Girişimcilerin çoğu şirket kuruluşu konusunda bilgiye erişmekte sorun yaşamıyor. Küçük işletmelerin yönetimi hakkında öyle çok bilgi mevcut ki, bunların içinde boğulmamak işten bile değil. Bununla birlikte, çoğu girişimci hayallerini gerçekleştiremiyor. Sebep bilgi eksikliği değil. Çoğu zaman sebep emek vermemek de olmuyor. Eksik olan ne?
Manevi yönünüz şirketinizin başarısında değişim yaratabilir mi?
Russell Simmons’a koruyucu ya da yapay tatlandırıcı içermeyen, düşük sodyumlu, negatif kalorili ve yağ yakan içecek Celsius’a yaptığı, geçtiğimiz günlerde duyurulan yatırım ile ilgili bazı sorular yönelttim. Simmons eğlence sektöründe büyük yer edinmiş marka ve mülkiyetleri ile çok başarılı bir girişimci. Aynı zamanda sağlık ve mutluluk üzerine kitaplar yazıyor ve kendi yoga stüdyosuna sahip. Bana kalırsa Simmons’ın işteki başarısının sırrı onun ruhunda yatıyor. İç dünyası ile hayatı ve iş yaşamındaki etkililiği arasında bir korelasyon var. İşte maneviyat ve iş başarısı konusunda onun düşünceleri:
İnandığınız şeyi alın.
İş ile ilgili kararlarınızı ruhi yönünüz etkiliyorsa, sayılar sizi yönetmiyor demektir. Ancak problem şu ki, klasik işletme tavsiyelerine göre bir işe başlarken bakmanız gereken şey finansal raporlar ve analizlerdir.
“Kimi girişimciler şirketlerini etkileyici rakamlar üzerine kurar. Finansal olarak iyiye götürebildikleri işlere girerler. Bense bazen düşük marjlara rağmen yatırım yaparım. Çoğu girişimci bunu yapmak istemez. Ben, kimsenin karar verme aşamasında rakam olmadığı için güvenmediği işleri yaparım. Bunu sıkça yapıyorum” diyor Simmons.
Simmons kendisinden daha genç ve daha zeki (bu onun düşüncesi) yöneticilerle birlikte şirketler kurmuş bir multimilyoner.
Kararlarınızı manevi yönünüzün şekillendirmesine izin verin.
Simmons, Celsius yatırımını yapmasının sebebinin Celsius’un satılmasını sağlayan sebeplerle aynı olmadığını açıklıyor. “Bu yatırımı yaptım; çünkü yeşil çay, Acai veya kafeinin, birçok kimyasalın bulunduğu enerji içeceklerine kıyasla hiçbir zararı yok. O yüzden kendim de kullanıyorum.”
Bu kararı yoganın sekiz uzvundan ilkine dayanıyor. Simmons bunu şöyle açıklıyor: “Kendinize ve başkalarına verdiğiniz zararı en aza indirgeyin.” Vücut için temiz bir enerji kaynağı kullanmanın bu inancın etkisini arttırdığına inanıyor. “Kendinize zarar verirseniz, dünyaya faydalı olamazsınız.”
Varoluş anlarını yakalayın.
Çoğu girişimci gürültülü zihinleriyle mücadele halindedir. Kimisi işlerini, geçmiş hataları ve iyi gitmeyen bir sözleşmeyi düşünerek uyanır. Kimi medya aracılığıyla haber ya da magazin gibi dış seslere kulak verir. Kısa sürede sonu gelmeyen bir düşünce akımında kaybolurlar. Simmons’ın tavsiyesi ise şu: “Varoluş anlarınız olmadan başarılı olamazsınız. Zihniniz meşgulken; ne mutlu olabilir, ne de işinizi iyi yapabilirsiniz. Meşgul bir zihin sizi potansiyelinizi gerçekleştirmekten uzak tutar. Dingin bir zihinse potansiyelinize odaklanmanızı sağlar.”
Girişimciler dahil herkesin, bu varoluş anlarını yakalayabilmek için manevi yönlerini geliştirmeleri gerektiğine inanıyor. “Bu sizi daha mutlu, daha zeki ve daha etkili bir insan yapacak. Meşgul bir zihin ıstıraba sebep olurken, dingin bir zihin rahatlık ve mutluluk sebebidir”.
Simmons müzik endüstrisinde iyi tanınan biri. Müziğin insana mevcudiyet getirdiğine inanıyor.
Siz iş hayatına atılmış bir ruhsunuz.
Simmons’ı tek bir kategoriye sokmak hayli zor. Bunu şöyle açıklıyor: “Komedi ile hala ilgileniyorum. Hala şiir yazıyorum. Dijital olmasına rağmen her gün hip hop işleri ve fazlasıyla televizyon işi yapıyorum.
Yaptığı her iş tutkusunun somut bir örneği ve dünyaya bir hizmet niteliğinde. Zihnini sessizleştirmeye odaklanması ve yaptıkları, onu birçok başarılı işe ve yatırıma götürdü. Onun yöntemi, başlangıçtan itibaren endüstriyi baz alan, maneviyattan uzak geleneksel iş modelinin aksi bir düşünceden geliyor. Simmons kendisini yaptığı işlerle değil, varoluş ve hizmetiyle tanımlıyor.
Bir ruha sahip olduğunuzu her zaman aklınızda bulundurarak iş hayatında kim bilir nerelere varırsınız. İşinizde ihtiyacınız olan taze kan bu manevi yön olabilir. Sıkıntılı (ya da sıkıntısız) anlarda, karar almanız gerektiğinde, rakamların dışında düşünmek önemlidir. Russell Simmons, sunduğun çözüm için teşekkürler.
Bu makale entrepreneur.com’da Daphne Mallory tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.