Seyahat etmek ve girişimcilik. Diğer bir deyişle yolda olmak, yeni yerleri ve kültürleri anlamaya anlatmaya açık olmak yani seyahat etmek ve üretkenlikle çok çalışmanın, hayallerin birleştiği yer girişimcilik. Nereden geliyor bu seyahat ve girişimcilik sevdası peki? Girişimcilik Vakfı Fellow’u olarak vakıf sayesinde İsrail ve Rusya’da bulunma imkanı buldum. Daha önce de Romanya’da gönüllü olarak çalıştım ve bu yaz tatilimi de ABD Dış İşleri Bakanlığının SUSI programı ile ABD’de geçirme şansı yakaladım. Kısacası seyahat etmek iliklerime kadar işledi. Girişimciliğe lise yıllarından itibaren ilgisi olan bir fellow olarak kendimi bilimle girişimciliği birleştiren bir girişimci adayı olarak görüyorum. Bu iki konunun ne ortak noktası olduğunu düşünebilirsiniz: yolda olmayı seven ve yurtdışında oldukça zaman geçirmek için çaba gösteren bir girişimci adayı olarak her iki dünyanın içine girdikçe farklı görünen bu iki dünyanın aslında birbirlerine ne kadar da benzediklerini fark ettim. Nasıl mı?
1. Risk Faktörü
Girişimciliğin başlı başına risk olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Galiba işi güzel yapan ve işe saatlerini adamayı kolaylaştıran şey de bu. Risk seviyesinin girişimcilik serüvenin her aşamasında değişmesi onu tamamen bu sürecin bir parçası yapıyor. Seyahat etmek de aynı şekilde. Hiç bilmediğiniz bir ülkeye seyahat etmeye karar verdiğinizde bir de uzun süre kalacaksanız hiç bilmediğiniz bir dünyaya ve beraberindeki risklere açıksınız demektir. Sevip sevmeyeceğinizi bilmediğiniz topraklara yola çıkarken tamamen heyecan ve yolda olmaya karşı duyduğunuz tutkuyla adımlarınızı atıyorsunuz aslında. Her iki durumda da riskleri kabul ediyor ve yolunuza çıkıyorsunuz.
2. Kolay Uyum Sağlayabilme Gereksinimi
Tüm bu riskleri aldığınızda sonuç sürekli değişecektir. Beklentileriniz her zaman karşılanamayabilir ya da düşündüğünüzden daha farklı ve iyi bir konumda olabilirsiniz. Üstelik tüm bu değişiklikler hiç beklemediğiniz bir anda veya beklediğinizden daha hızlı olabilir. Girişimcilik ve seyahat bu noktada fazlasıyla ortak aslında. Hiç beklemediğiniz bir anda yatırım alabilir, bir yıl önce düşünmediğiniz bir şekilde şirketinizin işleyişini ya da odaklandığınız ürünü değiştirebilirsiniz. Yoldayken veya varış noktanıza vardığınızda, olduğunuz ülkeye ve bu ülkenin diline uyum sağlamak işlerinizi kolaylaştıracaktır. Gittiğiniz yer ile ilgili planlarınız anlık olarak değişebilir, çözümler bulmanız gerekebilir, yolculuğunuz rotası dahi değişebilir. Konfor alanınızdan oldukça uzakta olduğunuzdan her an değişen koşullara hızlı çözümler getirmeniz gerekebilir ve tüm bu değişkenlikler karşısında kolay uyum sağlayabilir olmak sizin için işleri oldukça kolaylaştıracaktır .
3. Konfor alanınızın oldukça dışındasınız.
Konfor alanı demişken, konfor hem bir gezgin hem de bir girişimci için bana göre oldukça uzak bir kavram. Bazen saatlerce uyumazken, şirketiniz için riskler alırken ya da düşündüğünüzden daha fazla çalışıyorken konfor alanınızdan oldukça uzaktasınızdır. Diğer bir noktada seyahat ediyorken muhtemelen yatağınızı ve evinizde hissettiğiniz “konforu” ve güveni bir süreliğine geride bırakıyor oluyorsunuz. Yeni yemeklere, hostellere, yeni insanlara açık olurken konfor alanınızın sınırlarını zorluyor kendinizi de olabildiğince geliştiriyorsunuz. Her iki koşulda da konfor alanınız size yeni fırsatlar sunuyor aslında.
4. Macerayı yanı başınızda.
Risk faktörü bu kadar yüksekken gelişmeleri yakından takip etmek isteği, bunu yaparken aslında konfor alanınızdan uzak olmayı bile göze alabilme her iki durum için de oldukça benzer. Örneğin yolda olmaya başladığınızda ilk durağınız “hosteller” olabilir, rahat yatağınızı bırakıp belki de tanımadığınız insanlarla odanızı paylaşmaya başladığınızda ve yaşamınızdaki konforu arkanızda bıraktığınızda bunu bir bakıma da yolculuktaki maceranın içinde olmak, yolculuğu hissetmek için yapıyor olabilirsiniz ya da tamamen yeni insanlar tanımak, yolda olan insanları dinlemek için. Girişimcilikte de durum pek farklı değil aslında, ofiste uyumaya başladığınız günler benzerlik gösterse de aslında girişimciliği rotanıza hızlıca varmak, bunu yaparken de tüm riskleri macera dolu bir yola dönüştürmek için yaşamınızı işinize adapte edebilme beceresi olarak düşünebiliriz. Dünyayı dinlemek ve anlamak için birçok farklı şartta ve macera dolu hislerle gezen insan aslında içindeki girişimci ruhu bir adım daha ileriye götürüyor olabilir mi?
5. Öğretici bir yolculuk.
Girişimciliğin en sevdiğim yanı insanın kendini, yapmak istediklerini keşfedebileceği bir yolculuk olması ve onları gerçekleştirmek için bir şans vermesi insana. Seyahat ederken en çok keyif aldığım şey de kendi sınırlarımı keşfedebilmek ve kendim hakkında yeni şeyler öğreniyor olmak. Evet, öğreniyor olmak çünkü her ikisi de oldukça öğretici yolculuklar. Gerek girişimcilik ekosisteminden öğrenebileceğiniz dersler, tanışacağınız birbirinden ilginç fikirlere sahip insanlarla dolu bir network, gerek seyahatte dünyanın bir ucundan gelen insanlar, kültürleri, bakış açıları… Hepsi hayatınızın bir adımında sizi karşılamak için bekliyorlar!
