
Kendimi bildim bileli meydan okumalara karşı bir merakım ve ilgim var. Merak ettiğim ve keşfetmek istediklerimi bir meydan okumayla birleştirip kendi hayatıma, düşüncelerime dahil etmeyi seviyorum. Şu zamana kadar kendime birçok farklı meydan okumada bulundum. Bunlardan bazıları şunlardı: 30 günde 30 kitap okumak, 30 gün vejeteryan beslenme, 1 haftada toplam 24 saat uyku, 30 gün aynı saatte uyanmak ve dahası…
Şimdi ise henüz yeni tamamladığım bir meydan okumayı paylaşmak istiyorum: 100 günlük yürüyüş meydan okuması. Her gün en az 30 dakikalık toplam yürüyüş hedeflediğim bu meydan okumadaki 100 günlük hedefimi tamamlamış olsam da şimdiki hedef bu süreyi 365 güne çıkarmak. Uzun ve zorlu bir macera olacak ama her adımından keyif alacağıma eminim.
Bu meydan okuma sayesinde hem kendimi günün stresinden uzaklaştıracak bir aktivite ile buluşturdum ve bu aktiviteyi sesli kitaplar, podcast’lar ve müziklerle bir araya getirdim. Yaptığım yürüyüşler, günün zihinsel yorgunluğunu ve bilgisayar başında geçirilen saatlerin hareketsizliğini ardından yaptığım dinlendirici bir aktiviteye dönüştü. Hatta, yürüyüşlerimin her gün düzenli bir şekilde yapmam yürümeyi meditatif bir hale dönüştürdü. Ne zaman uzun uzun düşünmem, bir karar vermem ya da sakinleşmem gerekse yürüyüşü bir kaçış, bir dinlenme aracı olarak kullanmaya başladım. Hem kendimle hem de düşüncelerimle uyum içerisinde yaşamayı öğreten bir bilgeliğe dönüştü. Bu bilgeliğin bir öğrencisi olmaktan oldukça fazla yararlanıyorum ve uzun bir süre de hayatımda kalmasını istiyorum.
100 günlük yürüyüş meydan okumamın bir haritası. Her gün yaptığım yürüyüşlerle bütün aktivite çemberlerimi tamamlayıp kendi başarımı bu haritaya bakarak kutluyorum.
Ben meydan okumaları seviyorum ve hayatıma renk ve heyecan getiren bir parçası. Bir süredir farklı farklı meydan okumalardan öğrendiğim çok fazla bilgi, deneyim oldu ve bunları sizlerle paylaşmak için kendime şu soruyu soruyorum: Neden Meydan Okuma?
Her Meydan Okuma Sınırları Zorlamaktır
Meydan okumaların amacı bir yere ulaşabilmek, bir sonuç elde etmek üzerine inşa ediliyor. Fakat bu yolculuğun kolay olacağını düşünmemek gerek. Yolculuk kendi içerisinde zorluklarla dolu ve bu zorlukları kabullenmek ve onlarla barışmak lazım. Zorluklar yolculuğun bir parçası ve bu zorluklar günlük ve iş hayatında karşımıza çıkan zorluklara karşı direncimizi ve yılmazlığımızı geliştirir.
Yaşanılan ve karşılaşılan zorluklar bizi geliştiren ve meydan okumayı eşsiz kılan zamanlardır ve ister başarılı hissedelim ister başarısız meydan okuma bize devam etmemizi söyler. Devam ettikçe de ulaşacağımız nokta başarının ta kendisidir.

Roma Bir Günde İnşa Edilmedi
Meydan okumaları ulaşmak istediğimiz hedefe giden bir yol ve plan haritasına benzetebiliriz. Nasıl Roma bir günde inşa edilmediyse ulaşmak istediğimiz hedefler de bir günde ulaşılabilecek hedefler olmayabilir. Meydan okumalar bir süreç barındırıyor ve hedefimiz bu süreçteki her bir adımın birleşiminin sonunda başarıya ulaşmak. Bu yüzden başarının küçük parçalardan oluşan ve sonunda büyük resmi elde edeceğimiz bir yol ve plan haritası olduğunu unutmamak gerekli.
Meydan okumanın sınırları/kuralları aşırıya kaçmadan belirlendiyse iyi bir öğrenme ve gelişme yolculuğudur. Deneyim sağlar
Meydan okumalar denemeye teşvik eder ve hareketi alkışlar. Tembellik yaparak ya da yapmamız gerekenleri ertelemek meydan okumanın doğasına karşıdır. Fakat meydan okumanın kendisi bizi başarıya giden yoldan geri döndürecek ve soğutacak özelliklere sahip olmamalıdır. Meydan okumanın hedefi bizi gerektiği kadar zorlamalı ve gelişime katkı sunmalıdır. Gereğinden hızlı ilerlemeye çalışmak ya da hedefi sürdürülebilir olmayan meydan okumalar yardımcı olmaktan çok zarar niteliği taşıyabilir.
Tam burada %1 prensibi adı verilen bir matematiksel anlatımdan bahsetmek istiyorum. Bu prensip, her gün kendimizi sadece %1 kadar geliştirirsek 1 yılın sonunda ulaşacağımız noktanın ne kadar ileride olacağını gösteriyor. Bu prensibe göre:
- Eğer her gün bir önceki günün aynısını yaparsak 1 yıl sonunda ulaşılacak nokta başlangıç noktası ile aynı olacaktır. Basit bir matematikle şöyle gösterebiliriz: 1^365 = 1
- Eğer her gün bir önceki günün %1’i kadar daha azını yaparsak 1 yılın sonunda ulaşılacak nokta başlangıçtaki halden çok geride olacaktır. Kısaca: (0.99)^365 = 0.03
- Eğer her gün bir önceki günün %1’i kadar daha iyisini yapar kendimizi geliştirirsek 1 yılın sonundaki gelişim başlangıçtaki halden yaklaşık 38 kat daha iyi olacaktır. Matematiği ise bu şekilde: (1.01)^365 = 37.8
- Dikkatli bakacak olursak %1 daha fazlasını yapmak %1 daha azını yapmaktan yaklaşık 1480 kat daha iyi bir sonuç getirebilir.

