Milenyum Jenerasyonu Girişimcileri Dönemi Geliyor

1980’den sonra 2000 yılından önce doğanlar yani milenyum jenerasyonu Amerika’daki en geniş jenerasyondur. Milenyum jenerasyonu Amerika’nın üçte birini oluşturuyor. Diğer jenerasyonlara göre bu demek oluyor ki, nüfusun üçte biri tembel, narsist ve şımarık. Ancak bu doğru değil.

 

“Dünyaya bir kez geleceksin (YOLO)” jenerasyonu tarihteki en girişimci grup olmanın avantajını yaşıyorlar. Belki de narsizm ve şımarıklık onları harekete geçiriyor, kendilerine güvenen, istedikleri peşinden koşan, eğer yoksa istediklerini kendileri üreten bir grup bu.

 

Milenyum jenerasyonu girişimcileri döneminin gelme nedeni bu.

 

Milenyum Jenerasyonundakiler Birbirlerini Diğer İnsanlara Göre Daha İyi Tanıyorlar

 

Milenyum jenerasyonu elinin altında internet ile büyüyen ilk jenerasyon. Teknolojiyi diğer tüm jenerasyonlardan daha iyi kullanıyorlar. Teknoloji geliştikçe eski jenerasyonlar hızına yetişmekte zorlanıyor ve milenyum jenerasyonundaki tüketiciyi teknoloji ile baş başa bırakıyor. Milenyum jenerasyonundaki birine milenyum jenerasyonundaki birinden başka kim daha iyi hizmet edebilir?

 

Herkes Facebook’u o zaman üniversite öğrencisi olan Mark Zuckerberg’ün kurduğunu biliyor, ancak kaç kişi onun 20’sinden önce ilk milyonun dolarını kazanan bir düzine kişiden biri olduğunu biliyor? Milenyum jenerasyonu sosyal medyayı avantaj haline çevirmeyi biliyor, genellikle Youtube ya da eBay üzerinden zengin ya da ünlü oluyorlar.

 

Milenyum Jenerasyonu Ağ Kurmaya Ismarlama Bir Yaklaşımda Bulunuyor

 

Yorucu ve sıkıcı konferansları unutun, Milenyum jenerasyonu genç iş uzmanları yetiştirmek konusunda gerçek destekçilerdir ve birbirleri için fırsatlar oluştururlar. Milenyum jenerasyonunun başarısı işbirliği ile bağdaştırılabilir.

 

Milenyum jenerasyonu yarınların CEOsudur, ve Y Jenerasyonunun ilerlemesini sağlayan becerilerin, hayal gücünün ve telaşın bilincindedirler. Ayrıca gerçek etkileşimle çıkar ilişkisi de oluşturabilirler. Düşünceli bağlantılar sağlarlar ve yüz yüze takip ederler.

 

Milenyum Jenerasyonu Hayal Gücüne Diğer Jenerasyonlardan Daha Çok Değer Veriyor

 

‘Milenyum Jenerasyonu ile ilgili 15 Ekonomik Gerçek’ adlı Council of Economic Advisors’un yaptığı ankete göre milenyum jenerasyonu hayal gücüne geçmiş jenerasyonlara göre daha çok değer veriyor. Çalışma yerinde baktıkları diğer faktörler ise sonuç görmek, ilgi çekici işler, gelişme imkanı ve kazanma potansiyeli.

 

Milenyum jenerasyonunun hayal gücü aşkı problemleri yeni teknoloji ve girişimler yaratarak çözmelerini sağlıyor. Milenyum jenerasyonu bir ihtiyaç bulursa onu gidermek için elinden geleni yapar.

 

Mesela milenyum jenerasyonu girişimcilerinden Jessica Issler’i ele alalım. Lüks modaya karşı ilgisi vardı ancak bütçesi kısıtlıydı. Jessica bu şekilde olan tek moda tutkununun kendi olmadığını anladı ve lüks modayı düşük fiyatlarla satan bir mağaza açtı. Yalnızca bir başarılı mağaza açmakla kalmadı. Dainty Hooligans isimli bir marka zinciri kurdu ve online satışa da başladı.

 

Bir İş Kurmak Hiç Olmadığı Kadar Kolay

 

Milenyum jenerasyonuna göre eski jenerasyonlar onların düşünme şeklini anlamıyorlar. Bir kısmı onların aynı şekilde hayal gücünü sevmediğini ya da risk almadığını yine de denetçi olduklarını (bankaların yönetiminde bulunduklarını ve yatırım finansmanı sağladıklarını) düşünüyorlar.

 

Gerçek bir girişimcilik modasıyla, Milenyum jenerasyonu girişim sermayesi bulmak için yeni bir yol buldu. Buna kitle fonlaması deniyor.

 

Gofundme’den Kickstarter’a kadar milenyum jenerasyonu yaratıcılık ve girişimcilik için aynı tutkuyu paylaşan jenerasyondaşlarından yardım istiyor. Bu arada e-ticaret şirketi ya da websitesi açmak genellikle kolay ve ucuz. Blog da kursanız, vitrin de dizseniz yeterli bilgisayar becerisi olan herkes bir website kurabilir. Etsy ve eBay gibi birçok site hızlı ve kolay bir şekilde çevrimiçi mağaza kurmanızı sağlıyor.

 

Bu günlerde profesyonel görünümlü bir logo ya da reklam materyali hazırlamak için iyi bir diplomaya ihtiyacınız yok.

 

Bilgilerini, düşünce şekillerini ve girişim tutkularını ele aldığınızda milenyum jenerasyonunun girişime en yatkın jenerasyon olması mantıklı geliyor. Time dergisi makalelerinden birinin de dediği gibi “Milenyum Jenerasyonu Hepimizi Kurtaracak”. Milenyum jenerasyonunun başardıklarına bakılacak olursa bizi kurtarmasalar bile geleceği bize göre şekillendirecekleri kesin.

 

 

Bu makale yfsmagazine.com’da Savannah Flynn tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*