Günümüzün en hızlı gelişen teknoloji alanlarından biri olan sanal gerçekliği (virtual reality, VA) ya da bir benzeri olan artırılmış gerçekliği (augmented reality, AR) elbet daha önce duymuşsunuzdur. Basitçe anlatmak gerekirse, gözümüze taktığımız özel gözlükler sayesinde üretilen 3 boyutlu ortamların içerisinde kendimizi konumlandırabiliyor hatta etkileşime bile geçebiliyoruz. Artık hayal ettiğimiz dünyalar sadece bir adım uzağımızda. Durum böyle olunca bu teknolojilerin kullanım alanları da bir hayli geniş oluyor. Bu durumu fırsat bilen girişimciler ise; bu teknolojilerin insan hayatına dokunacak şekilde kullanmanın yollarını aramaya başladı bile. Özellikle 4.sanayi devriminin gerçekleşiyor olması ve yapay zekanın günlük hayatımıza bu kadar girmiş olması göz önünde bulundurulduğunda bu teknolojilerin yüksek potansiyeli ortaya daha bariz bir şekilde çıkıyor.
Şu anda VR ve AR alanlarında yoğun çalışmalar yürütülüyor ancak bunlar sadece buzdağının görünen kısmı. Özellikle önümüzdeki 10 yıl içerisinde en zirve noktasına ulaşacak olan bu teknolojiler, değişik kullanım alanlarının keşfini bekliyor. Bu zamana kadar VR ve AR’ın başlıca kullanım alanlarının bazıları şu şekilde:
1- Eğlence
VR ve AR’ın ilk kullanım alanlarından biri, tahmin edilecek üzere eğlence sektörü. İlk olarak sadece gözlükler kullanılarak 3 boyutlu ortamlar yaratıldı ve oyun konsollarında kullanıldı. Yaratılan bu ortamlar elde farklı şekilde tutulan yeni joystick modeller ile sanal ortamlarla olan etkileşimi kolaylaştırıyor. Bu sistemin insanlar tarafından her geçen gün daha sık kullanılıyor olsa da teknoloji hala giriş seviyesinde. Bir sonraki adım ise kamera yardımıyla kullanıcının vücut hareketlerinin tespiti ve takibinin oyuna aktarılması oldu bu. Daha sonra ise belirli bir alanın etrafını kameralarla çevirerek bu düşünce bir sonraki seviyeye ulaştı.
Bu gelişmelerin ardından geliştiriciler gerçekle sanalı neredeyse tamamen birbiri içine geçirme yetkinliğine ulaştı ancak bundan sonra neler olacak? Son zamanlardaki yaygın görüş, bu gözlükleri taktıktan sonra sadece belirli bi alanda değil oldukça geniş bir alanda bu oyunların oynanması şeklinde. Büyük bir ihtimalle sanal gerçeklik alanındaki en taze gelişmeler ilk olarak eğlence sektöründe yapılacak.
2- Eğitim
Özellikle ilköğretim ve lise düzeyindeki eğitim kurumlarının bazılarında sanal gerçeklik sistemleri kullanılarak eğitime başlandı. Öğretmenlere hem uzaktan eğitim fırsatı sağlıyor hem de anlatarak öğretme yerini göstererek öğretme alıyor. Bu sayede öğrenciler sadece kendi kafalarında hayal etmek yerine hem biyoloji, fizik deneyleri gözlemleyebilir hem de bazı tarihsel olayları oradaymış gibi izleyebilirler.
3- Müzeler
Bu teknolojilerin müzelerde de karşımıza çıkmış olma ihtimali yüksek. Gerek özel odalarda yansıtılan 3 boyutlu görsel şovlar ve eğitici kısa videolar gerekse gözlüklerle interaktif animasyonlar sayesinde sanat eserleri ile insanlar arasında sadece bakmanın ötesine geçmek hedefleniyor. Her ne kadar müzelerde sürekli gelişen bir artırılmış gerçeklik teknolojisine ihtiyaç duyulmasa da günlük hayatta karşımıza çıkabilecek kullanım alanları arasında bulunuyor.
4- Ofis Uygulamaları ve İletişim
Özellikle son 30 yılda cep telefonlarının çıkması ve internet ile her şeyin sanal ortamda birbirine bağlanması sayesinde oldukça ilerlemiş olan iletişim teknolojileri, artırılmış gerçeklik teknolojileri ile daha da gelişmeye çok müsait. Bu alana verilebilecek en popüler örnek ise hologram uygulamaları. Bu sayede dokunmak dışında konuştuğumuz kişinin tamamen karşımızda olduğu hissine sahip oluruz. Hologram teknolojisi birçok önemli toplantı ve konferans için mesafelerin engel olmasını ortadan kaldıracak ve uluslararası geliştirilen birçok çalışmanın daha az maliyet daha çok iletişim ile gelişimini sağlayacak.
Bu kullanım alanları sadece birkaç örnek ve sanal gerçeklik teknolojilerini kafanızda canlandırmanız için günlük hayat deneyimleri. Hala gelişiminin ilk evlerinde diyebiliceğimiz bu teknolojiler, daha da farklı kullanım alanları ile hayatımıza daha çok girmeleri hedefleniyor. Sanal bir dünya yaratarak izlediğimiz bütün filmlerin, oynadığımız bütün oyunların içinde olma şansımız var artık. Sınırı olmayan hayal gücümüzü kullanarak bunları bir adım öteye taşımak bile mümkün.
Eğer bu yazıyı okuduktan sonra az da olsa bu teknolojiler hakkında küçük bir araştırma yapma isteği uyandıysa yazı amacına ulaşmış demektir.
— “Stay Hungry, Stay Foolish” —