Günü daha planlı ve düzenli geçirmeyi sağlar
İyi bir meydan okuma belirli aralıklarla tekrarlanması gereken kişiyi yeterli derecede zorlayıcı ve geliştirici adımlardan oluşur. Belirli aralıklarla tekrarlanması planlanan bir meydan okuma kişiyi bir düzen takip etmesini ve bir alışkanlık, rutin geliştirmesini sağlar.
Meydan okumanın asıl hedefinin yanında bir düzeni takip ettirmesi günlük ve iş hayatımızda da bir düzen ve plan takip etme alışkanlığımızı geliştirir ve destekler. Aynı zamanda sahip olunan bir düzenin bozulmaya karşı olan direnci de iş ve günlük hayatımızı olumlu etkileyebilir. Burada dikkat edilmesi gerekilen nokta hayatımıza etki edecek olumlu meydan okumalar, alışkanlıklar ve rutinler elde etmek.
Yeni maceralara ve fikirlere karşı daha açık fikirli olmamızı sağlar

Meydan okumalar yeni bir keşif ve macera yolculuklarıdır. Bu keşifler bize daha önceden deneyimlemediğimiz farkındalıklar ve bilgiler sunar. Bu yeni yaklaşımlar, düşünceler ve insanlar, kişiye yeni bakış açıları sağlar. Yeni bakış açıları sayesinde daha duyarlı, empati duygusu yüksek ve açık bireyli bireylere dönüşmeye başlarız. Örneğin, 30 günlüğüne vejeteryan beslenmeyi deneyimlemek kişiye yeni bakış açıları ve fikirler verir ve hatta vejeteryan beslenen arkadaşlarıyla daha sağlıklı bir empati yapmasına olanak sağlayacaktır.
Gerçek meselenin istikrar olduğunu fark etmemizi sağlar
Başarı, bir gün kendisinin de şanslı olacağını düşünenlere değil; fırsat geldiğinde kapı başında o fırsatı yakalamak için bekleyen ve o gün için hazırlanmış, çabalamış kişilere gelir. Meydan okumalar ise şansa değil istikrara, düzene ve çalışmaya dayalıdır.
Meydan okuma aynı zamanda bütün meselenin denemeye devam etmek ve bir istikrara sahip olmak gerektiğini de öğretir. Belirlenmiş aralıklarla tekrarlanması gereken meydan okumalarının başarısının arkasında istikrar vardır. Her gün adım adım yapılan yatırımların sağladığı istikrar, meydan okumanın başarıyla tamamlanmasını sağlar ve kişiye ömür boyu eşlik edecek bir farkındalığı hediye eder: İstikrarın başarıdaki önemi. Bir kere bu farkındalık edinildikten sonra hayattaki bütün öğrenme yolculuğunu derinden etkilemeye başlar.
Sonunda elde edilen başarı ve özgüven en güzel ödüldür
Tabii her meydan okumanın bir hedefi vardır ve bu hedefe ulaşıldığındaki mutluluk, başarının zevki ise paha biçilemez. Geriye dönüp bakıldığında ise başarıya giden tüm o adımlarda yaşanılan zorlukların artık deneyimlere dönüştüğü ve gelecekteki meydan okumalarda sağlayacağı özgüvenin farkındalığı ile daha donanımlı, özgüvenli bir birey olarak hayata devam etmenin mutluluğu fark edilir. Kısaca, her şeyin bir araya geldiği ve başarmanın mutluluğuyla birleştiği eşsiz bir ana dönüşür bir meydan okumayı bitirmek. Sırf bu duyguyu tekrar yaşamak için yeni meydan okumalara yelken açılır.

Peki Meydan Okumalarda Başarılı Olmak Kolay mı?
Bir meydan okumaya başlamak, plan yapmak, planı uygulamak ve istikrarlı bir şekilde meydan okumada başarılı olmak yazıldığı kadar kolay değil. Hayatta birçok sorunla karşılaşıyoruz ve meydan okumaları devam ettirebilmek, bir alışkanlık edinmek ve onu sürdürebilmek oldukça zor. Tam burada Kurzgesagt adlı YouTube kanalının “Change Your Life – One Tiny Step at a Time” adlı videosunu öneriyorum. Yeni alışkanlıklar edinmek ve onları bir rutin haline getirmek üzerine benim de takip ettiğim bir yaklaşımı anlatıyorlar.
Change Your Life – One Tiny Step at a Time
Bol meydan okumalar ✌️
Bir yanıt bırakın