Aslında bu yazıyı bugün yazmamın bir nedeni var . Bugün Girvak Fellow’u olma şansını yakalamak , ilk adımı atmak içim son gün ve geçen sene ben de bu aileye ilk adımımı bu son günde atmıştım. Aradan bir sene geçti ve o ilk günden bugüne bir Fellow olarak hayatımda neler değişti ben nasıl değiştim anlatmak istiyorum.
İstiyorum çünkü öyle güzel öyle büyük ve eğlenceli bir ailenin parçasıyım ki bunu hakeden herkesin yaşayabilmesini istiyorum tıpkı diğer 39 arkadaşım gibi. Geçen sene bugün o başvuru formunu doldururken aslında hayatımın dönüm noktalarından birini yaşadığımı bilmiyordum. Hayatımın bir üst aşamasına geçmeye ilk adımımı atmışım meğer. Peki ne mi oldu ? İlk dört basamağı teker teker heyecanla geçtikten sonra en heyecanlı kısma gelmiştim ‘mülakat’ aşamasına.
Ne ile karşılaşacaktım ? Kimle konuşacaktım? Nasıl bir deneyim olacaktı? Tabii kafamda bir sürü soru ile çaldım vakfın zilini, biraz erken gitmiştim, bekleyebileceğim bir yere oturdum . Benim gibi bekleyen diğer fellow adayı arkadaşlarla oturduk ama kimse pek bir şey söyleyemiyordu sanırım bayağı bir heyecanlıydı herkes. Ve zaman gelmişti 🙂 çıktım yukarıya karşımda vakfımızın genel müdürü Mehru Aygül Öztürk , Yönetim Kurulu üyesi Erol Bilecik ve Proje Koordinatörümüz Öykü Yılmaz vardı. Tek tek tokalaştık tanıştık ve konuşmaya başladık. Normal şartlarda çok heyecanlanan ya da bunu kontrol edemeyen biri hiç olmadım ama İlk anda ne dediğimi hatırlamıyorum 🙂 Konuşmanın bir yerinde su almak için elimi kaldırdığımda hayatımda ilk defa titrediğimi gördüm :). Görüşme bitti, vakıftan ayrıldığımda aslında çok da ümidim yoktu; çünkü oldukça kaliteli bir mülakata girmiştim ve hayatımda ilk defa bu kadar heyecanlanmıştım. Bir süre sonra sürpriz bir şekilde gece yarısına yakın sonuçlar açıklandı ve Yönetim Kurulu Başkanımız nam-ı diğer “Father Of The Fellow :)” Sina Afra’dan bir kabul ve tebrik maili geldi. O an yaşadığım hissi anlatamam. Ve böylece bu Girvak ailesinin ilk Fellowlarından biri olma şansını elde ettim.
Bu süreçte inanılmaz insanları hayatıma kattım, hayalini kurmanın bile müthiş heyecan verdiği deneyimler yaşadım. Arkadaştan öte dostluklar edindim. Girişimcilik Ekosisteminden harika insanlarla tanışım önemli fırsatlar yakaladım ve tabii bunların hepsi bana çok önemli ve değerli nitelikler kattı. Zaman geçtikçe hem eksiklerimi fark ettim hem güçlü yanlarımı tanıdım. Hayatımı buna göre şekillendirmeye başladım. Ve şuan hikayesini dinlemenin bile insanlara heyecan verdiği çok yetenekli ve zeki bir girişimcinin girişiminde ona birebir mesafede çalışma fırsatı buldum ve bu sadece bu örneklerden biri.
Ben GİRVAK ailesinin bir üyesi olmaktan çok büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. “Yavaş yavaş ölür her gün aynı yolda yürüyenler” … Her gün aynı yolda yürümeyi kabullenmeyip yeni yollar oluşturmak isteyen insanların durabileceği en doğru yer Girvak.
GİRİŞİMCİLİK BURADA YA SEN ?
Cemre Şirin
2 yorumlar
Benide alın yanınıza Girişimci olmayı gerçekten çok istiyorum.Teşekkürler. 🙂
“Yavaş yavaş ölür her gün aynı yolda yürüyenler” … Değişimi tatmak gerek.