Eğer daha önce markanıza isim seçme girişiminde bulunduysanız, bu sürecin ne kadar zahmetli olduğunu bilirsiniz. En iyi alan adları yaklaşık 10 yıl önce alınmıştır. Eğer İngilizcede sık kullanılan bir kelime seçecekseniz isim hakkınızı almak için 10 binlerce dolar harcamaya hazırlıklı olun.
Bir de marka tescili problemi var. Markanıza isim bulmak için onca süre uğraştıktan sonra bulduğunuz ismi kullanmanın yasak olduğunu ve şirketinize zarar verebileceğini öğrenebilirsiniz.
Neyse ki, baskılar yaratıcılığınızı geliştirebilir. Şirketinize isim verirken ortada olanı geçerek gizli fırsatları ortaya çıkarmalısınız. Başlarken temel noktalara değinin: insan psikolojisi. İşte markanıza isim bulurken faydalanabileceğiniz birkaç ipucu:
- Sembolizm ve Seslerden Faydalanın
Bazı sesler pozitif duyguları uyandırır ve bunların daha kolay sevildiği, hatırlandığı ve paylaşıldığı bilinmektedir. Haagen Dasz ve Limoncello gibi şirketlerin bu strateji ile güçlerini arttırdıkları bilinmektedir.
2003 yılında nörolog Vilanyanur Ramachandran beynin bazı bölümleri ve metaforlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışma yapmıştır. Seslerin resimler için bir metafor oluşturabileceği ve insanların ses aracılığıyla renk ve tatları hissedebileceği sonucuna ulaşmıştır.
Markanız için isim seçerken her gün kullandığınız kelimeleri düşünün. Brandroot’ta kolaylıkla markanız için bir isim seçebilirsiniz. Kurucusu Michael Rader duyularla ilişkilendirebileceğiniz kelimeleri seçmeniz gerektiğini söylüyor: aydınlık, karanlık, güç, zayıflık, keskinlik, durgunluk gibi.
Lisede öğrendiğiniz konseptleri düşünün, aliterasyon, asonans, ünlem, ünsüz uyumu gibi. Daha fazlası için konu hakkında makaleler okuyabilirsiniz.
- Akılda Kalan Bir Kavram Bulmak için Ezberleme Teknikleri Kullanın
En iyi şirketlerin isimleri duygu uyandırıcı ve akılda kalıcıdır. Eğer isim bulmakta zorlanıyorsanız, kendi isteklerinize odaklanmayı bırakın. Bunun yerine hedef kitlenize hissettirmek istediğiniz duygulara odaklanın.
İşinizle ilgili kavramları listeleyerek başlayın. İşinizi kurma sürecinizi hatırlatan betimleyici sözler kullanın. Daha sonra şirketinizle bağdaştırdığınız görselleri sıralayın.
Çocukken okulda yaptığınız gibi hayal gücünüzü geliştirmek için hafıza oyunları oynayın. Bu yaklaşım aklınızın hiç keşfetmediğiniz köşelerine gitmenizi sağlayacak. Akıl egzersizleri yaparak yeni kavramlara ulaşabilirsiniz.
Rader’ın da dediği gibi, isim seçerkenki amacınız birkaç müşterinin ilgisini çekmek değil ulaşabildiğiniz kadar çok kişiye ulaşmaktır. Hedef kitlenizin kolayca hatırlayabileceği bir görsel imge oluşturun. Hangi sonuca varırsanız varın, fikrinizi test etmeyi unutmayın.
- Sözcük Mucidi Olun
Eğer markanıza yakışır bir sözcük bulamıyorsanız, kendiniz üretin. Kelimeler her zaman değişir ve evrimsel bir döngü içindedirler. Argo ya da resmi, her zaman piyasaya giren yeni kelimeler vardır.
Bunun bir örneği google’dır, bilinmezlikten doğan bu kelime Oxford Sözlüklerindeki yerini aldı. Bu bilinenden uzaklaşıp yeri bir kavram üreten bir şirketti.
Rader kurucuları, marka müdürlerini ve diğer profesyonelleri konfor sınırlarından çıkarak yeni isimler üretmeleri konusunda cesaretlendiriyor. Toplulukların kullandıkları argo kelimeleri bulun ve kitlenize markanızı tarafsız bir gözle tanıtmasını söyleyin.
Yenilik ve gelişim yeni bir alanda dolaşmakla olur. İsminizin ürününüzden ya da servisinizden farklı olmaması gerekir, bu yüzden insanlardan ona bir isim vermesini isteyin.
Eğer bir kelimeye ihtiyacınız varsa, üretin.
Sonuç
Hedef kitlenize yönelik bir isim seçin ve yenilikçi düşünün. Keşfetmek için yeni fırsat alanları bulun. Keşfedilecek yeni fırsat alanları bulmak için onların fikirlerini sorun. Yeni kelimeler üreterek kendinizi aşın.
Bu açıdan baktığınızda sandığınızdan çok daha fazla seçeneğinizin olduğunu göreceksiniz.
Bu makale thenextweb.com’da Ritika Puri tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.