
Yeni fikirlere açık olmak, yeni şeyler keşfetmek ve keşfederken ilham almak…
Aradığım bu üçlüyü, Adana’da Nöbetçi Kütüphane’de ve Cemil Bey ile yaptığım keyifli sohbette buldum. Peki bu sohbet de nereden çıktı? ODTÜ’de okuyan, Ankara ekosistemini geliştirmeye çalışan Adana’da, Anadolu’da neler olduğunu merak eden bir Adanalı bir fellow’um. Bu kadar farklı işin, emeğin arasında Nöbetçi Kütüphane, kurulduğu ilk günden beri dikkatimi çekiyordu. Kütüphane konseptine yeni bir boyut kazandırırken sosyal bir topluluk oluşturma fikri fazlasıyla dikkatimi çekti ve soluğu da Adana’da yeni açılan Nöbetçi Kütüphane Noyan Esen Şubesi’nde aldım. İlham almak, tanımak ve aldığım ilhamı paylaşmak için buradayım yani.
Peki Nöbetçi Kütüphane neydi?
Aslında bir çatı katında kiralanmış bir dairenin yaşam alanı dışında kalmış bölümünün arkadaşlar ile paylaşılarak nöbetçi kütüphaneye dönüşmesiyle oluşmuş, daha sonra mekanın dar gelmesi ile bugünkü şeklini almış, iki şubesiyle Adana’da kütüphane kültürünü değiştiren bir proje. Ekşi Sözlük’te de çok güzel bir dilde anlatılmış aslında: Toplumsal aydınlanmanın ürünüdür, ya da sebebidir. Kütüphanenin o sıcak ortamını topluluk oluşturmaya ve paylaşmaya katkı sağlayan bir şekilde kullanan, insanları bir kitap sıcaklığında bir araya getiren, bir koltukta kitap sohbeti yapabileceğiniz sıcak bir mekan. İçeri girdiğinizde aslında biraz büyüleyici gelen, fısıldayan, ders çalışan, müzik eşliğinde kitap okuyan insanları gördüğünüz, çayınızı kahvenizi alabileceğiniz bir sivil alan. Nöbetçi olması da geceleri açık olmasından kaynaklanıyormuş. Gece de insanın düşündüğünü, gecenin de üretken olduğunu, gece aktif olan insanlar olduğunu da gösteriyor aslında bizlere. Sivil bir alan oluşturarak topluma katkı sağlarken bence “Tamamen ideal dünyada yaşasaydım ne yapardım?” sorusuna yanıt olarak yapılacak ütopik bir iş. Sosyal anlamdaki gelişime ilgi gösteren, sosyal teknolojiye ve iyiliğe inanan biri olarak gerçekten çok etkilendim. Topluluğun üyelerini birleştiren, aile gibi karar alabilen, o kararları uygulayabilen, birlikte hayal kurabilen ve en önemlisi birlikte eğlenebilen insanlara ev sahipliği yapmış bugüne kadar Nöbetçi Kütüphane.
Peki neden Adana?
Burada Cemil Bey’in Adanalı olması da etkili ama aslında insanın olduğu her yerde kütüphane olabildiğine göre bu proje de hayata geçebilirdi diye de ekliyor kendisi. Adana’da olması bence Adana gibi sosyal anlamda gelişimi destekleyen buluşma noktalarının az olduğu bir şehre ilaç gibi geliyor. Aslında başladığımız iş, girişim, sosyal sorumluluk projesi, ne olursa olsun eğer gerçekten istiyorsak insana ulaşır, bunu gördüm, anladım. Motivasyonun yüksek olması gereken bir proje Nöbetçi Kütüphane. Adı üstünde gece gündüz demeden kendinizi adamanız gerekiyor. Buradaki motivasyon da uzun vadede farklı yerlerde, farklı insanlara “Merhaba” demekmiş. Motivasyonun insan olması da ayrı bir güzellik tabi ki.
İlham aldım, ilhamı paylaşmaya inanan her fellow gibi yazımı ve Nöbetçi Kütüphane’nin sıcak hikayesini kaleme aldım. Uzun zamandır gönülden ve sosyal birlikteliği bu kadar vurgulayan bir işe rastlamamıştım, eğer yolunuz Adana’ya düşerse Nöbetçi Kütüphane’ye uğramadan geçmeyin.
Bir yanıt bırakın