Sözün Eyleme Dönüşmesi

Oblomov değişime ayak direyerek işlevsizleşmiş bir roman kahramanıdır. Oblomovları kitap şöyle tanımlıyor: Hiçbiri kendilerine telkin edilen yaşam ilkelerini özümseyememişlerdir, bunları pratik sonuçlarını alacak kadar uygulayamamışlar; sözün eyleme dönüşmesi, ilkenin ruhun iç gereksinimleriyle kaynaşarak bu gereksinimlerin içinde eriyip yok olması ve böylece insanı harekete geçiren biricik güce dönüşmesi çizgisine ulaşamamışlardır.

Oblomov değişime ayak direyerek işlevsizleşmiş bir roman kahramanıdır. Oblomovları kitap şöyle tanımlıyor: Hiçbiri kendilerine telkin edilen yaşam ilkelerini özümseyememişlerdir, bunları pratik sonuçlarını alacak kadar uygulayamamışlar; sözün eyleme dönüşmesi, ilkenin ruhun iç gereksinimleriyle kaynaşarak bu gereksinimlerin içinde eriyip yok olması ve böylece insanı harekete geçiren biricik güce dönüşmesi çizgisine ulaşamamışlardır. Bu tiplerin en iyi özellikleri çokça fikre sahip olmaları ve konuşmayı iyi becerebilmeleridir. Kelimelerle her şeyi kolay halledebiliyorlar. Ama kendi teorisini pratiğe geçirip verimlilik göstermesi gerektiğinde, tünel orada tıkanıyor. Konunun hakkından gelemiyorlar,birdenbire üzgün, keyifsiz oluyorlar ve işi yarısında bırakıyorlar.

 

Hepimiz düşünüyoruz, fikir buluyoruz ama kaçımız başlıyoruz? İşte girişimci ruha sahip olan bireyler burada ayrışıyor Oblomovlardan. Fikirleri ve onları harekete geçirecek motivasyonları var. Araştırıp eksiklerini görmeye ve kendilerini geliştirmeye hevesliler. Bir fikrin uygulamaya geçmesi oturduğumuz yerden olmuyor. Farklı ortamlara girip o havayı solumak, fikir alışverişlerinde bulunmak gerekiyor.

 

Oblomov her kapısına gelen için şunu söyler: “Yanıma gelme, dışarının soğuğunu getirmişsindir.” Bazen bir şeyleri görebilmek harekete geçmek için keyfimizden ödün vermek gerekebilir. Alışılmış düzeni koruyan konforlu alan ilk bakışta hiç de kötü gözükmez aslında. Fakat konforlu alanda yaşamaya devam edersek hayatımızda da pek bir değişiklik olmayacaktır. Yeni şeyler keşfedemeyecek, öğrenemeyecek ve gelişemeyeceğiz. Bu yüzden bir an önce konforlu alandan çıkmalı ve güçlü duygular hissedip, yeni tecrübeler kazanmalıyız.

 

Aycan Duran

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Sınırlarını Zorlama!

Evet, doğru duydunuz. Sınırlarınızı zorlamayın. Çünkü sınırları zorlamak her zaman düşündüğümüz kadar doğru bir seçenek olmayabilir. Maalesef çoğumuz…

Networking Üzerine

FellowUp’ların verdiği inanılmaz motivasyon ile birlikte bize verilen kitaplardan özümsediklerimden bahsettiğim bir seri oluşturmak istiyorum. İlk kitabımız Ertuğrul…

Seyyar Girişimci

Üniversiteye başladığımdan beri yazlarımı sırt çantamla seyahat ederek geçiriyorum. Her gün farklı ülkelerden, farklı hayatlardan birçok insanın eşsiz hikayesini dinleme fırsatı buluyorum böylece. Bu bana öyle değerli hayat dersleri veriyor ki, en meşhur girişimci mentorum olsa bu kadar ilham alır mıyım almaz mıyım emin değilim.

Okeye Dönüyorum!

Bir girişimci hangi oyunları çok oynamalı, neleri sevmeli ya da neler yapmalı? Hangi kitapları okumalı, hangi dersleri almalı,…

Y-Science Başlıyor!

Herkese merhaba! Y-Science serisiyle bilime hem akademik hem de girişimcilik ekosistemi perspektifinden bir bakış sağlayacağız. Bu doğrultuda Y-Science…