Profosyonel kimliklerimiz ne olursa olsun hepimiz birer tüketiciyiz. Tüketim sürecinde beklentimiz;
Tüketicinin bu beklentisi, en düşük fiyat en iyi fiyattır algısını yaratsa da işin özü hiç de öyle değil. Kurumlar birçok değer yaratarak tüketicilerine ürününü değil sunduğu değerleri satıyor. Ürün; tüketicinin değere erişimini sağlayan somut bir köprü ya da araç olarak görev görüyor.
Ürünün daha fazla satılabilmesi için; sürdürülebilir değerler sunulması, tüketici beklentilerinin bilinmesi gibi nabzı tutulması gereken birçok değişken devrede. Bu değişkenler de doğal olarak ticari sürdürülebilirliği doğrudan etkiliyor. E-ticaretle birlikte gelen gerçek zamanlı ( anlık ) rekabet değişkenlerin dengesini koruyarak fiyatlandırma zorluğunu zirveye taşıyor. Doğru dakikada doğru fiyatla müşterinin karşısına çıkmak için “dinamik fiyatlandırma” yapmak kaçınılmaz bir duruma geliyor.
Genellikle havayolu ulaşımından aşina olduğumuz dinamik fiyatlandırma süreçlerinin aksine e- ticarette işler farklı ilerliyor. Uçak bileti alırken tarih, rota gibi belirleyici parametreler müşterinin seçeneklerini sınırlandırıyor. Bu da havayolu şirketlerine arz talep dengesini korudukları sürece daha düşük şiddette rekabet avantajı sağlıyor. Aynı rotada farklı saatlerdeki uçuşlar daha pahalı ve ucuz olabiliyor. Fakat e-ticarette seçeneklerin çok fazla olması müşteriye özgürlüğün kapılarını açarken sınırlayacı parametreler ortadan kalkıyor. Özetle; bir tarafta ihtiyacını halletme psikolojisi öne çıkarken diğer tarafta memnun edilme psikolojisi ağır basıyor, son kararı şekillendiriyor.
Webrazzi E-Ticaret 2017’de sahne alan Prisync; dijitalleşme ile gelen problemi görerek bunu bir fırsata çevirmiş. Manuel yapılan fiyat araştırmasındaki verimsizliği ve insan hatasından doğabilecek riskleri minimalize etmeyi hedeflemişler. Geliştirdikleri altyapı ile fiyat rekabetine ilişkin ürettiği dinamik raporları ürün bazında sunabiliyorlar.
Kuruculardan Burç Tanır; “Fiyatlandırma sadece en düşük fiyatı vermek için değil, en ideal kar marjını yakalamak için yapılır.” sözleriyle fiyatlandırma konusunda şirketlerin de genel algı hatasına kapılabildiğini vurguladı. Bu durumda Nash dengesini optimum şekilde yakalayıp günün kazananı olmak için, oyunu doğru algıyla oynamak önemli.
Dijitalleşmeyle parekende sektörünün online satış kanallarında farklı dikeylere kolaylıkla yer açtığını görüyoruz. ( LCW ‘nın bebek bezi satmaya başlaması gibi ). Yakın gelecekte e-ticaret sektöründe; fiyatlandırma sürecini yönetmek için etkin teknolojik çözümlere ihtiyacın artacağını söyleyebiliriz.
