibi ve kurduğumuz takımlar olarak Design Thinking adını verdiğimiz bir eğitime giriyoruz. Bu aynı zamanda Garanti ekibiyle fellowların ilk buluşması oluyor.