Sadece sormak değil marifet. İlk kez gittiğiniz bir şehirde yol ararken dahi sorduğunuz soru net değilse ya da yanlış bir kişiye sorduysanız muhtemelen yanlış bir yol tarifi alır ve kaybolursunuz. Kaybolmak da bir seçenektir, en azından o yolun doğru olmadığını öğrenirsiniz fakat hayatımızda zaman gibi çok değerli bir faktör var ki bunu boşa harcamak kim ister? Her birimizin Bağdat’ı farklı. Bu yüzden yollar da birbirinden ayrı ama yapmamız gerekenler hep aynı.
Bağdat bu tarafta:
- Doğru soruları doğru kişilere sor.
- Soruların cevaplarını doğru analize et.
- Kendine özgü bir yol belirle.
- İlerle.
Doğduğumuz andan itibaren yapmaya başladığımız ve sonu olmayan eylem ezber yapmak değil, öğrenmek. Öyle değil mi? Eğitim sistemimiz her şeyden önce doğru öğrenmeyi öğretmiş, ezber yaptırmak yerine teşvik etmiş ve yol tariflerini doğru yapmış olsaydı Bağdat’ı bulmak daha kolay olurdu. Bu sayede ekonomide, girişimcilik ekosisteminde, teknolojide ve daha birçok sektörde çok daha başarılı işler çıkarabilirdik. Unuttuk ki başarıyı sadece yaptığımız işi sevdiğimizde yakalayabilirdik. Yine de şartlar ne olursa olsun unutmamak lazım ki insan sadece vazgeçtiğinde kaybeder.
Fillerin hikayesini bilirsiniz… Yavru filler uzaklaşmasın diye ayaklarından zincirle bağlanırlar. Her seferinde farklı yollar deneyerek uzun bir süre kurtulmaya çalışan fil, yorulmaya başlar ve sonunda pes eder. Yetişkin bir fil olduğunda ise tek bir hamlesiyle zinciri kırabilecek güce sahipken bunu denemez bile. Olduğu yerde kalmaya devam eder. İnancı kırılmıştır artık ve tek engeli budur.
Bağdat’ınızı bulmanız ve hep yavru fil olarak kalmanız dileğiyle…
