Sizce sizinle birlikte / sizin için çalışan insanlarla ilişkinizi nasıl değerlendirirsiniz?

[vc_row][vc_column][vc_column_text]Geçtiğimiz günlerde Federal Coffee Company’ nin kurucusu Sam Bey ile yapılan bir söyleşide bulundum. Kendisinin anlattıklarından aldığım ilham, bu yaz yaptığım stajlardan birinde aldığım ilhamı da beraberinde çağrıştırdı. Sizlere bu iki olaydan çıkarımlarımla bakış açılarına hayran kaldığım iki insandan bahsetmek isterim. Özellikle de kendi işini kurmayı hayal eden insanların kulağına küpe yapmasını istediğimden ötürü bazı dikkatimi çeken noktaları bu yazımda sizlerle paylaşacağım.

Sam Bey de her başarılı iş insanı gibi belli başlı deneyimlerden, hayat sınavlarından ve pişmanlıklardan gelmiş biri. Damak tadına hitap eden bir kuruluşu olmasından da ötürü olacak ki kendisi işini aşkla, saygıyla ve sevgiyle yapması gerektiğini çok iyi anlamış. Zaten bu ve benzeri sektörlerde, yaptığı işi aşkla yapamayan insanlara pek de başarılı gözüyle bakılmıyor, hele ki günümüzde mutluluk en büyük başarılardan biriyken. O yüzden ben sizinle daha çok saygı ve sevgi kavramlarına dikkat çekmek istiyorum.

Günümüzde iş hayatında en çok zorlandığımız şeylerden biri insan faktörü olabilir. Son 20 küsür yılın eğitimi bizi hedef odaklı yetiştirmek yönündeydi. Yani artık bir işi nasıl yaptığımızı değil o işi başarıyla tamamlayıp tamamlayamadığımıza odaklanıyor vaziyetteyiz. O yüzden bazı sosyal faktörleri gözden kaçırıyoruz.

Bu yaz Şişecam’ın Düzcam Fabrikalarından birinde yaptığım stajda yanında çalıştığım mühendisten bu yönde büyük bir ilham aldığıma kuvvetle inanıyorum. Kendisi bir üretim mühendisi olduğundan, kendisiyle birlikte çalışan büyük bir teknisyen ve saat ücretli topluluğu mevcut. Kendi bölümünde çalışan ve aynı topluluktan sorumlu olan başka mühendisler de mevcuttu. Benim gözlemim birlikte çalıştığım mühendisin onlarla çok daha koordine ve severek çalıştığı yönündeydi. Bir süreliğine hem diğer mühendislerin hem kendisinin teknisyenlerle ve işçilerle olan iletişimini gözlemleme fırsatım oldu. Daha sonra dikkatlice analiz etmeye çalıştım ve sonunda şu sonuçları çıkarttım. Yanında çalıştığım mühendis onlara daha anaç bir tavırla yaklaşıyor, diğer mühendisler ise biraz daha sert bir şekilde onları yönetmeye çalışıyordu. Yanında çalıştığım mühendis onları bir lafıyla ikna ediyor, yönlendiriyor ve her şeyi istediği yöne çevirmeyi çok güzel bir şekilde başarıyordu fakat diğer mühendisler bunu başarabilmek için birden fazla girişimde bulunmak zorunda kalabiliyordu. Fabrikada biraz daha süre geçirince teknisyenlerle de sohbet etmeye başladım ve aynı geri dönüşü onlardan da alarak vardığım şu sonucun doğruluğunu tescillemiş oldum: Kendisi teknisyenlere sağlıklı bir iletişim kurmayı başarmıştı, teknisyenlerden birinin çocuğu hastalandığında ertesi günlerde durumunu soruyor, eşiyle bir tatile gittiyse dönüşünde bunun hakkında sohbet ediyor.. vs. Uzun lafın kısası teknisyenler artık bir çalışan ilişkisi değil de bir aile ilişkisi kurmaya başladıklarını bu yüzden bir sorumluluk bilinci kazandıklarını iddaa ediyorlar.

Federal’in kurucusu Sam bey de aynı şekilde başarısının sırlarından birini, kurduğu işe olduğu kadar onunla birlikte çalışan insanlara olan sevgisine bağlıyor. Şube açacak insanları bile sıfırdan eğittiğini, hatta onları bulaşık yıkayıcılığından başlattığını söyleyen Sam bey de aynı benim yanında çalıştığım mühendis gibi kendisiyle birlikte çalışan insanlara değer verdiğini ve onlara da aynı sevgiyi aşılamayı hedeflediğini söylüyor. Kendisi onlarla en yakın ilişkiyi kurabilmeyi misyon edinmiş ve Federal Coffee Company’i kendi yapan özelliklerden birinin de bu olduğunun sıkı bir şekilde altını çiziyor.

Bana ilham veren bu iki insan Merve Karacakol ve Sam Çeviköz’e teşekkür ediyor,

Aynı ilhamı sizlere de iletebilmiş olmayı ümit ediyorum. [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Nasıl Başlasak?

Fikirlerimi hayata geçirme serüvenimde kendime sorduğum ilk soru; “Girişimciliğin gençler arasında yaygın ve tercih edilebilir bir yönelim/alan olmadığı;…